Karar Gazetesinde bugün yayınlanan "Yargı Sancısı -Bumerangı Unutmamak" başlıkla yazısında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun medyadaki görünürlüğüne dikkat çeken Ahmet Taşgetiren Soylu’nun kendine has bir siyasi gelecek inşa etme eğilimi içinde göründüğünü ileri sürüyor.
Ahmet Taşgetiren’in yazısının ilgili bölümü şöyle:
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu bir siyasi profil inşa ediyor.
Terörle mücadele onun görev alanı. Orada mücadelenin bir “psikolojik savaş” boyutu olması, bakanın da ona uygun bir dil geliştirmesi normal.
Ancak bunun “Her şey serbest” boyutunda yürümesinin bakanın siyasi profiline “istem dışı” olmasını dilediğim bazı renkler eklemesi de kaçınılmaz.
Bakanın tam da öylesini arzu etmesi de, üstelik böyle bir profilin yer yer alıcı bulması da mümkün.
Ama, en azından kendi payıma söylemek isterim ki bu profil, git gide taşınmaz hale geliyor bir, MHP’nin yüklediği imajla birlikte Ak Parti’nin zaten bir hayli aşınan “sivil dili”ne ağır bir yük bindiriyor, iki.
“Pejmürde ederiz!” sözü mesela. İmamoğlu’nun Diyarbakır’da yerlerine kayyım atanan başkanlarını ziyaretini eleştirmek, tamam. İmamoğlu’nun HDP önünde oturma eylemi yapan anneleri ziyaret etmemesini eleştirmek, tamam.
Sonra “Pejmürde ederiz” gibi bir tehdit. Hangi dilde? Ne demek pejmürde etmek? Bir İçişleri Bakanı seçilmiş bir belediye başkanını pejmürde ederse ne yapar? Hukuki bir terim mi pejmürde etmek? Kabadayı dünyasının jargonu mu? Perişan mı edecek sayın Bakan, canına mı okuyacak, yere mi gömecek?
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı için söyleniyor bu söz. Tabii ki dokunulmaz değil bu kişi, tabii ki her davranışının hesabını verecek. Ama hukuk içinde. Bir İçişleri Bakanı’nın tehdit ifadeleriyle değil.
Ak Parti’nin üzerine tam da böyle hukuku zorlayan söylemler yüzünden “Hukuku ıskalamak” gibi bir bagaj yükleniyor.
Kayyım tayini güncel bir uygulama ya…
Bunun karar mercii İçişleri Bakanlığı ya. İçişleri Bakanı Soylu, “Pejmürde ederiz” dedi ya, acaba kayyım yaptırımı İstanbul için de mi uygulanacak?
İçişleri Bakanı bu konudaki soruya, “Evet, hayır” gibi bir cevap vermek yerine “Pazarı bekleyin” diye cevap veriyor. Acaba ne diyecek? Pazarı bekliyorsunuz. Ne bu? Bir reyting yöntemi mi? Hedefteki kişiye birkaç gün daha azap çektirmek mi?
Soru: Bu bir devlet yöntemi mi?
Bence değil. Sayın Soylu’nun çizdiği profili problemli buluyorum. Önemsenir ya da önemsenmez, ama ben, “Pejmürde ederiz” yollu bir ifadenin devlet adamı üslubu olmadığını ifade etme gereği duyuyorum. Tercih sayın Bakan’ın.