Sular bulanmadan

Abdurrahman Dilipak

Harika! Darbeci güçler hareket halinde!.. Son günlerdeki sokak gösterileri boşuna değil..

Birileri düğmeye bastı ve birileri sokağa çıktı..

Yapacak başka bir şeyleri de yoktu aslında. Ya teslim olacaklar ya da taarruza geçip, pazarlık için iktidarı zorlayacaklar..

Bir darbe mümkün değil. Bunu başarsalar bile sürdürmeleri mümkün değil, akibetleri bugünkünden daha kötü olur.. Onun için önce harekete geçip, iktidarı köşeye sıkıştırıp pazarlık yapacaklar. Planları bu gibi gözüküyor... Köşeye sıkıştılar ve korkuyorlar.. Bunca faili meçhulün, hesabını kim verecek? Vurgunun, kaçakçılığın hesabı nasıl görülecek?.

Bunların en radikali bile, kendilerine dokunulmayacağı garantisi verilsin, masaya oturmaya razı..

Kendilerini garantiye almak için birileri birilerini sokağa, mayınlı tarlaya sürüyor..

Bir kesim ise bu işin böyle devam etmeyeceğinin farkında.. Onun için orduyla işbirliği yapıyorlar. Bunu açıkça yapmayanlar ise iktidara el altında destek veriyor..

Media, sermaye, siyaset ve bürokrasi içindeki, yargı içindeki kimi unsurlar deşifre olmaktan korkuyorlar.. Kontrolü bir kaybederlerse başlarına geleceklerden korkuyorlar.. Çünkü hangi karanlık planlara alet edildiklerini herkesten daha iyi kendileri biliyor.. Bu gerçekler ortaya çıkarsa sadece servet ve statülerini kaybetmeyecekler, onurlarını da kaybedecekler. Bu iş bununla da kalmayacak, ömürlerinin sonuna kadar hapiste kalma ihtimali de var. Hatta bir şekilde hapse girmemeyi başarsalar bile, gerçekler kanıtlanmamış olsa bile ortaya çıkması halinde kendilerini rahat ve güvende hissetmeyecekler..

Bu insanları da anlamak gerek. Bu konuda Adaleti Savunanlar Derneği’nin yeni genel başkanı Nevzat Tarhan’ın psikolojik tahlillerine ihtiyaç var. Asimetrik psikolojik operasyonları Tarhan’ın gözü ile okumak önemli.. İrtica gerekçesi ile ordudan atılanlar, bu kesime aslında askeriye ciheti ile ilgili yorumlarında stratejik bir algı ve derinlik kazandırdı.. Adnan Tanrıverdi paşa gibi Özel Harp’ten gelen subaylar da var.. Bilinmeyen birçok şey artık toplumun farklı kesimlerinde biliniyor ve konuşuluyor.. Siviller, askerlerin sivilleri tanıdığından daha fazla onları tanıyorlar. “Genç Siviller”in “Genç Subaylar”dan daha popüler ve güven duyulan toplumsal aktörler olmaları boşuna değil.. Yaşlı subaylar, hâlâ, 2 kişi de olsa, irtica gerekçesi ile ihraç işlemi yaparak psikolojik tatmin, kararlılık ve meydan okuma tavrını sürdürerek ve Ergenekon sanıklarını koruyarak içine sürüklendiği güven krizini daha da derinleştirmekten başka bir şey yapmıyor..

Hep diyorum, bu kanlı ve kirli oyunun biyonik aletleri konusundaki bireyler de aslında bu sistemin kurbanları.. Bunu da görmek gerek..

Görünen o ki, sular bulanmadan durulmayacak..

MİT ve polis iyi çalışıyor.. Askerin içinden de istihbarat bilgi akışı sağlanmış durumda.. Sokak gösterileri, ya da sokaklarda salınıp gezinmeye başlayan bazı öğrenci ya da derviş kılıklı adamların rütbeleri, kimden emir aldıkları bilinmiyor değil artık.. Kimlerin silahlandırıldıkları, nereye gönderildikleri, bunlara sağlanan imkanlar öyle anlaşılıyor ki, hepsi yakın takipte..

Müthiş bir bilgi ve istihbarat akışı var. Anne-babalar bile çocuklarının bu defa böyle kirli bir oyunda kullanılmasına karşı çok daha müteyakkız durumda..

Bu işler biraz daha gelişecek olursa, bu defa oltaya takılan yemler, operasyon elemanları değil, bunları sokağa salanlar bir gecede toplanabilecekler.. Bu kişilerin gözaltına alınması ve tutuklanması noktasında hukuki gerekçelerin oluşması ve tehdidin biraz daha kuvveden fiile çıkması gerekiyor..

Bastırılmış bir darbe girişimi, sürmekte olan operasyonun sonuca götürülmesi açısından büyük bir önem taşıyor.. Onun için de görünen o ki, iktidar daha sabırlı bir politika izliyor..

Gelinen noktada Türk Ergenekonu ile Kürt Ergenekonu arasındaki uyum ve eylemlerdeki senkronizasyon dikkatlerden kaçmıyor..

Son olarak paşalar ifade verip serbest bırakıldılar ya, göreceksiniz, bunun Ergenekoncular arasındaki tepkisi çok farklı olacak. Paşalar, darbe girişiminden Eruygur’u sorumlu tutmuşlar. Şimdi Eruygur kanadı bunlar hakkında, ellerindeki bilgi ve belgeleri sızdıracak, göreceksiniz.. Hatta Ergenekoncu kanat içinde çözülmeler yaşanacak.. Bu kirli ve karanlık oyundan sıkılıp artık vicdanının sesine kulak verip gerçeği itiraf edenler olacak.. İfadesi alınacak başka paşalar da var sırada bu arada.. Son kaos planının ayrıntıları da belli oldu zaten: “Yürürlüğe konulan karanlık plana göre PKK yandaşları kullanılarak sokak eylemleri artırılacak, bu eylemler gerekçe gösterilerek DTP kapatılacak ve Türkiye seçime götürülerek Hükümet’in yıpranması sağlanacak..” Bu süreçte kimin hangi rolü oynadığı da açıkça görülmeye başlandı..

Darbe planları ve başlatılan sokak gösterileri konusunda da kendi aralarında görüş birliği yok.. Bir kalkışmanın başlarına bela açacağını düşünen-gören insanlar var. Aralarındaki görüş ayrılığı içeride bir hesaplaşmaya sebeb olabilir..

Bana kalırsa gelinen nokta, Ergenekon soruşturmasındaki en kritik aşamalardan birisidir.. Dikkat etmek gerek. Birileri, sırf “ortalık karışsın” diye Apo’yu susturabilir. Apo’nun “beni öldürecekler” korkusu boşuna değil. Bu sokak gösterileri de öyle. İnternette başlatılan abuk subuk mail bombardımanı da aynı merkezler tarafından yönetiliyor sanki..

Gerçekten bir darbeye kalkıştıklarında, daha, işin başında bile bugün bu işi bir emir komuta zinciri içinde götürmeleri mümkün değil.. Halk da sessiz kalmaz. Daha ilk anda oryantasyonu kaybederler.. Evdeki hesap çarşıya uymaz. Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan da olurlar..

Baykal bekliyor, Bahçeli bekliyor, Doğan bekliyor.. Aslında herkes bekliyor ve herkes bu işte ipin ucunun kaçması ve kontrolün kaybedilmesi halinde herkesin çok ağır bir bedel ödeyeceğini görüyor. İşler kontrolden çıkarsa, yeniden düzenin sağlanması zor olacak, ama sonunda düzen sağlanacak. Düzen sağlandığında ise kazananlar darbeciler olmayacak, aksine, yıllarca hafızalardan silinmeyecek bir şekilde muhtemel olaylara sebeb olan darbe girişimcileri, aileleri ve destekçileri için, dehşet verici trajik bir sonla bu süreç noktalanacak..

Sular bulanmadan durulmayacak anlaşılan. Ama umarım bu işler uzun sürmez ve bedeli çok ağır olmaz. Bu biraz da toplumun sağduyusu, zeka ve performansı, sabrı ile ilgili.. Kafamızı kiraya verip vermeme konusundaki hassasiyetimizle ilgili. Kışkırtmalara, manipülasyonlara kapılıp kapılmamamızla ilgili. Geçmişten ve hayattan ders alıp almamamızla ilgili.

Unutmamak gerekir ki, Allah, cahil ve zalim bir kavme hidayet nasib etmez.

Selam ve dua ile..

VAKİT