Ahmet Varol, “Sudan’a Komşu Ülkeler Zirvesi”nin ülkedeki mevcut krizi çözüp çözemeyeceğini mercek altına alıyor.
Ahmet Varol’un Yeni Akit’te yayımlanan yazısı (15 Temmuz 2023) şöyle:
Sudan’a Komşu Ülkeler Zirvesi
Sudan’daki iktidar savaşının bitmesi ve siyasi çözüm sürecinin başlatılması için şimdiye kadar yapılan girişimlerin hepsi sonuçsuz kaldı.
Suudi Arabistan’ın tarafları Cidde’de bir araya getirmesi ve geçici ateşkes ilan edilmesini sağlaması sonuç getirmedi. Taraflar ateşkesin şartlarına riayet etmedi ve saldırmaya devam ettiler.
ABD Başkanı Biden’ın her iki tarafı birden uyarması ve yaptırım tehditleri de bir işe yaramadı. Haziran ayında kısa adı IGAD olan, Doğu Afrika’daki sekiz ülkenin üye olduğu Hükümetlerarası Kalkınma Otoritesi, Sudan’daki iç sorunun sonlandırılması ve barış sağlanması için bir komite oluşturma teşebbüsünde bulundu. Ancak Sudan Dışişleri Bakanlığı bu komitenin başkanlığını Kenya’nın yapmasına karşı olduğunu, çünkü Kenya’nın tarafsız olamayacağını bildirdi. IGAD’ın daha önceki girişimlerinden de bir sonuç elde edilememişti.
Son olarak 13 Temmuz Perşembe günü Mısır’ın başkenti Kahire’de, Sudan’daki iç savaşın sonlandırılması ve siyasi diyalog sürecinin başlatılması için Sudan’a Komşu Ülkeler Zirvesi adında bir toplantı düzenlendi.
Zirvede Sudan’daki çatışmaların durdurulması amacıyla komşu ülkelerin dışişleri bakanlarından oluşan bir komite kurulması kararlaştırıldı. Zirvenin kapanış bildirisinde Sudan’daki iç savaşın devam etmesinin bütün bölgenin güvenlik ve istikrarı açısından ciddi tehlike oluşturduğuna dikkat çekilerek krize kapsamlı ve köklü bir çözüm bulunması için derhal faaliyetler başlatılması gerektiğine vurgu yapıldı. Bildiriye imza atan ülkeler Sudan’daki çatışmanın taraflarını savaşı derhal durdurmaya, daha fazla sivilin hayatını kaybetmesine sebep olmaktan kaçınmaya ve kapsamlı bir diyalog süreci başlatmaya davet ettiler.
Sudan’ın şu anki meşru yönetimi olduğu iddiasındaki Egemenlik Konseyi, Kahire Zirvesi ve sonuç bildirisiyle ilgili açıklamasında yapılan girişimi memnuniyetle karşıladığını, ülkelerine güven ve istikrarın yeniden hakim olması için çaba sarf eden bütün taraflarla birlikte çalışabileceğini dile getirdi.
Egemenlik Konseyi’nin Kahire’de düzenlenen Sudan’a Komşu Ülkeler Zirvesi’yle ilgili açıklamasında, Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) kastedilerek isyancı milis güçlerinin meskun bölgelere, mahallelere, sivil insanlara ve hükümet kurumlarına yönelik saldırıları, yol kesme ve yağmacılık faaliyetlerini durdurmaları halinde silahlı kuvvetlerin de saldırıları durdurabileceği belirtildi.
Egemenlik Konseyi, yaptığı açıklamada savaşın durması halinde derhal ülkeyi yönetecek sivil bir hükümet kurulması için diyalog sürecini başlatmaya da hazır olduklarını ifade etti.
Benzer bir açıklama savaşın diğer tarafını oluşturan HDK tarafından da yapıldı. Bu örgütün açıklamasında da Kahire’deki toplantıdan ve çıkan sonuçlardan memnun olduğunu dile getirerek bu zirvenin bölge ülkelerinin olumlu girişimleri neticesinde düzenlendiğine dikkat çekildi.
Görüldüğü kadarıyla resmi açıklamalara yansıyan manzara bu. Yani her iki taraf da savaşın durdurulması, ülkeye istikrar ve güvenin getirilmesi, sivillerin katledilmesine son verilmesi konusunda son derece istekli. Kimse savaşın böyle sürüp gitmesinden memnun değil. Ama hiç kimse de silahlarını susturmaya niyetli görünmüyor. Herkes, “Karşı taraf silahlarını sustursun biz buna zaten dünden hazırız!” diyor.
Bu arada BM tarafından yapılan açıklamaya göre Sudan’ın batısındaki Darfur bölgesinin batı kısmında tespit edilen toplu mezarlardan 87 kişinin cesedinin çıkarıldığı duyuruldu. BM bu toplu mezarlardan, yani insanların katledilip böyle topluca mezarlara gömülmesinden Muhammed Hamdan Daklu isimli çete başının komutasındaki HDK’yi sorumlu tuttu. Çünkü söz konusu toplu mezarların ortaya çıkarıldığı bölgede kontrolü elinde bulunduranlar HDK’nın adamları.
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker sivillerin, savaşma gücüne bile sahip olmayanların böylesine vahşi yöntemlerle katledilmelerini ve toplu mezarlara gömülmelerini, onların ailelerine yapılan insanlık dışı muameleleri şiddetle kınadığını dile getirdi.