Fatih Demir / HAKSÖZ HABER
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Sudan’a normalleşme dalgasına katılması için baskı yapıyor. Bu durum, Sudan'daki iç muhalefetin varlığına rağmen, ABD'nin Sudan'ı, teröre destek olan ülkeler listesinden çıkarma ve Sudan hükümetine mali yardım yapma teklifiyle aynı zamana denk gelerek adeta her pürüz halledilmeye çalışılıyor görüntüsü veriyor.
Şu sıralarda Sudan'da İsrail ile ilişkilerin normalleştirilmesi konusunda hararetli bir tartışma yaşanıyor.
Sudan hükümetinde normalleşelim diyen seslerin kaynağı askeri güçler. Sudan-İsrail Dostluk Derneği'nin kurulmasının önünü de açan askeri liderlik, askeri liderlik TV kanalları ve yerel basında yoğun tartışmaların da yolunu açarak halkı ikna etmenin yollarını oluşturmaya çalışıyor.
Sudanlı bazı sivil güçler İsrail ile normalleşmeye karşı. Ancak mesele ilerledikçe halkta huzursuzluğa yol açmayacak. Her iki taraf da Sudan'ın adının ABD kara listesinden çıkarılmasını, ülkeye yatırımı teşvik etmesini, Sudan'ı dış borçlarından muaf tutmasını ve ABD'den milyarlarca dolar yardım almasını bekliyor.
Resmi olarak İsrail ve Sudan diplomatik ilişkilere sahip değiller ve hala düşman olarak görülüyorlar. Buna rağmen, son birkaç ayda en yüksek düzeyde temasların olması, iki ülke arasındaki ilişkilerin önemli bir değişim geçirdiğine işaret ediyor.
2015 yılında İsrail, uluslararası kuruluşların temsilcileri aracılığıyla Sudanlı yetkililerle gizli temas kurdu. Bu, Başkan Barack Obama’nın görev süresi boyunca ABD’de Sudan’ın çıkarları için çalışan bir grup İsrailli lobicinin ve İsrail’in Batı ülkelerinden borçlarını ödemesi için Sudan’a yardım etmesini talep ettiği için gerçekleşti.
İsrail, Sudan'a özellikle tarım, su kaynakları yönetimi, teknoloji ve tıbbi yenilik alanlarında yatırım yapmaya ek olarak, Afrika ülkelerinin BM organlarında İsrail lehine oy kullanmaları için yönelimlerini değiştirmek istiyor.
Sudan-İsrail normalleşmesi, birkaç yönde bir dizi hedefe ulaşılmasına yol açabilir. İsrail, Kızıldeniz kıyılarında stratejik öneme sahip bir Afrika ülkesi ile ilişkiler kurmaktan kazançlı çıkacak ve ABD İslamcılara alternatif olarak güçlendirilmiş bir geçiş sistemi imkanına kavuşacaktır.
Sudan ise adını Terörü Destekleyen Devletler listesinden çıkarmanın faydasını görmeyi planlıyor. Maddi yardım almanın önünde engel kalmamış oluyor. BAE yönetimi bu anlaşmaya aracılık ederek önemli maddi kazançlar elde etmenin yanında diplomatik bir başarı da elde etmeyi umuyorlar.
İsrailliler, Sudan'daki sivil yönetimin Filistin meselesi nedeniyle İsrail ile ilişkileri zorlayabileceğini düşünüyor. Bu sebeple Sudan'ın kara listeden çıkarılmasını normalleştirme dosyasından ayırmayı tercih ediyor.
Ancak Hartum'daki sivil güçler ordunun aksine, İsrail'in askeri yeteneklerinden veya onlarla herhangi bir güvenlik işbirliği içerisinde olmak veya böyle bir olasılığın varlığından yana değiller.
Sudan’ın terörizme destek olan ülkeler listesinden çıkarılması konusu, ekonomik iyileşme için gerekli bir adım olarak görülüyor. Bu durum Sudan sivil liderliğinin ABD'nin isteklerini yerine getirmeyi düşünmesinin önünü açıyor. Sudan'ın ekonomik krizin üstesinden gelmesine yardım edebilecek Körfez yöneticilerinden yardım alması ihtimali de unutulmamalı.
Tel Aviv, normalleşme dosyasıyla ilgili Sudan liderliği içerisindeki anlaşmazlığın farkında ve Washington'un bu çetin duruma müdahale etmesine izin veriyor.