Sonunda Adalet Bakanı Sadullah Ergin patladı: “Bu suçsa ben bu suçu işliyorum!.”
Hani başka da söylenecek söz, gerçekten kalmamıştı.
Öyle ahlaksızca saldırıyorlar ki.
Ancak “Suç işliyorum. Var mı diyeceğin” şeklinde meydan okuma ile susturabilirsiniz, bu ahlaksızları..
Ne diyorlar?
“Eli silahlı, teröristler, rahat rahat sınır dışına çıkacak, güvenlik kuvvetlerimiz de, onları seyir mi edecek? Ne demek, ‘Başbakan söz verdi?’ Ne yani, teröristi bırakacaksınız, sınır dışına mı çıkacak? Teröriste dokunulmayacak mı? Başbakan suç işliyor!”
Bu beyefendileri dinlediğinizde, sanırsınız ki, ülke içinde hangi taşın altında eli silahlı terörist varsa, güvenlik kuvvetlerimiz anında yakalıyormuş da..
Teröristlerle mücadelede, tek bir askerimizi, tek bir polisimizi şehit vermiyormuşuz da..
AK Parti iktidarı öncesinde, güvenlik kuvvetlerimiz bu işi dört dörtlük başarı ile götürmüş de..
Mevcut hükümetin Başbakanı, durduk yerde PKK’lılar için, “Eylem yapmıyorlarsa, silahlarını bırakıyorlarsa, dokunmayın. Bırakın gitsinler, yakalamayın” demiş!
Sanki 40 bin kişi ölmemiş..
Sanki milyarlarca dolarlık ekonomik zarar oluşmamış!
Buna rağmen, PKK’lıların eylem yapmadan sınır dışına çıkmaları halinde, dukunulmama sözü verilmiş!
Be utanmazlar!
Sizin devri iktidarınızda, 20 sene boyunca, bu PKK’lılar dağı taşı, mağarayı, mezrayı, yuva haline getirmediler mi?
10 bine yakın güvenlik görevlimizi şehit etmediler mi?
PKK ile mücadele mi ediyordunuz, yoksa akşamları hasılatı mı paylaşıyordunuz, o bile belli değildi..
PKK ile en sert mücadeleyi yaptığını iddia ettiğiniz albaylarınız, Ergenekon’dan cezaevine girdi de, “PKK elbiseleri ile çektirdiği fotoğraflar”ı dosyasında görüp, şaşırıverdik..
PKK ile mücadele ediliyor görüntüsü vardı ama..
Nasıl oluyorsa, 800 bin kişilik ordu ile, 10 bin kişilik PKK’lı teröristleri temizleyemiyorduk!
Şimdi, bu sorunun çözülme ihtimali belirdi..
Sizden kimsenin bir ihsan istediği yok.
Bari gölge etmeyin..
Bırakın da, silahlarını atıp, sınırdan öteye geçsinler!..
Ne istiyorsunuz, kaşıntı mı bastı, bir yerlerinizi..
Bıyık altından gülerek, öyle bir “Yakaladım” edası ile söylüyorlar ki..
“Suç işlemiş insanlara, yürütme organı, ‘Haydin gidin’ diyebilir mi? Yürütmenin görevi, onları yakalayıp, yargıya teslim etmektir” diyerek, “maktülün açığını yakalayan katil” rolünde ahkam kesiyorlar..
“Çözüm yanlılarını köşeye sıkıştırdım işte.. PKK’yı bitirme sürecine giren Hükümeti, çıkmaz sokakta nasıl yakaladım ama.. PKK’lılara ‘Çıkın gidin’ diyorlar.. Bunu nasıl diyebilirler. Bir hırsıza, ‘Çık git’ denir mi? Bir katile, ‘Haydi geç git’ denir mi? Tabii ki denmez” diyorlar..
Aslında şunu demek istiyorlar: “PKK burda kalmalı. Terör devam etmeli. Yoksa, PKK’lıların gitmesine göz yuman, suç işlemiş olur!”
Adalet Bakanı’ndan sonra, beklerim ki Milli Savunma Bakanı da bir hodri meydan çeksin, bunlara..
Tüm PKK’lıları haklamışlar da, kalan iki tanesini de bugünkü hükümet yakalamıyor, sınır dışına yolluyormuş gibi, efelenip duran şu soytarılara...
“Gelin bakalım, sizlere bir seferberlik yazısı hazırladık” desin.
Çok meraklılar ya, terörist yakalamaya..
Kendilerine çok güveniyorlar ya..
Hodri meydan..
Eğer yaşı geçkin olan var ise, ona da bakanımız desin ki, “Yolla oğlunu, görelim boyunu!”
Bakalım, kendi çocukları üzerinden böyle kan simsarlığı yapacaklar mı?
“Teröristlerin sınır dışına çıkmasına seyirci mi kalacağız” türünden, akıldanelik yapacaklar mı?
Oğlu olmayanlara, “ABD’li damat alarak kurtulacağınızı mı sandınız? ABD’li damatlara da seferberlik emrini hazırladık.. Teröristleri yakalama zevkinden eksik kalmasın damadınız” notunu versin, Milil Savunma Bakanımız.
Bakalım, “Teröristler kaçıyor.. Yakalamayacak mısınız” diyenlerden bir tanesi ortalıkta kalacak mı?
•
Dev Yol davası da zamanaşımına uğramış. Bakın gazetelere, bir tanesinde eleştiri görecek misiniz.. Bir tanesinde, “Katiller kurtuldu” diye bir not görecek misiniz?
Göremezsiniz.
O haberler sadece, dindarların yargılandığı Sivas davasında çıkar!
YENİ AKİT