CHP’nin hukukçu Grup Başkanvekili Emine Tarhan, şike suçlarında indirim yapılması ile ilgili kanunu desteklemek için, “Sportif suçlar için 5 yıl ceza çok” buyurmuş.
Konuşmadan şöyle bir anlam çıkıyor..
“Dün açıklanan şike iddianamesinde, ithamlar ‘sportif centilmenlikle ilgili’ küçük kural ihlalleri. Bunlar için 5 yıl ceza çok fazla. Daha makul cezalarla, konuyu kapatmak gerekir.”
Böyle masumlaştırılıyor olay..
Acaba gerçekten olaylar masum “kural ihlalleri” mi.
Buyrun, iddianameden bölümlerle, konuyu anlamaya çalışalım:
“Olgun: Şimdi git Enramo’nun yanına, söyle oraya gelirsem, onu tersten çivilerim yukarı ha.. Ona söyle yani ne olacağını.. Da anlat ona, onun pahalı futbolcu olması, bacağını kırmayacağım anlamına gelmez.”
Kim bu?
İddianamede Aziz Yıldırım ile birlikte çete yöneticisi olarak gösterilen şahıs..
Aslında, kağıt üstünde kulüp yöneticisi.
Boş vakitlerinde, futbolcuların bacaklarını kırıyor.. Ara sıra da, “tersten çivileme” yapıyor.
Hobi olarak yani. Yanlış anlaşılmasın. Tamamen sportif maksatlarla..
Bir başka bölüm:
“Olgun: Kalem kağıt var mı yanında? Bir kaç tane not söyleyeceğim, yaz bunları.. (...) Tolaga’yla Vahap’a .. 400 milyar Tolga’ya.. 250 milyar Vahap’a..
Mesut: Şimdi bu sözleşme nasıl ya? Daha önce sözleşmesi yok muymuş?”
Önceden sözleşme olmadan, son dakikada bir futbolcuya 400, bir futbolcuya 250 milyar ödenecek olması, böylece kulübün borçlandırılması sizi yanıltmasın..
Bunlar tamamen sportif olaylar..
Kesinlikle yanlış bir maksat düşünmeyin..
Sportif amaçlarla, futbolcuların alacakları paralar, telefonda, kulüp başkanı tarafından “Kalem kağıt var mı? Yaz bakalım” diye belirleniyor..
1-2 milyarlık değil..
Tam 250-400 milyarlık ödemeler!
Bir başka bölüm:
“Sami: Federasyon Başkanı’nı sen ara.. Tesis yardımı falan diye.. Bi 100-150 bin lira çıkarabilirlerse çözecez gibi.
Olgun: Yani nasıl diyelim abi telefonda?
Sami: Yani sonuçta iki milyon küsurluk bir borç şey yapılıyor. Siliniyor.”
Burda ne mi oluyor?
Bir şey olduğu yok canım..
Futbol Federasyonu’ndan, en tabii hakları olan, “tesis yardımı falan” diye.. 100-150 bin liracık götürülüyor..
Telefonda.. Başkan’a “Abi ya..” diyerek.
Bu arada da, “2 milyoncuk” siliniveriyor..
Tamamen sportif amaçlarla.
Farklı bir amaç, aklınıza gelmesin..
Kim kimi siliyor? Neyi siliyor? Ne karşılığında siliyor?
“Tesis yardımı” diye, ne veriliyor?
Nerden veriliyor? Kime veriliyor?
Ne dersin CHP’li abla?
Onunla birlikte AK Partili abiler?
Ve de değerli büyüğümüz, “Aynen geçecek” diyen Devlet Bahçeli ağabey.
Ne dersiniz, “İddianamede konuşması aktarılan bu adamlar, ne diyorlar böyle?”
İddianameden bir başka bölüm:
“Ömer: Bu Karşıyakalı oyuncuyu arayacaktın?
Abdurrahman: Aradım, cebi kapalıydı. Daha teslim etmedim. Onu çözeceğim, sen rahat ol. O benim evladımdır. Orda bir ikiyi de şey yapar, düşürür yani..”
Ne konuşuyor bu arkadaşlar?
Ne konuşacaklar canım.. Bunlar ticaret adamı.. Mal alışverişi yapıyorlar. Faturalarla da tevsik ederler yani.. İsterseniz tabii.
Şakası bir yana..
Adamlar şike parasını daha teslim etmediğini, indirim bile yapabileceklerini, rahat rahat konuşuyorlar..
Hiçbir çekinceleri yok..
Daha başka?
Bu da Fenerbahçe’den:
“İlhan: Vaziyet gayet iyi.. 3 tarlayı da sürdük.. Yani yağmur da yağar, her şey, ekinler çıkar yani.
Aziz: Trabzon çok şey oldu. Çok panikteler.”
Burda ne mi konuşuluyor?
Çiftçi Aziz abinin tarlası, müstecir İlhan beyde kirada. Müstecir, tarlayı sürmüş. şimdi yağmur yağınca, ekinler çıkacakmış. Çiftçilikle geçimini temin eden Aziz ağabeye, durumu anlatıyor!
İnan bak..
Ölümü öpesiniz ki, doğru..
“Tarladan birden bire Trabzon’a geçilmesi” mi?
Tarla Trabzon’da da.. Onun için. bakmayın siz Aziz ağabeyin Diyarbakırlı olduğuna..
O tüm yaz aylarını, Trabzon’da geçirir.
İnanın bak.. Yalanım varsa, ne olayım yani!..
Değil mi, “şike suçuna cezaları indirmek için gece gündüz çalışan” milletvekili ağabeyler?
Bu adamlar için, 1 yıl ceza bile çok!.. Aslında bunlara, “madalya takmak” lazım, değil mi politikacı büyüklerimiz!
YENİ AKİT