Sosyal medyada 10 Kasım nedeniyle aşağılaşma yaşayanlar!

Sosyal medya üzerinden ün ve şöhret kazanan, kendisini değerli ve biricik hissedenler, her konuda doğru düşünmeye ve haklı olmaya bayılırlar! Haklılığı, doğruluğu ve gerçeği paylaşmasalar bile...

HAKSÖZ HABER

Sosyal medya hesaplarından yayınladığı videolar ile ün kazanan, amiyane tabirle 'goy goy' muhabbetler üreten ve ‘devlet kurup fetihler gerçekleştiren’ zihinsel darboğazlılar, 10 Kasım üzerinden toplumu aşağılamaya çalışayım derken aşağılaştıklarını fark ederler mi?

Oğuzhan Uğur adlı sosyal medya fenomeni yazdığı cümleler ile Arapları hakir görürken, cahilliğinin ulaştığı boyutu da es geçti. Zorbalığı savunan, saygı duymayı zorunlu kılan anlayışın öğrencisi ırkçılıkta da sınır tanımıyor.

Dünyanın bırakın modern ve uygar devletlerinde, sözde geri kalmış devletlerinde bile Türkiye’de olan ata kültü ve tapınma ritüelleri yaşanmıyorken, Oğuzhan uğur adlı şahıs, yazdıkları ile kültüne olan sadakatini ve cahiliyesini sergiledi.

Irkçılık ve nefret dilinin hakim olduğu sözlerinde Uğur şöyle yazdı: “Siren çalarken Maslak’ta çoğu araç durmadı. Hızlandılar hatta. Sakın üzülmeyin. Maslak nüfus çoğunluğu da Araplardan oluşuyor. Hava saldırısı falan sanmıştır garipler. Ha bu arada, üzülmeyin dedim diye üzülmeyecek değilsiniz tabii. O beni ilgilendirmez. Anons: Meseleyi durup durmamaları zannedenler için son çağrı! lütfen ve acilen zihin egzersizlerine başlansın. Önce derin bi nefes alıyoruzzz huuuuuuuuup

Kendisinin akıl tutulması yaşadığı ve bir zorba olduğunu hatırlatanlara ise saçma sapan “harfler ile cevap yazan” Uğur’un, yaşadığı akıl tutulmasının bugüne özel olmadığını daha önce yazdıklarından ve anlattıklarından anlayabiliyoruz.

Gazeteci Cihat Arpacık, Oğuzhan Uğur adlı aşağılaşma yaşayan, sosyal medya ünlüsüne anlayamacağı bir cevap verse de bu tarz ırkçı söylemlerin zaman zaman yeniden ortaya çıktığına şahit oluyoruz.

Cihat Arpacık’ın verdiği cevap, “Daha önce birkaç kez şahit olduğum hava saldırılarını anlatayım mı? Önce tiz bir ıslık, ondan sonra kulakları sağır eden bir patlama duyulur. Saniyeler içinde bir ateş bulutu ve kuvvetli bir basınç hissedilir. Eğer o an ölürseniz şanslısınızdır. Dalga geçilecek bir durum değil.”

Hukuki anlamda herhangi bir önlem ve yasa çalışması görülmeyen bu konuda iktidarın nasıl bir çalışma içerisinde olacağı da merak ediliyor.

Daha önce de ırkçı söylemlere ve nefret diline başvuran, ifade özgürlüğünü sözde savunan “eski ülkücü”, “vatanperver”, “Atatürkçü” şahsın anlattığı geçmiş dönemli hikayelerine göre, nasıl bir aile ve çevre eğitimi aldığını kendisini az çok yakından takip edenler iyi biliyorlardır.

Mustafa Kemal’in eğitim metodunu öven ve bu eğitimi almakla zaman zaman övünen bu şahsın aldığı eğitimin, nasıl bir kaliteye sahip olduğunu da tüm Türkiye yeniden görmüş oldu.

Yorum Analiz Haberleri

Sosyal medyanın aptallaştırdığı insan modeli
Dünyevileşme ve yalnızlık
Cuma hutbelerindeki prangalar kırılsın
Batı destekli spor projeleri neye hizmet ediyor?
Kemalizm’e has bu Laiklik Fransa’da bile yok!