Ankara’nın evsahipliği yaptığı gayri resmi görüşmeye Somali ve Somaliland tarafları aralarında bakanların bulunduğu üçer kişilik heyetle katıldı. 3 gün süren müzakerelerin sonunda 31 Mayıs’ta Ankara’da tekrar bir araya gelinmesi kararlaştırıldı. Toplantının temel gündem maddesi de belirlendi: ilk kez içinde birleşmenin de olduğu iki taraf arasındaki ilişkinin geleceğine dair yol haritası.
Türkiye bir kez daha devreye girdi
Yeni sürecin temeli, eski Somali Büyükelçisi olan AK Parti Bursa Milletvekili Kani Torun’un, Şubat ayında Somali’ye yaptığı ziyaret sırasında atıldı.
Somali’deki seçim sürecinde “arabulucuk” için ülkeye davet edilen Torun seçimin yanı sıra 2014 yazından itibaren sekteye uğrayan Somali – Somaliland müzakereleri için de iki tarafla görüşmeler yaptı. Her iki taraftan da olumlu yanıt alınması üzerine öncelikle gayri resmi bir toplantı yapılmasında anlaşıldı.
Üçüncü ülkelerin sürece müdahale etmemesi için de gayri resmi görüşmenin gizli tutulmasına karar verildi. Türk Dışişleri Bakanlığı taraflar için lojistik destek sağladı. Görüşmelerde Türk tarafından hiç bir yetkili yer almadı. Türkiye adına tarafları bir araya getiren Torun da görüşmeleri başlattıktan sonra toplantılara katılmadı.
Al Jazeera’nın sorularını yanıtlayan Kani Torun 31 Mayıs’ta yapılacak toplantı için şunları söyledi:
“Taraflar daha önce başlatılan ve ortak bildiriyle sabitlenmiş olan karşılıklı vaatlerini kaldığı yerden gerçekleştirmeye devam edecekler. Ayrıca bundan sonraki ortak kaderin ne olacağıyla ilgili yol haritasını belirleyecekler. Birleşmenin yol haritasını çıkaracaklar”
Başarısız devletten Anayasa yapımına
20. yüzyıl boyunca İngiltere ve İtalya'nın sömürgesi olan, iki ülkenin güç savaşına sahne olan Somali, 1960'ta bağımsızlığını ilan etti. Ancak 1991'e kadar güçlü bir hükümet kurulamadı.
Ülkenin kuzeyinde etnik Somalililer çoğunluktayken, güneyinde etnik kökeni farklı olan birçok azınlık grup yer alıyor. Bu gruplar arasındaki sorunlar 1991'de iç savaşın başlamasına neden oldu. Yaklaşık 20 yıl boyunca Somali uluslararası toplum tarafından 'başarısız devlet' olarak kabul edildi. Topraklarını kontrol eden bir hükümet olmadığı için yerel bazda kurallar ve milisler oluşturuldu.
2000'de kurulan geçiş hükümeti, 2006'da komşu Etiyopya'nın askeri desteği sayesinde toprakların bir kısmını tekrar kazanmayı başardı.
2012'de geçici Anayasa kabul edildi. O tarihten bu yana hükümet daha işler hale gelse de hâlâ topraklarının tümünü kontrol edemiyor.
Hükümet boşluğu iki 'özerk' bölge ve Eş Şebab'ı doğurdu
20 yıllık sürede, ülkenin güneyinde hükümet boşluğundan yararlanarak kurulan İslami Mahkemeler Birliği, geçici hükümetin güç kazanmaya başlamasıyla birlikte farklı gruplara bölündü. Bunlardan biri olan Eş Şebab, gittikçe büyüyerek ülke topraklarının bir kısmını ele geçirdi. Bugün Somali hükümeti hâlâ Eş Şebab'ın devlet kurumlarına ve güvenlik güçlerine düzenlediği saldırılarla mücadele ediyor.
İç savaş boyunca etnik olarak çok çeşitli grubu barındırmayan ve nispeten istikrarlı olan Somaliland ise 1991'de tek taraflı bağımsızlığını ilan etti. Uluslararası toplum Somaliland'i özerk bölge olarak kabul etti. Sadece Etiyopya tarafından tanındı. Somali hükümetinin ise bölge üzerinde hiçbir kontrolü bulunmuyor.
1998'de de yine kuzeydeki diğer eyalet, Puntland tek taraflı bağımsızlık ilan etti. Ancak Puntland de uluslararası toplum tarafından Somali'nin bir eyaleti olarak kabul ediliyor.
Türkiye ve Somali
Türkiye hem Eş Şebab'la mücadelede, hem istikrarsızlıktan kaynaklı sağlık, eğitim sorunları ve açlık krizleriyle mücadelede Somali'ye destek oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakan sıfatıyla 2011 yılında Somali’ye gitti. Türkiye insani yardım ile gündemine aldığı Somali’ye devlet kurumlarının yeniden yapılanması konusunda da destek vermeye başladı.
Somaliland'in bağımsızlık ilan etmesinin ardından 'ülkenin toprak bütünlüğünü desteklediğini' açıkladı.
2012 sonunda Türkiye Somali ile Somaliland ilişkileri konusunda arabulucu olarak devreye girdi.
2013 Nisan’ında iki tarafın cumhurbaşkanları Türkiye’de bir araya getirildi. Görüşmelere başlanması için mutabakat sağlandı.
Bu süreç 2014 yazına kadar iki tarafın yetkililerinin 3 kez buluşmasını sağladı. Bazı adımlar atıldı ama devamı gelmedi.