Manisa'nın Soma ilçesinde 301 işçinin hayatını kaybettiği maden faciasına ilişkin davanın görülmesine devam edildi.
Akhisar Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Soma Kömür İşletmeleri AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Genel Müdür Ramazan Doğru, İşletme Müdürü Akın Çelik, Teknik Müdür İsmail Adalı, Teknik Nezaretçi Ertan Ersoy ve Emniyet Teknikeri Mehmet Ali Günay Çelik ile bazı tutuksuz sanıklar, mağdur aileleri ve taraf avukatları katıldı.
Duruşmada, mevcut bilirkişi heyetinin hazırladığı 24 sayfalık ek bilirkişi raporu okundu.
Ek raporda, "bilirkişi heyetinin ana raporda ortaya koyduğu değerlendirmeleri veya kanaatleri değiştirmesini gerektirecek yeni bir bilgi ya da belgenin bulunmadığı, dolayısıyla heyetin daha önce olayın ortaya çıkışı ve bilinen sonuçlarını doğuran değerlendirme ve kanaatlerini aynen muhafaza ettiği" belirtilerek, ana rapordaki değerlendirmeler tekrar edildi.
Olayın bant yangını kaynaklı oluşmadığı belirtilen ek raporda, sabotaj olamayacağı ve grizu patlaması tespitinin bulunmadığı tekrar edilirken, sanık avukatlarının itirazları yersiz bulundu.
Ek raporda, daha önce de belirtildiği gibi olaydan işveren yetkililerinin kusurlu olduğu, mücbir sebep ya da işçi kusurunun bulunmadığı kaydedildi.
Mağdur ailelerin avukatlarından Selçuk Kozağaçlı, ek bilirkişi raporunun ana raporu tekrarladığını, rapora itirazlarının bulunmadığını, davada hüküm kurulabilecek bir noktaya gelindiğini söyledi. Faciaya dair asli ya da tali kusurlu ayrımının yapılamayacağını kaydeden Kozağaçlı, sanıkların tutukluluk hallerinin devamını talep etti.
Avukat Deniz Erşanlı da ek raporun da sanıkların kusurunu net şekilde ortaya koyduğunu belirterek, "bu iş cinayeti sanıkların ihmaller zincirinden kaynaklanmıştır ve sanıkların yönettiği diğer madenlerde de bu ihmaller zinciri devam ediyor." dedi.
Bu davadan ayrı olarak, Soma Kömür İşletmeleri AŞ'nin de bağlı bulunduğu şirketin sahibi Alp Gürkan ile 4 yönetici hakkında "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmakla" ikinci bir davanın açıldığını hatırlatan Erşanlı, ikinci davada "bilinçli taksirle ölüme sebep olma" nitelemesinin hiçbir hukuki dayanağının bulunmadığını, savcılığın daha önceki hukuki nitelikten vazgeçtiğini, bunu kabul etmediklerini, konuyu iki davanın birleştirilmesinden sonra ayrıntılı şekilde tartışacaklarını dile getirdi.
Duruşma savcısı Halil İbrahim Yüksel, ek rapora dair mütalaasını açıklayacağı sırada Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi'ndeki (SEGBİS) arıza nedeniyle duruşmaya ara verildi.
Bir saatlik aranın ardından Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı, arızanın giderilemediğini açıklayarak, bilirkişi raporuna ilişkin görüşlerin açıklanması için duruşmanın 19 Aralık Pazartesi gününe ertelendiğini bildirdi.
Ballı, sanıkların tutukluluk hallerinin değerlendirilmesi için gerekli yasal süre aşılmadığından, tutukluluğun 14 Aralık günü değerlendirilmesine karar verildiğini açıkladı.
Bu arada duruşma öncesi, İstasyon mevkisinde toplanan madencilerin yakınları ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, pankart ve dövizlerle slogan atarak duruşmanın yapılacağı Akhisar Ağır Ceza Mahkemesine yürüdü.
OLAY
Manisa'nın Soma ilçesi Eynez mevkisinde Soma Kömür İşletmeleri AŞ tarafından işletilen ocakta, 13 Mayıs 2014'te saat 15.00 sularında başlayan yangında, 420 metre derinlik ve 3,5 kilometre uzunluğundaki galeriler dumanla dolmuş, faciada 301 madenci hayatını kaybetmiş, 162 işçi kurtarılmıştı.
Açılan davada tutuklu 6 sanık ile 5'inci duruşma sonunda yargılanmalarına tutuksuz devam edilmesine karar verilen vardiya amirleri Yasin Kurnaz ve Hilmi Kazık'ın, "olası kastla öldürme" suçundan 301 kez 20 yıldan 25 yıla, "neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama" suçundan ise 162 kez 2 yıldan 6 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları isteniyor.
Tutuksuz 38 sanık hakkında ise "taksirle birden fazla kişinin ölümüyle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istenirken, bunlardan 25'i hakkında da bu suçları "bilinçli taksirle" işledikleri gerekçesiyle aynı aralıktaki cezanın 3'te 1'den yarısına kadar artırılarak uygulanması talep ediliyor.