Solak medyanın kan arzusu: 7 kişiye karşı 49 idam!..

Ali İhsan Karahasanoğlu

Nasıl olsa Bahçelievler Ankara’da da var. İstanbul’da da var. İzmir’de de var.

 “Bahçelievler katliamı” diye tekrarla dur.

Millet de sansın ki, 30 tane Bahçelievler katliamı var..

Yok kardeşim; sabah akşam tekrarladığınız, 30 yıldır bitmeyen kininizin kaynağı olay, bir tane..

Olay bir de.. Malzeme çok!

Bir gün; olayın sorumlusu olarak Abdullah Çatlı’yı gösteriyorlar!

“Bahçelievler katliamı sanığı Çatlı şöyle, Çatlı böyle” diyorlar..

Çatlı ölüyor..

“Bahçelievler katliamı sanığı Haluk Kırcı şöyle, Kırcı böyle” diyorlar..

Kırcı cezaevinden çıkmışken, tekrar içeri giriyor.

Sonra bir bakıyorsunuz..

“Bahçelievler katliamı sanığı Ünal Osmanağaoğlu..” diyerek, kaldıkları yerden devam ediyorlar..

Sanıklar bitti mi?

Hiç biter mi?

Bir başka gün.. “Bahçelievler’deki katliamın sanığı Bünyamin Adanalı ….”

Şimdi bitmiş olmalı..

Hayır bitmedi: “Bahçelievler katliamı sanığı Ercüment Gedikli..”

Durun daha bitmedi..

Mahmut Korkmaz..

Adamlar nerede ise bir ordu ile gitmişler, adam öldürmeye!

Şimdi gerçekten bitiyor, son isim: Kadri Kürşat Poyraz.

Aslında medyayı elinde tutan solaklar biraz daha bastırsalardı, bu liste bitmezdi..

Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu da dahil, daha onlarca insanı bu listeye dahil ederlerdi.. Ekmek de istediler ama. Başaramadılar..

Peki nedir olay?

12 Eylül öncesinde yaşanan anarşik olaylarda, ölen 5 bin kişiden 7’si..

Beşbinde 7!..

Beşbinde 7 ama..

Konuşma oranına bakın..

7’de beş milyon!

Sanırsınız ki, 12 Eylül öncesinde, o 7 kişiden başka hiç kimse öldürülmemiş. Eski başbakanlar, bakanlar, milletvekilleri, savcılar, hakimler, generaller, polisler öldürülmemiş!..

Sadece o 7 kişi öldürülmüş.

Onun için de, 7 kişiye karşı 49 idam çıkmış!

“49 idam da nerden çıktı? Gazeteler ‘adam başı iki yıl’ yazıyorlar” diyeceksiniz..

Siz boşverin o sahtekarları..

Hesap ortada.

7 kişi öldürüldü ya..

Solcular öldürdüğünde, “Anayasal düzeni değiştirme suçu kapsamında birden fazla cinayet işlenmiştir. Eski başbakan Nihat Erim’in öldürülmesi yanında diğer cinayetler de aynı suç kararı altında işlenmiştir. Tek suç vardır; örgüt yöneticiliği.. Bu suçun cezası olarak sanığın idamına..”

Adam 30 kişinin ölümünden sorumlu.. Cezası; tek idam!

Peki; sanık ülkücü ise?..

Karar şöyle oluyor: “Sanık, ayrı ayrı suç işleme kastı ile, 7 TİP’li öğrencinin öldürülmesine karışmıştır. Her bir maktul için, sanığın ayrı ayrı idam cezası ile cezalandırılmasına. Toplam maktul sayısı 7 olduğundan, sanığın 7 defa idamına?!”

Bir insanı 7 defa idam edebilir misiniz?

Ülkücü ise, edersiniz.

Maksat, işkence olsun. Sadece sanığa değil, sanığın yedi sülalesine de işkence olsun.

Çünkü o ülkücü!. Ve dahası, ölenler de solcu ateist tayfasından!.

Şöyle anlaşılmasın: “Solcuların öldürülmesine ceza gerekmez!”

Asla ve kata..

Ama Başbakan, bakan ve daha birçok cinayeti işleyenler; her cinayet için ayrı ayrı değil, tek idam cezası alıyorlarsa..

“7 TİP’liyi öldürenler, niye 7x7 idam alıyorlar, hani nerde cezada eşitlik” diyorum.

“7x7 idam da ne?” diyeceksiniz..

Anlatalım..

7 TİP’liyi öldürenlerden birisi, 7 idam aldı.

İş bitti mi?

Hayır, gelsin ikinci sanık.

Sen ne yaptın?

Olaya karıştın. Senin de, “Her bir TİP’li için bir idam olmak üzere, 7 idam cezası ile cezalandırılmana..”

Böyle böyle gidiyor, sanıklar için kararlar.

Sonuç?

7 ölü var.

Karşılığında 7 tane, 7 idamlık sanık var!

7 kişi x 7 idam=49 idam yani..

Nasıl yani?

Böyle yani..

İşine gelirse..

Onun içindir ki, bugün medyayı elinde tutan ateistlerin isteği şudur: Solcu, marksist katiller tahliye olsun!

Oyuna gelmiş olan ülkücü katiller cezaevlerinde sürünsün!

YENİ AKİT