Esed katliamlarına, şehirleri yakıp yıkan Rus ve İran vahşetinden asla bahsetmeyen Cumhuriyet göç meselesini gündemleştirerek milliyetçi-ırkçı çevreleri harekete geçirmeye çalışıyor.
Yerli şsebbiha Cumhuriyet bununla da yetinmeyerek Suriye halkının özgürlük mücadelesinin fedaileri mücahitler için “cihadçı” ifadesini kullanarak bunların da Türkiye’ye kaçacağı propagandasında bulunuyor.
Müşrik akıl İslam düşmanlığında çok boyutlu bir şekilde politik mücadele verirken Türkiye Müslümanlarının vakıf, dernek, hareket, yazar, çizer, ustad, alim vb. çevrelerin duyarsız, bilinçsiz, bilgisiz, ilgisiz, vicdansız, ezik, pasif hali ise devam ediyor.
__________________
Cumhuriyet’in bahse konu “haber”i:
İdlib’de tehlike çemberi
Suriye ordusunun Türk askerlerinin de konuşlu olduğu kuzeye yönelik ilerleyişi hızlandı. Morik çevresi dahil altı kasaba ile 10’u aşkın tepenin muhaliflerden geri alındığı duyuruldu.
İdlib bölgesinde Suriye ordusunun hakimiyeti her geçen gün artıyor. Times gazetesi, Suriye ordusunun önceki gün İdlib’de kuşatma altındaki sivillere “insani koridor” açtığını duyurduktan sonra bazı bölgelerde hava saldırılarını sürdürdüğünü iddia etti. Bu arada Rusya, son iki günde cihatçı militanların saldırılarında 23 Suriye askerinin öldüğünü belirtti.
Suriye’de İdlib ve Hama’daki operasyonları sonucunda pek çok bölgenin Rusya destekli Şam güçlerinin eline geçmesiyle Morik kasabasında Türk askerlerinin kontrolünde olan 9 No’lu gözlem noktasının Suriye ordusunun kuşatması altında kaldığı duyuruldu. Muhaliflere yakın Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’nin ve Suriye devlet televizyonunun aktardığına göre, Suriye ordusunun bu bölgede bulunan diğer kasaba ve köyleri ele geçirmesiyle Fırat Kalkanı harekâtının üçüncü yıldönümünde Türk gözlem noktasının etrafı sarılmış oldu. Gözlemevi, “Türk askerleri için tek çıkış yolunun Şam hükümeti ve müttefiki Rusya’nın kontrolünde bulunan bölgeler olduğunu” aktardı.
‘Muhalifler terk etti’
Suriye devlet televizyonu İhbariye’nin haberine göre, askerler dün sabah itibarıyla bölgede Morik dahil altı kasaba ile 10’u aşkın tepeyi muhaliflerin daha önceden bölgeden çekilmesiyle direnişle karşılaşmadan ele geçirdi. Bu kasabalar arasında, 2012’den bu yana muhaliflerin elinde bulunan stratejik Kafr Zita da bulunuyor. Haberde, ordunun Hama’daki bir dizi kasabayı “boğucu bir şekilde kuşatma altına aldığı” belirtildi; Şam-Halep yolu üzerindeki devlet kontrolünün de bu sayede genişletildiği bilgisi paylaşıldı. AFP’ye konuşan gözlemevi başkanı Rami Abdülrahman, ordunun şafak vakti Kafr Zita’ya girdiğinde kasabayı terk edilmiş halde bulduklarını söyledi.
Astana süreci kapsamında “gerilimi azaltma bölgesi” olarak belirlenen İdlib’de Türkiye’nin 12 gözlem noktası var. Türkiye ile ABD’nin Suriye’nin kuzeyinde “güvenli bölge” kurma planına Astana ortakları Rusya ve İran tepki göstermiş, ardından geçen pazartesi günü İdlib’deki 9 No’lu gözlem noktasına doğru ilerleyen TSK’ye ait bir konvoyun önündeki bölge Suriye ve Rusya uçakları tarafından vurulmuş, 3 sivilin öldüğü, 12 kişinin de yaralandığı açıklanmıştı. Önceki gün ise Şam güçlerinin 8 No’lu gözlem noktasına taciz atışı yaptığı haberleri gündeme yansımıştı.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 9 No’lu gözlem noktasını taşımayı düşünmediklerini, askerlerin ve gözlem noktalarının güvenliği için ne gerekiyorsa yapılacağını söylemiş, siyasi sürece odaklanma çağrısı yapmıştı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ise “Türkiye’nin geçen yıl varılan Soçi Mutabakatı’ndaki yükümlülüklerini yerine getirmediğini” belirterek Suriye ordusunu desteklemeye devam edeceklerini açıklamıştı. Soçi mutakabakatının geleceğinin Ankara’da 16 Eylül’de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin katılımıyla düzenlenmesi beklenen liderler buluşmasında masaya yatırılacağı belirtiliyor.