Sol-Kemalistlerin ’28 Şubat dindarlara yaradı’ saçmalığı!

28 Şubat’ın yıldönümü daha yeni geçti ama tartışmaları sürmeye devam ediyor!

Abdurrahman Güner / HAKSÖZ HABER

28 Şubat darbeler tarihi içerisinde bir nebze farklı bir yere sahiptir. Bütün darbelerin ‘şeriat’ üzerinden Müslümanları hedef aldığı bilinirken siyasi iktidarın dindar-İslamcı bir partinin elindeyken yapılan ilk darbe 28 Şubat’tır.

Bu bağlamda Türkiye’de 60’lı yıllarda hareketlenmeye başlayan İslami çalışmaların siyaset odaklı merkezlenmesi 90’ların sonunda iktidara ulaştı. Tabi ki sistemin banisi olan Kemalizm ve onun sağ ve sol fraksiyonları da İslamcı iktidarına ya doğrudan ya dolaylı olarak destek vermişlerdir.

Bu çevrelerden birkaç isim hariç tutulursa geri kalan oluşumlar ve şahıslar açıktan ifadeleri veya sessizlikleriyle darbeye ‘omuz’ vermişlerdir. Şimdilerse ise 28 Şubat’ı sahiplenenlerin sayısı oldukça az. Artık herkes 28 Şubat karşıtı…

Açıkçası solun manipülasyon gücü ve algı oluşturma beceresi atlanarak bu mesele değerlendirilemez. Yani sol-Kemalistler 28 Şubat’a karşı çıkıyorlarsa bir de ‘alt metne’ bakmak lazım gelebilir. Örnek olarak Evrensel gazetesinin manşeti incelenebilir. Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat, ‘Allah’ın lütfu’ bir darbe: 28 Şubat başlıklı yazısında 28 Şubat için menfi anlama gelebilecek sadece ‘darbe’ tanımlamasını yapıyor. Yazının içeriğinde cuntacıların Müslümanlara yaptıkları zulümlerden tek kelime ile bahsedilmezken netice olarak 28 Şubat’ın Erdoğan üzerinden dindarlara yaradığı algısı oluşturulmaya çalışılıyor. Polat şöyle soruyor: “Eğer 28 Şubat darbesi olmasaydı, bırakalım Erdoğan’ın tek başına iktidarını, bugün AKP diye bir parti olur muydu?”

Bu mantığın bir tık ötesi komploculuğun ‘AK Parti’yi neo-conlar kurdurdu’ zırvasıdır. Böyle bir tarih toplum değerlendirmesi olur mu? Darbe sürecinin öncesi ve sonrasında yaşanan gelişmelere göre değerlendirip ortaya çıkan toplumsal tepkiyi bu bağlamda anlamak sağlıklı okuma yapmanın ön şartı olacaktır herhalde! Ancak ideolojik körlük buna izin vermiyor…

Bir diğer örnek ise CHP’li Mahmut Tanal. Sosyal medya paylaşımlarına darbeyi kınayarak başlayan Tanal ardından ise ekliyor: "Post modern darbeyle, yükselişteki CHP'nin iktidara gelişi engellendi" Oldukça komik olan bu sözler de yine ‘28 Şubat dindarlara yaradı’ kurgusundan besleniyor.

Bir de 28 Şubat ile 15 Temmuz sonrasında yaşanan hukuksuzlukları kıyas eden mantık var. Burada da yine sol-Kemalistlerin oluşturduğu manipülasyonun etkileri hissediliyor.

15 Temmuz sonrasında yaşanan hukuka aykırı olayları kendi bağlamı içinde ele almak muhakkak daha doğru olacaktır. Zaten olay merkezli değerlendirme yapmak doğru düşünmek için de daha elverişli bir zemin sağlıyor. Yoksa 28 Şubat’ta yaşananları 15 Temmuz sonrasındaki menfi gelişmelerle analojiye tabi tutmak anakronik okumalara sebep olabilir. Her olay kendi tarihselliği ve tanıklığı içinde ele alınmalı.

Bu konu hakkında Eyüp Gökhan Özekin'in paylaşımı mizah yoluyla önemli bir hususa dikkat çekiyor:

Yarın 28 Şubat'ın aktörlerinin bugünkü konumunu inceleyerek devam edeceğiz...

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!