Sol Çetelerin Bildirisi Faşizmin Bir Örneği!

İsmail Kılıçarslan, ODTÜ Kolektif isimli saldırganlığıyla meşhûr grubun yayımladığı bildiriye tepki gösteriyor, "Kendilerine 'sosyalist, ilerici, aydın' falan diyen bu leşlerin gericiliğini, karanlığını, faşizmini afişe etmiyoruz yeteri kadar." diyor.

Mescitleri Denetleyecekmiş Geri Zekâlılar

İsmail Kılıçarslan

Ondan sonra kızıyorlar.

Kendilerinden başka hakikat, kendi tarzlarından başka hayat tarzı, kendi algılarından başka algı tanımayan faşist geri zekâlılardan söz ediyorum.

Doğrudan insanların yaşam tercihlerine, ibadet haklarına, inanç özgürlüklerine saldırıp bir de kendilerine 'sosyalist' pozu vermelerine ise ayar oluyorum. Bir kez daha söyleyelim: Sosyalizm bu değil be Allah'ın kara cahilleri.

Hadi birlikte hatırlayalım. ODTÜ'de bir kısım öğrenci, namaz kılacak yer bulamayınca namazlarını basketbol sahasında eda etmişlerdi. Namaz kılmayı 'gerici eylem' olarak kodlayan kolektiflerse öğrencilerin üzerine saldırmış, darp girişiminde bulunmuştu.

Rektörlük, çıkan olaylar yüzünden 3 ODTÜ'lü kolektife çeşitli uzunluklarda uzaklaştırma cezası vermiş. Vay, sen misin uzaklaştırma cezası veren. Bu kolektifler, yayınladıkları bildirilerde 'sarayın ve AKP'nin yanında saf tutan rektörlük, gericilere hiç ceza vermedi' demiş iyi mi?

A benim aptal evladım. İnançlarının bir gereği olarak namaz kılan öğrencilere sen saldırdın kuduz gibi. Eline geçirdiğin taşı sopayı boca ettin üzerlerine. Rektörlük niçin ceza versin mağdur ettiğin insanlara?

Söz konusu bildirinin beni benden alan kısmına da göz atalım hep birlikte. Şöyle diyor aklını sevdiklerim: 'Gericilere ceza verilmemesinin yanında, 22 Aralık'tan sonra gerici gruplar, mescitlerde faaliyet yapma girişimlerine devam etti. Bu girişimler karşısında kararlı duruşumuzla bu faaliyetlere de izin vermedik. Rektörlük tarafından denetlenmeyen mescitleri denetledik, denetlemeye de devam ediyoruz. Mescit içerisinde hiçbir zaman afişlere, broşürlere, çeşitli yayınlarla gerici propaganda yapmalarına izin vermeyeceğiz.'.

Şimdi burada bir duralım. Bu Türkçesi bozuk bildiriyi bu aklını sevdiğiminin kolektifleri nerelere asıyorlar? ODTÜ'nün buldukları her yerine. Yani diyorlar ki 'biz bildirimizi, broşürümüzü, afişimizi istediğimiz her yere asarız. Lakin bu gericiler mescitlerine dahi afiş, broşür, bildiri asamazlar.'.

Son zamanlarda faşizmin bundan daha güzel bir örneğini gören, duyan var mı aranızda?

Fakat suçun büyüğü bizde… Kendilerine 'sosyalist, ilerici, aydın' falan diyen bu leşlerin gericiliğini, karanlığını, faşizmini afişe etmiyoruz yeteri kadar. Bunlar da işte kendilerini 'köpeksiz köyde değneksiz gezen deli' gibi yapıyorlar.

Mescit orası aklını sevdiğiminin kolektifleri. Orası mescit. Orada Müslümanlar namaz kılar, birbirleriyle haberleşir, Kur'an okur, dini ders halkası kurar, başka Müslümanların çeşitli faaliyetlerden haberdar olması için pano yapar, broşür dağıtır, afiş asar.

Niye biliyor musunuz? Çünkü mescit ve cami, Müslümanlar için sadece ibadetlerini yapacakları mekânlar değillerdir. Bir araya gelip hayatı paylaştıkları, birbirlerinden haberdar oldukları, önemli kararlar aldıkları yaşam üniteleridir aynı zamanda.

Hani sen kantinde, bahçede falan toplanıp forum yapıyorsun ya. Hah. Müslümanların forum yaptıkları yerler de mescitlerdir, camilerdir. Anlıyor musun?

Elbette anlamıyorsun. Anlasan, namazı bir 'gerici eylemi' olarak tanımlamaktan utanırsın. Anlasan, 'mescitleri denetleyeceğiz' küstahlığını yaparken basbayağı leş bir faşiste dönüştüğünü görürsün. Anlasan, 'milletin namazına, niyazına, etkinliğine karışmak nere, sosyalizm nere' cümlesini kurarsın be çocuğum.

Anlasan adam olursun. Oysa değilsin. Bizim çocukların munisliğinden, hır-gür sevmemesinden yararlanıp vandallık ediyorsun. Anlayacağın, hepsi hepsi 'faşist bir vandal'sın evladım.

Ne diyordu Marks: 'Vallaha yeğenim, vaz ettiğim ideolojinin bu sersemlerin elinde bu hallere düşeceğini bilseydim bir tedbir düşünürdüm. Bunlar neymiş böyle yahu. Evlat olsalar eldivenle sevilmezler.'.

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!