Sokak köpekleri ve laik seyahat firmaları(!)

Ali Osman Aydın son günlerde sokak köpekleri üzerinden yaşanan tartışmaların sosyolojik boyutlarını inceliyor.

Ali Osman Aydın / Yeni Akit

Sokak köpekleri ve laik seyahat firmaları

Sokak hayvanlarının insanlar için oluşturduğu tehdit her geçen gün daha da can yakıcı hale geliyor. Gün geçmiyor ki, birkaç sokak köpeğinin ve bir yetişkin ya da çocuğun karıştığı bir olaya rastlamayalım. Köpekten kaçarken otomobil tarafından ezilen mi dersiniz yoksa köpek tarafından ısırılarak, yüzüne onlarca dikiş atılan bir vaka mı... Saldırının her çeşidine tanık oluyoruz uzun zamandır.  

En son bir çocuğun kuduz köpeklerce ısırıldığı saldırıyla sarsıldık. Çocuk şuan hastanede. Muhtemelen kurtulamayacak. Hekimlerin söylediklerine bakılırsa kuduz hastalığının tedavisi yok!

Fakat onca ölümlü vakaya rağmen hala sokak köpekleriyle ilgili geri adım atmayan bir lobi var. Köpekleri insanlardan daha fazla önemsiyor bunlar. Bir çocuğun ölecek olması gibi bir trajedi bile onları etkilemiyor. Bir köpeğe onlarca çocuğu feda edebilirler- ki ediyorlar da…Daha birkaç gün önce kuduz köpek saldırısı yaşanmamış gibi Borçka Belediyesi köpek fotoğraflı “iyi geceler” paylaşımı yapıyor sosyal medyada mesela. Böyle sorunlu bir kafa işte.

Hükümet bu küçük ve çığırtkan lobinin çığırtkanlıklarına aldırış etmeyi bırakmalı artık. Şakası yok, köpekler yüzünden çocuklar ölüyor. İnsanlar, ama özellikle çocuklar güvenli bir şekilde sokaklarda dolaşamıyorlar. Bu normal değil. Kimse bunu normalleştirmeye çalışmasın. Daha fazla kayıp vermeden bu mesele halledilsin.

YOKSA KARNIMIZDAN MI UYDURUYORUZ ? 

Bazı arkadaşlar şunu söylüyorlar: “İşiniz gücünüz Kemalizm! Başka meseleniz yok mu sizin!” Bunu söylerken yaptığımız şeyden canları son derece sıkılmış bir yüz ifadesi takınıyorlar.

İlk olarak şunu söylemek lazım. Bizi okumak zorunda olmadığınızı hatırlatmamıza gerek var mı? Neticede kimsenin kafasına “bizim yazıyı okuyacaksınız” diye silah dayamıyoruz! Bir kaydırmayla başka bir yazara geçin mesela. Hatta başka bir gündeme.    İkinci de şu: Bizim hobi olarak, ya da sırf gıcıklığına Kemalizm ile uğraştığımızı düşünen biri, Kemalist kuşatmanın ne boyutta olduğunu anlamayacak kadar onunla uyumlu hale gelmiş olabilir. 

Kemalizm’e bu derece uyumlanmış birinin ortada sorun olarak tanımlanabilecek bir şey görmemesi son derece normal. Zaten Kemalizm’in dini hayat üzerinde olumsuz bir etkisinin olmadığını savunan biri ya dinin ne olduğunu bilmiyordur ya da Kemalizm’in. Bu da üç!

Bak arkadaşım sen farkında olmayabilirsin ama anaokullarından başlayıp özellikle ilkokul çocuklarına dönük sağlam bir beyin yıkama süreci işletiliyor. Çocuğu okula gidenler iyi  bilir bu süreci. Özellikle resmi bayram öncesinde çocuk sürekli elinde Atatürk içerikli boyama sayfaları yahut yine Atatürk içerikli okuma parçaları veya içeriği değişmemek kaydıyla başka bir ödevle gelir.

Atatürk bu çocuklara “her şeyi yoktan var eden, öldüğünde zamanın durduğu, bu ülke neye sahipse hepsini onun verdiği bir ‘yaratıcı’, neredeyse bir ‘ilah” olarak öğretilir.

Şimdi sen bu süreci rahatsız edici bulmuyor, bir kişinin tarih yorumunun ve bakış açısının eğitim sisteminin temelini oluşturmasının “aydınlanmacılıkla, özgür düşünceyle” çelişmediğini düşünüyorsan, karanlığında debelenmeye devam et, bize ilişme.Biz ise, veliler olarak bu dayatmaya itiraz ediyoruz.

Biz şunu söylüyoruz! Anaokulundan başlayıp bütün eğitim hayatı boyunca çocuklara Erdoğancılık eğitimi verilse, çeşitli vesilelerle Erdoğancılığın faziletleri üzerine, Erdoğan’ın seküler “kerametleri” üzerine dersler verilse,Erdoğancılık hayatta tek geçerli ilke olarak vaaz edilse, Erdoğancı olmayanlar aşağılansa, Erdoğancılığın sorgulanması disiplin suçu olsa, böyle bir akıl tutulmasına elbette itiraz ederiz. Masayı tersine çevir! Siz itiraz etmiyorsunuz, fark bu.

 ****

Kemalist kuşatmanın bir başka saldırısından bahsedelim. Van- İstanbul güzergahında çalışan Öz Erciş adlı seyahat firması namaz molası vermiyor yolcularına. Vermemekle de kalmıyor. Yaptığı şeye tüy dikmek için namaz molası isteyen yolculara Nur Serter’in iğneleyici diksiyonuyla “Türkiye laik bir ülkedir” hatırlatması yapıyor firma. Ne alakası var ibadetle laikliğin diyebilirsiniz. Militan laiklik, olguları böyle görüyor işte.

Ekseriyeti Müslüman olan bir ülkede, namaz gibi günlük hayatın son derece alışıldık bir parçası için asgari düzeyde bir anlayış beklemek bile beyhude. Beyhude çünkü Kemalist hegemonya sınırlarını ta sizin kapınızın eşiğinden çekiveriyor. Kapınızı açıp bahçenize adım atmak istediğinizde de, kendi sınırlarına tecavüz edildiği iddiasıyla kıyameti koparıyor! Hiç evinizden çıkmayacak, bahçenizde dolaşmayacaksınız ki takrir-i sükun korunsun, “Cumhuriyet ilelebet payidar olsun.”

Öz Erciş seyahatin patronları da bir cevaba hazır olsunlar bence. Sayılarının hiç de az olmadığını düşündüğüm namaz kılan Vanlı kardeşlerimiz, sizin gibi firmaları tercih etmeyerek sergilediğiniz saygısızlığa zarifçe mukabelede bulunacaklardır. Bunu illa yapacaklardır. Bakalım bu piyasa şartlarında laik kalmaya ne kadar devam edeceksiniz! 

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!