Sizler dürüstlük abidesi gazeteciler değil miydiniz?

Yılmaz Özdil ve Uğur Dündar arasında yaşanan gerginlik Can Ataklı’nın iddiasıyla başka bir boyuta taşındı!

HAKSÖZ HABER

Uğur Dündar ile Yılmaz Özdil arasındaki gerginlik yılan hikayesi olarak nitelenebilecek bir hüviyete sahip. İşin iç yüzü yani iki isim arasındaki problemin gerçek sebebini tam olarak saptamak mümkün olmasa da ARTI 1 kanalında anchormanlik yapan Uğur Dündar, Yılmaz Özdil tarafından Sezgin Baran Korkmaz’ın desteklediği gazeteciler arasında olmakla üstü kapalı bir şekilde itham ediliyor:

Yılmaz Özdil’in niçin böyle bir ithamda bulunduğu ise ilerleyen süreçte ortaya çıktı. ARTI 1 kanalının sahibi Emin Alptekin isimli şahıs olarak bilinirken onun arkasındaki kişinin Sezgin Baran Korkmaz olduğu ileri sürülüyor.

Sezgin Baran Korkmaz bu iddia doğruysa Uğur Dündar’ı fonlamış oluyor. Halk TV’den Ayşenur Arslan ise Dündar’ın bu durumdan çok sonra haberi olduğunu ifade etti. Arslan, Uğur Dündar’ın "kanaldan ayrılmaya yakın bir süreçte" Sezgin Baran Korkmaz’dan haberdar olduğunu onun patron olarak Emin Alptekin dışında Altan Ertürk’ün varlığını bildiğini öne sürdü.

Arslan aynı zamanda tüm bu yaşananlardan Yılmaz Özdil’in “meseleden uzak olduğu için” haberdar olmadığını da söylüyor. İddialar doğruysa bilerek veya bilmeyerek Uğur Dündar, Sezgin Baran Korkmaz tarafından finanse edilen bir kanalda yayıncılık yapıyor. Yılmaz Özdil ise bu duruma tepki gösteriyor!

Özdil’in tepkisi karşı Uğur Dündar ise tabiri caizse ateş püskürmüştü: “Sen benim ne kadar namuslu olduğumu bilen bu ülkedeki iki üç insandan birisin. Birisi Müjdat Gezen’dir, İkincisi sensin. Sana 'kardeşim' dedim. Sen nasıl olur da ‘değerli ağabeyim’ dediğin, yere göğe sığdıramadığın bir insana ima yollu dahi olsa çamur atmaya yeltenirsin. Sakın cenazeme gelme. Yılmaz Özdil benim için bitmiştir. Sana yazıklar olsun. Hala ‘değerli ağabeyim’ diyor. Sakın bana değerli ağabeyim deme. Sen artık değersiz Yılmaz’sın. Karşıma çıkarsan çok fena olur. Daha fazla uzatırsa bir tane çarpar yollarım. Yine söylüyorum sakın cenazeme gelmesin. Benim için bitmiştir. Yazıklar olsun"

Kemalist gazetecilerin aralarındaki tartışma Can Ataklı’nın açıklamalarıyla başka bir boyuta taşındı. Ataklı, ARTI 1 isimli kanalın kuruluşunda yaşananlar hakkında yeni bir iddia ortaya attı. Ataklı yayınladığı videoda, ARTI 1 için CHP'den toplanan 40 milyon liranın başka bir CHP'li tarafından buharlaştırıldığını ileri sürdü.

Hulasası Türkiye’yi dolandıran eski “iş adamı” tarafından desteklenen televizyon kanalıyla ilişkisi olan Kemalist gazetecilerin varlığı iddiası yetmezmiş gibi şimdi bir de aynı televizyon kanalı için CHP tarafından toplanan “destek” parasının bir başka CHP’li tarafından hortumlandığı öne sürülüyor! Vaziyet kısaca şöyle özetlenebilir: Tencere dibin kara seninki benden kara!

Yılan hikayesi tabiri bu hadiseyi anlatmak için yeterli olmayabilir! Tüm bu yaşananlar, garip ilişki ağı ve hortumlama iddiaları ise Türkiye’de medyanın hali pürmelalini gözler önüne seriyor! Geçmiş olsun Türkiye!

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!