Dediler ki: "Şayet çalmış bulunuyorsa, bundan önce onun kardeşi de çalmıştı." Yusuf bunu kendi içinde saklı tuttu ve bunu onlara açıklamadı (ve içinden): "Siz daha kötü bir konumdasınız" dedi. "Sizin düzmekte olduklarınızı Allah daha iyi bilir." (Yusuf-77)
Dediler ki doğrusu bu hırsızlık yapmışsa daha önce onun bir kardeşi vardı o da hırsızlık yapmıştı. Hâlâ Yusuf’a karşı kinleri mi var içlerinde? Hâlâ Onunla mı uğraşıyorlardı?
Yalnızca, kardeşlerinin yükünden kabın çıkarılışıyla içine düştükleri durumu kurtarmak için bu suçlamada bulunmuşlardı. Kap ortaya çıkmış, kendilerinin hırsız olmadıkları anlaşılmıştı ama anında durumlarını sağlama almak isteyerek Bünyamin'den kopmuşlar ve onu da kardeşi Hz. Yusuf (a.s) gibi hırsız ilan etmişlerdi. Besbelli ki bu, cin fikirli kardeşlerin oracıkta uydurdukları bir yalan, hatta kardeşlerin iki üvey kardeşlerine karşı besledikleri garazı açığa vurdukları bir ruh haliydi. Onların bu halleri aynı zamanda Hz. Yusuf'un(a.s) kardeşini niye yanında alıkoymak istediğinin karşılığıydı.
Yusuf onu kendi nefsinde gizledi. Yâni onların bu sözlerinden içi burkulmadı, sabredip bir şey demedi. Öfkelenip durumu onlara çaktırmadı. Fakat kendi kendine şöyle dedi: Siz gerçekten çok fena bir durumdasınız. Allah yaptıklarınızı biliyor dedi.
BASAİRUL KUR’AN
Nitekim görüldüğü üzere, suçu hemen Yusuf’a ve onun öz kardeşine yıkıverdiler!
“Yusuf, kardeşlerinin bu iftirasını duymazlıktan geldi, onu yüzlerine vurmadı.”
Onların böyle davranmalarına üzüldü. Ama bunu kendi içine gömdü. Onlara bu söylediklerinden dolayı üzüldüğünü belli etmedi. Elbette ki kendisinin de öz kardeşinin de suçsuz olduğunu çok iyi biliyordu. Nitekim onların bu sözlerine sadece şöyle demekle yetindi.
“Asıl kötü durumda olan sizlersiniz.”
Yani bu iftiranızla, Allah katında asıl kötü duruma düşen bizzat kendinizsiniz. Bu bir hakaret değil, gerçeğin ta kendisidir. Sonra ekledi:
“Allah sizin uydurma sözlerinizin iç yüzünü herkesten iyi bilir.”
Yani söylediğiniz sözlerin ne denli doğru olduğunu Allah herkesten iyi bilir. Bu sözüyle Yusuf, onların yaptıkları suçlama konusunda tartışmayı kısa yoldan noktalıyordu. Zaten bu suçlamanın, o andaki meseleyle zerre kadar bir ilgisi de yoktu!
FİZİLALİL KUR’AN