Siz Niye Bu Kadar Seviniyorsunuz; Birinci mi Oldunuz?

Yeni Şafak yazarı İbrahim Karagül, seçim sonuçlarını böyle değerlendirdi.

***

AK Parti Yine Birinci Oldu, Siz Niye Seviniyorsunuz?

İbrahim Karagül / Yeni Şafak

Üzülmeyin, hüzünlenmeyin, umutsuzluğa kapılmayın, bu sonuçları bir hezimet olarak görmeyin. On üç yıldır iktidarda olan bir parti, dünkü seçimlerde yine Türkiye'nin birinci partisi oldu. Yüzde kırkın üzerinde oy aldı, diğer siyasi partilerden açık ara öne geçti.

Türkiye'de 11. kez üst üste birinci parti olmuş bir siyasi yapı var. Kendisinden sonra gelen ilk partiye yüzde 16 fark atmış bir parti var. Kazanan partiyi cezalandıran seçim sisteminin azizliğine uğrasa da, bu bir zaferdir.

Yüzde on üç oy alan partinin zafer konuşması yapması, oy kaybeden CHP liderinin birinci parti olmuşçasına nutuklar atması yaptığı bir seçim sonucu konuşuyoruz. Onlar hiçbir zaman AK Parti'yi geçemeyecek, sadece bir kaç puan oyu düştü diye seviniyorlar. Siyasetteki tek lüksleri bu. Zafer anlayışları bu. AK Parti'nin olmadığı hiç bir siyasi arayış mümkün değildir. Türkiye'de ezici bir çoğunluk Ak Parti'yi terci etmiş, ona yine iktidar misyonu vermiştir.

Tek başına iktidar olamasa da, oy kaybetse de Türkiye'nin birinci partisi, en güçlü partisi olma özelliğini koruyor AK Parti. Böyle kalmaya, Türk siyasetinin ana akım gücü olmaya devam edecek. Kendini sorgulayacak, nerede hata yaptığını tespit etmeye çalışacak, buna göre kendini yenileyecek elbette. Belki şimdikinden daha güçlü bir parti olarak kendini yeniden kuracak. AK Parti'de bu siyasi akıl, yetenek, tecrübe fazlasıyla var.

CHP yerine HDP'yi ikame etme

Ancak bu seçimler çok iyi analiz edilmesi gereken başka şeyler de gösterdi. Türkiye'nin siyasi yapısını yeniden dizayn etmeye dönük proje, CHP yerine HDP'yi ikame etme projesi başarılı oldu. On üç yıldır, Türkiye'yi değiştiren anlayışa karşı statükocu iktidar odakları önemli ölçüde mevzi kazandı.

Dünkü seçimlerden tek parti iktidarını sona erdiren bir sonuç elde ettik. Bundan sonra koalisyon, azınlık hükümeti ve erken seçim dışında bir seçenek yok. Türkiye için istikrarlı dönemlerin sonuna gelmiş olmasının endişesini taşıyoruz.

Asıl kaybeden CHP oldu

Seçimin sürprizi elbette HDP oldu. Başından beri HDP'nin barajı geçeceğine inanıyordum. Ancak bu kadar başarı kazanacağını tahmin etmemiştim. HDP'nin yükselişi ile MHP'nin yükselişi birbirini besledi ve bu iki değişiklik sonuçları ters yüz etti.

AK Parti'den ciddi oranda oy MHP'ye kaymış, Kürt muhafazakar seçmen de HDP'ye yönelmiş görünüyor. HDP'nin oy yükselişi önemli ölçüde CHP'den geldi. CHP'nin merkez statükocu rolü bu seçimlerle sona ermiş görünüyor. Bu çerçevede, CHP'nin rolü büyük oranda HDP'ye ihale edilmiş diyebiliriz. Seçin sonrası neşeli nutuklar atsa da Kemal Kılıçdaroğlu için çok sıkıntılı günler başladı demektir. Seçimin en büyük kaybedeni o oldu çünkü.

Aydın Doğan ve malum cephe

Aydın Doğan ve ait olduğu çevre çok ciddi bir siyaset mühendisliğine imza attı. Belki bu seçimlerin en çok tartışılması gereken tarafı burası olacak. Türkiye'nin siyasi karakteri üzerinde derin etkileri olan bir projeydi bu. HDP üzerinden bir statükocu yapı üretmeye çalıştılar. Daha önce Türk ulusalcılığı üzerinden yürütülen iktidar oyunu bu sefer Kürt milliyetçiliği üzerinden yürütüldü. Bu da, HDP siyasi aklının ciddi anlamda bu iktidar kurucularının inisiyatifine geçtiğine işaret ediyor.

HDP'yi CHP yerine ikame etmeye, Kürt milliyetçiliği üzerinden yeniden bir rejim kimliği inşa etmeye çalıştılar. HDP'nin yükselişinin asıl nedeni bu. Dolayısıyla bu seçimde HDP üzerinden, Kürt milliyetçiliği üzerinden bir proje servis edildi. Kısa vadede HDP zafer kazanmış gibi görünse de uzun vadece Türkiye'nin yıllardır iktidar aygıtlarını belirleyen odakları kazanmış görünüyor. Selahattin Demirtaş ve partisinin son dönemde Baasçı bir kimlik görüntüsü vermesinin tek nedeni de bu.

Seçim öncesi Türkiye dışı aktörler de bu projeye destek verdi. AK Parti'ye karşı Türkiye içinde milliyetçisinden sosyal demokratına ve Saadet gibi İslami eğilimli olanlara kadar tam bir cephe şekillendi. İşte mühendislik buydu.

Türkiye'nin istikrarı hedef alındı

Dışarıdakiler ve içeridekiler, bir partiyi iktidar yapmak için değil, AK Parti'nin tek başına iktidar olmasını engellemek için çalıştılar ve başarılı da oldular. Türkiye'de tek parti istikrarını hedef aldılar. Daha doğrusu, Türkiye'nin son yıllarda yakaladığı ivmeyi, güçlenmeyi, meydan okur tavrı hedef aldılar. Türkiye onlar için bölgesel bir güç olma yolunda ezici bir siyasi söylemle hareket ediyordu ve burnu sürtülmeliydi. Bu sonuçlarla hem AK Parti'yi hem Türkiye'yi vurdular.

Bu yüzden dünkü seçim Türkiye tarihinin en kritik seçimlerinden biri oldu. Birçok siyasi kimliğin aşındığını, dönüştüğünü gördük. Seçimin kazananı HDP oldu, asıl kaybedeni ise CHP. Artık CHP kimliği ciddi biçimde sorgulanacaktır. Türk ulusalcılığı üzerine iktidar kuranların Kürt milliyetçiliğini keşfetmesi ve CHP'nin rolünü ona yüklemesi radikal bir durumdur.

Koalisyon mümkün mü?

Peki bu sonuçlardan bir koalisyon çıkar mı? AK Parti ile MHP koalisyona girer mi? Demirtaş AK Parti ile koalisyon seçeneğini sıfırladı. Bu siyasi tablonun projesini geliştirenler CHP- MHP ve HDP'yi tek çatı altında birleştirebilir mi? Bunu düşündüklerinden ve planladıklarından kuşkum yok. Cepheyi oluşturanlar bu ittifakın da hazırlığını yapmış olabilir. Böyle bir durumda MHP'nin çok büyük bir yıkım yaşayacağı muhakkak.

MHP aklı koalisyon konusunda, belki bütün bu projelerin dışında Türkiye'nin geleceği için bir hassasiyet gösterebilir. AK Parti-MHP koalisyonu güçlü bir iktidar olabilir. Yine de böyle bir ihtimal için çok erken ve bu zor görünüyor. AK Parti koalisyon konusunda istekli olmayabilir. Belki CHP-MHP koalisyonu ve HDP'nin dışarıdan destekleyeceği bir hükümet düşünenler vardır. Bu da ülke için felaket olacaktır ve uzun ömürlü olmayacaktır.

Eski Türkiye'ye dönüş mü?

Tabi bugün itibariyle bunların hepsi spekülasyon. Ancak her haliyle Türkiye için sıkıntılı günler kapıda. Kimse kazanamadı ama kaybeden Türkiye oldu. Böyle bir sonuçta AK Parti'nin olmayacağı bir siyasi yapı Türkiye'nin eski günlerine dönmesi olacaktır.

Tekrar edeyim, bu sonuçlara göre bile AK Parti'nin olmadığı hiçbir siyasi denklem Türkiye'de kalıcı olmayacaktır. AK Parti bu seçimlerden bile Türkiye'nin en güçlü siyasi partisi olarak çıkmıştır. Karşısında kurulan cepheye bakılınca bu da bir zaferdir!

 

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!