Siz mi çok akıllısınız, biz mi çok safız Kadir Bey?

Ali İhsan Karahasanoğlu

HSYK’nın, Seyfi Dede bağlantılı Başkanvekili, Anayasa Mahkemesi’nin “kısmi iptal” kararını beğenmemiş!

“Ben Anayasa Hukukçusu değilim. Ama mahkeme madem işin ‘esas’ına girdi, daha esaslı unsurlardan iptal çıkması gerekirdi” demiş..
Ben Kadir Bey’e hemen hatırlatayım.. “Siz Ceza Hukukçusu da değildiniz ama, Erzurum Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesi savcılarının yetkilerini alırken, sanki uzman cezacıymışsınız gibi ahkâm kesiyordunuz!”
Değil mi ama?
Daha 3 ay önce, Erzurum’daki savcıların savcılık görevlerini yaparken, Ceza Muhakemesi Kanunu’na aykırı davrandıklarını iddia ederek yetkilerini alanların bir tanesi hariç 4’ü, ceza hukukçusu değildi..
Şimdi geldiler, “Ben Anayasa Hukukçusu değilim ama, ..” noktasına..
Ne ise, o olay kapandı gitti.. Şimdi gelelim, son kısmi iptale..
Anayasa Mahkemesi’nin ‘esas’a giremeyeceğini, aslında Kadir Bey de çok iyi biliyor ama.. Açık Anayasa hükmüne göre ‘esas’a girilmesi yasaklandığı için, bu yetki gasbını savunmakta bence utangaçlık gösteriyor..
“Esasa girme yasağı”na nisbeten daha takdire dayalı bir konu olan HSYK’nın yapısının değiştirilmesi konusunda ise, Kadir Bey daha cesur konuşuyor..
“İptal edilmeli idi” diyor..
O halde, HSYK’da bugünkü yapı ne, halk kabul ederse, yeni yapı nasıl olacak bir bakalım.
Bugünkü yapıda, ülke genelindeki 11 bin hakim ve savcının, Ankara’da tek bir temsilcisi yok.. İzmir’de, İstanbul’da, Adana’da, Bursa’da vs. illerde görev yapan hakim ve savcıların sorunları nedir, çözümleri nedir, ışık tutacak tek bir temsilcileri, HSYK’da bulunmuyor..
HSYK’nın tüm üyeleri, Ankara’daki hakimler.. Hatta Ankara’dakiler de değil. Ankara’nın Kızılay’ındaki Yargıtay ve Danıştay’daki üyeler..
Sıhhiye’deki adliyeden de tek bir temsilci yok, HSYK’da..
Kadir Bey, işte bu sistemi savunuyor.. Bu sistemin nesi güzel ise?
Ya HSYK’da, tek bir savcı bile olmamasını nasıl izah edeceksiniz?..
1961 Anayasası’nda, hakimler ayrı, savcılar ayrı kurullarla temsil ediliyorlardı. 1982 Anayasası’nda iki kurul birleştirildi. Ama birleşme yapılırken, savcılar unutuldu.. HSYK’ya sadece hakimler seçilmeye başladı..
Kadir Bey bu sistemi savunuyor, ve yeni sistemin iptal edilmesini istiyor.
Böyle bir isteği, hukukçulukla nasıl bağdaştırabiliyorsa!
Eski sistem ile yenisini demokrasi açısından karşılaştırmak gerekirse, şu örneği verebiliriz: Yeni sistem, halkın kendi temsilcisini direkt seçmesi.. Eskisi ise, halk adına hareket ettiğini iddia eden bir oligarşik heyetin, milletvekillerini seçmesi...
Çünkü yeni sistemde, 11 bin hakim, temsilci seçiyor.. Eskisinde ise, 11 bin kişinin tek bir oy hakkı yok. Sadece Yargıtay ve Danıştay’daki 330 kişi, 11 bin kişi adına seçim yapıyor!
İşte Kadir Bey, oligarşik heyetin milletvekillerini seçmesini, yani bugünkü sakat sistemi savunuyor.. Halkın kendisinin temsilcilerini seçmesine itiraz ediyor..
Bunu hukuk mantığına nasıl sığdırabiliyorsa?..
Yeni sistemde, HSYK kararları, yargı denetimine açılıyor..
Yani bir savcının başına, Adana Savcısı SacitKayasu’nun başına geldiği gibi, Van Savcısı Ferhat Sarıkaya’nın başına geldiği gibi bir meslekten ihraç cezası gelirse, bu kararın yargısal denetimini yaptırabilme imkânı doğuyor.
Yargı organları kararı inceleyip, ihracın haklı mı, haksız mı olduğuna hükmedecek, yeni sistemde.. Kadir Bey, bunun neyine itiraz ediyor, onu da anlamak mümkün değil!
“HSYK’daki Adalet Bakanı, müsteşar üyelikten çıkarılmalı” şeklindeki itirazları ise, tartışmanın hiç anlamı olmadığı kanaatindeyim..
Eğer sistemi sıfırdan kuruyorsanız, Yargıtay’daki tüm üyelerin, Danıştay’daki üyelerin tümünün üyeliklerine son verip, sıfırdan bir seçim yapılacak ise, AdaletBakanı ile müsteşarı HSYK’dan çıkarılmasına, ben de destek veririm.
Ama sizler, eski sol kafalı Adalet Bakanı ile, onun kafasından müsteşarın bulunduğu HSYK kararı ile Yargıtay’a seçilmenizi normal, halkın tercihi değişip, başka siyasi partiden birisi AdaletBakanı olunca, “Bakan’ın HSYK’da olması, yargı bağımsızlığına terstir” derseniz, işte bu olmaz Kadir Bey!
Sahi Kadir Bey, seni Yargıtay’a kim seçti? Sen Yargıtay’a seçilirken, HSYK’da Adalet Bakanı ve müsteşarı yok muydu? Sen seçilirken HSYK’da Adalet Bakanı olacak. AdaletBakanı’nın o kurulda bulunması, yargıya baskı olmayacak. Ama senin kafandan AdaletBakanı görevden düşünce, Adalet Bakanı’nı HSYK’dan çıkaracaksınız!
Siz mi çok akıllısınız, biz mi çok safız, Kadir Bey?..

VAKİT