Siyonizm nasıl, ne zaman ve neden ortaya çıktı?

Siyonizm nedir? Bu soru, özellikle İsrail-Filistin arasında onyıllardır süren çatışmalar konusunda merkezî sorulardan birini oluşturuyor. Tartışmayı daha nesnel hâle getirmek için Siyonizmin kısa tarihini ve oluşum sürecini özetledik.

Gürcan Fırat / Perspektif.eu

Siyonizm nedir?

Britannica Ansiklopedisinde yer alan tanıma göre Siyonizm, amacı Yahudilerin kadim vatanı olan Filistin’de (İbranice: Eretz Yisraʾel, “İsrail Ülkesi”) bir Yahudi ulus devletinin kurulmasını ve desteklenmesini amaçlayan Yahudi milliyetçi hareketidir. Siyonizm adını Yahudilerin kutsal kitabında Kudüs ve genel olarak İsrailoğullarına vadedilen topraklardan “Siyon” olarak bahsedilmesinden almaktadır. Bu ideoloji günümüz İsrail devletinin kurulmasını mümkün kılan fikirsel zemindir. Bu çerçevede Siyonizm, Yahudi ulus devletinin kurucu ideolojisi olarak hem Yahudilerin sosyal, siyasi, ekonomik konumlarını dönüştürmüş hem de Yahudi cemaatlerinin ve dinî grupların gidişatını etkilemiştir.

Siyonizm nasıl, ne zaman ve neden ortaya çıktı?

Peki Siyonizm hangi şartlarda ve nasıl ortaya çıktı? Bu soruya cevap bulabilmek için Antisemitizmin tarihsel kökenlerine inmekte fayda var. Antisemitizm Batı için modern bir olgu değildir. Antisemitizmin tarihsel olarak ortaya çıkışı ilk olarak dinî nedenlerle olmuştur. Antisemitizm tarihçisi Marie-Anne Matard-Bonucci’ye göre Hristiyanlığın erken dönemlerinde Yahudi toplumu İsa’yı Mesih olarak kabul etmediği için eleştirilmiş ve İsa’nın ölümünün arkasında olmakla suçlanmıştır.[1]

Orta Çağ’da kimi bölgelerde Yahudilerin kuyuları zehirleyerek veba yaydığı veya çocukları öldürdüğü gibi yaygın inançlar bulunmaktaydı.

Modern çağda ise Hristiyanlık kökenli Yahudi düşmanlığının 19. yüzyıl milliyetçilik hareketinin sosyal Darwinizm ile birleşmesi, ırkçılığın doğuşuna ve sonucunda da Yahudi karşıtlığının artmasına sebep olmuştur. Tarihsel süreç içinde geleneksel Hristiyan Yahudi düşmanlığı önce Avrupa Aydınlanmasında seküler bir düşmanlığa dönüşmüş, daha sonra ise ırkçı Antisemitizme evrimleşmiştir.[2] Özellikle de Rusya İmparatorluğunda yaşanan Yahudi karşıtı kitlesel saldırılar (pogrom) Yahudilerin sadece kendi devletlerinde güvende olabileceklerine dair Siyonist fikri tetiklemiştir.[3] Bu durum ise dönemin Yahudi düşünürlerini artık Avrupa’da yaşamanın imkânsız hâle geldiği fikrine yaklaştırmıştır.[4]

Bu noktada Yahudi düşünürlerin buldukları çözüm de yine bulundukları çağın ve coğrafyanın bir ürünü olan milliyetçilik ve bir Yahudi ulus inşası olmuştur. Böylece Siyonizm bir Yahudi milliyetçiliği fikri ve eylem planı olarak Teodor Herzl tarafından teorize edilmiştir. Bu anlamda Siyonizm, Yahudilerin de kendi kaderini tayin etme hakkının olduğu esasına ideolojik arka plan inşa etmeyi amaçlayan ve 18. yüzyılda Avrupa’da ortaya çıkan milliyetçilik fikirlerinin ürünü olan bir ideolojidir.[5]

Siyonizm nedir, Siyonizm ne söyler?

Siyonist ideolojinin temel noktalarından birisi Yahudilerin bir “ulus” olduğu fikridir. Ancak Yahudiliğin ayrıca bir dinî inanç olarak da görülmesi bu olgunun tarifini ve tasnifini zorlaştırmaktadır. Bu sorunsal, modernleşmenin getirdiği seküler ve geleneksel dindar yaşam biçimleri arasındaki gerginliğin de merkezindedir. Geleneksel görüşe göre “Yahudileri yaratan Yahudi inancıdır, Museviliktir. Museviliği yaratan Yahudiler değildir. Önce Musevilik gelir. Musevilik bir ürün değil, programdır ve Yahudiler bunun hayata geçirilmesinin araçlarıdır.”[6] Bu yaklaşımın sahipleri modernleşme ürünü olan Siyonizm’e, Yahudi kimliğini kökten değiştirdiği için karşı çıkmaktadırlar. Bu açıdan, ortaya çıktığı dönemlerde Siyonizm seküler-geleneksel Yahudi düşünürler arasındaki tartışmaların da kaynağı olmuştur.

Siyonizm ideolojisinin temel argümanları Yahudilik inancının kadim kavram ve değerleri üzerine kuruludur. Ancak bu durum Siyonizm’in dünyevi bir ideoloji olduğu gerçeğini değiştirmemektedir. Siyonizmin diğer modern anlamdaki milliyetçilik türlerinden bir farkı bulunmamaktadır.

Modernist milliyetçilik yaklaşımına göre milliyetçilikler milletleri inşa etmektedir.[7] Bu kurama göre Siyonizm’in ortaya çıkışından önce Yahudileri ulus olarak nitelememize imkân verecek aynı toprak parçasında yaşamak, aynı dili konuşmak ve ortak bir idare altına yaşama arzusuna sahip olmak gibi unsurlar bulunmamaktadır.[8] Etno-sembolcü milliyetçi yaklaşımın temel savı ise milletlerin gelişim sürecinin geniş bir zaman dilimi içinde ele alınması gerekliliğidir, çünkü modern milletlerin doğuşunu etnik geçmişlerini dikkate almadan açıklamak mümkün değildir. Yani Etno-sembolcü kurama göre, milliyetçilik bir ideoloji ve hareket olarak modern bir olgu olsa da milletlerin modernite öncesinden gelen, belli bir yaygınlık ve sürekliliğe sahip etnik kökenleri (ön-millet) vardır.[9]

Siyonizm’in İsrail devletinin kurulacağı topraklar olarak son bağımsız Yahudi devleti olan Haşmonayim Krallığı’nın topraklarını[10] yani Siyon’u görmesi ise Smith için ulus olgusunun kadim unsurlara atıf yaptığı noktadır. Son tahlilde dünyaya dağılmış olan Yahudilerin arasında Siyonizm fikrinin yayılmasını sağlayan, onlara Filistin’e gitmek için ilham veren ve harekete geçiren dürtü modernleşmeden ziyade bu dinî ve siyasi vizyondu.

Siyonizm ve “Siyon’a dönüş”

Avrupa’daki Yahudi topluluğunun durumuyla ilgili endişelerini gidermek isteyen bazı düşünürlerin Siyonizm hareketinin oluşumu ve gelişimine katkı sağladıklarını belirtmek gerekir. 19. yüzyılın ikinci yarısında, Yahudilerin Siyon’a dönmesi gerektiği düşüncesi, Yahudi entelektüeller arasında yaygınlaşıp destek bulmaya başlamıştır. İlk olarak Polonya’da, Haham Yehuda Alkalai ve Haham Zvi Hirsch Kalischer, Siyon’a dönüşün, tövbenin, kötüden vazgeçmenin, kefareti yerine getirmenin ve yasaya uymamanın bir zorunluluk olduğunu savunmuşlar. Bu fikirlerini Kutsal Kitap’a dayandırmışlardır.[11] Bu düşünürlerin “Siyon’a dönüş” çağrısını şekillendiren, Yahudilere yapılan zulümle beraber onların Yahudi inançlarından ve kimliklerinden uzaklaşma korkusu olmuştur.[12]

Fransa’daki meşhur Dreyfus Davasını gazeteci olarak izleme imkânı bulan Herzl, Antisemitizmin Avrupalı ülkelerin bir Yahudi devleti kurulmasına yardım etmesini sağlayacak bir itici güç olabileceği sonucuna vararak bu fikirler ışığında 1896 yılında Siyonizm’in teorisini oluşturduğu “Der Judenstaat” (Yahudi Devleti) adlı kitabını yayınlamıştır. 1897’de ise Basel’de toplanan ilk Siyonist Kongrede, Filistin’de Yahudi halkı için hukuken tanınan bir vatan sağlama amacı benimsenmiş ve Dünya Siyonist Örgütü’nün kurulmasına karar verilmiştir. Herzl’in temel motivasyonu Yahudiler için bir anayurt belirlenmesinin bağlayıcılığı olan hukuki bir uluslararası belge ile desteklenmesi gerektiği yönündeki düşüncesidir. Herzl bu çerçevede Osmanlı Devleti ile görüşmeler yaparak çaba göstermiştir.[13] Ancak bir netice alamayınca Siyonist hareket bölgedeki çıkarları giderek artan ve I. Dünya Savaşı’nın ardından Filistin’de manda yönetimi kuracak olan Britanya ile yollarını birleştirmiş ve gerek Londra’daki hükûmet ile gerekse de kolonilerden sorumlu idareciler ile kurduğu siyasi ilişkiler neticesinde hedeflerini gerçekleştirme yolunda adımlar atabilmiştir. Filistin bölgesindeki bir Yahudi devletinin temellerini atan belge olarak 1917 tarihli Balfour Deklarasyonu ile Siyonist Yahudiler İngiltere’de yürütmüş oldukları diplomatik çabaların sonucunu almışlardır[14] ve Yahudilerin Filistin’e yerleşmeleri kolaylaştırılmıştır.

Theodor Herzl ve Siyonizm

Theodor Herzl. Fotoğraf: Shutterstock- Prachaya Roekdeethaweesab

Belirtmek gerekir ki Herzl’in Yahudiler için idealize ettiği devletin Filistin’de kurulması gerektiği konusunda bir ısrarı bulunmamaktadır. Siyonizm tarihine “Uganda ihtilafı” olarak geçmiş tartışma göstermektedir ki, Herzl başlangıçta problemin Yahudiler için büyük güçler tarafından verilecek herhangi bir toprak parçası ile çözülebileceğini düşünmektedir. Herzl’in kurulacak bir Yahudi devleti için Yahudi inancına göre vadedilmiş topraklar olan Filistin’i düşünmeksizin, tamamen seküler – milliyetçi bir yaklaşımla herhangi bir toprak parçasını vatan olarak kabullenebileceği yargısının altında yatan neden, onun Avrupa düşünce ve değer yargılarını benimsemiş ve aslında “asimile” olmuş bir Yahudi olmasından ve Siyonist projeye dünyevi saiklerle bakmasından kaynaklanmaktadır.[15]

Ancak sonradan dinî atıfların Siyonizme desteği arttıracağını görerek Filistin’de kurulacak olan devletin özellikle ve esasen Yahudi karaktere sahip olması gerektiğine vurgu yapmıştır.[16] Nitekim bu düşünce tarzı İsrail devleti kurulduktan sonra orada yaşayan Filistinli nüfusa yönelik tavır ve tutumların belkemiğini oluşturmuş ve Filistinlilerin İsrail devletinin Yahudi karakterine bir tehdit olarak algılanmasına neden olmuştur.

Kısaca özetleyecek olursak, Siyonizm Avrupa’da yükselen ırkçılığa ve Yahudi karşıtlığına, yine Avrupalı fikirlerin etkisiyle verilmiş modern bir cevaptır. Ancak bu vizyonun Filistin’de uygulanmaya karar verilmesi bu hareketi kolonyalist hâle getirmiştir.[17]


[1] Lazare, B. (1981)). L’antisémitisme: Son Histoire et Ses Causes. Paris: E.D.I.

[2] Shimoni, G. (1995). The Zionist Ideology. Hanover: University Press of New England.

[3] Michael Brenner, Kısa Yahudi Tarihi, çev. Sevinç Altınçekiç, (İstanbul: Alfa Tarih, 2011)

[4] Levy, R. S. (2010). Political Antisemitism in Germany and Austria, 1848-1914. In A. S. Lindemann, & R. S.

Levy, Antisemitism: A History (pp. 121-135). Oxford: Oxford University Press.

[5] Shimoni, G. (1995). The Zionist Ideology. Hanover: University Press of New England.

[6] Rabkin, Y. M. (2014). Yahudilerin Siyonizm Karşıtlığı. (Ş. Tokel, Çev.) İstanbul: İletişim.

[7] YAHŞİ, F. (2017). Modernleşme Kavramı Çerçevesinde Ernest Gellner’in Milliyetçilik Kuramına Bakış. 21. Yüzyılda Eğitim Ve Toplum, 6(18), 699-710.

[8] Berent, M. (2015, Winter). Does Israel Have a Navel?. Israel Studies Review, 30(2), pp. 28-49.

[9] SMITH, D. A. (2002b). Ulusların Etnik Kökeni, çev. Sonay Bayramoğlu ve Hülya Kendir, Dost Yayınları, Ankara

[10] Johnson, P. (1988). A History of Jews. New York: Harper Perennial.

[11] ERSOY CEYLAN, T. (2020). İsrail’de Liberal Demokratlığın ve Etnik Milliyetçiliğin İdeolojik Yansıması: Post-Siyonizm ve Neo-Siyonizm. Marmara Üniversitesi Siyasal Bilimler Dergisi, 8(2), 430-450.

[12] Kramer, G. (2008). A History of Palestine. Princeton: Princeton University Press.

[13] Khalidi, W. (1983). The Jewish-Ottoman Land Company: Herzl’s Blueprint for the Colonization of Palestine. Journal of Palestine Studies, 22(1), pp. 30-47.

[14] Schneer, J. (2015). Balfour Deklarasyonu: Arap-İsrail Çatışmasının Kökenleri. (A. C. Akkoyunlu, Çev.) İstanbul: Kırmız Kedi Yayınları.

[15] Finkelstein, N. H. (1987). Theodor Herzl. New York: Franklin Watts.

[16] Herzl, T. (1988). The Jewish State. New York: Dover Publications.

[17] Pappe, I. (2007). Modern Filistin Tarihi: Tek Ülke İki Halk. (N. Plümer, Çev.) İstanbul: Phoenix Yayınevi.

Yorum Analiz Haberleri

Gazze katliamında ABD'nin rolü
Endonezya’da “Değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen” madde: Filistin davası
"Mustafa Kemal'in askerleri"ne ne zaman dur diyeceğiz?
Gazze katliamı ve Hasbara’nın iflası
Medyadaki ahlaksızlığa neden göz yumuluyor?