Ali Osman Aydın / Yeni Akit
"Soylular çetesi"
İsrail’i, İsrail de yenmek için önce Türkiye’de yenmek gerek. İsrail’de olandan daha fazla Siyonist Türkiye’de var. Türk Siyonistlerin merkez üssü medya, sanat ve siyaset dünyası. Ortak noktaları; İsrail kampları, okulları ve hastaneleri bombalayıp binlerce çocuk ve kadın da öldürse de, öldürülenlerin “bir” hatasını bulup, İsrail’in bin yanlışını kamufle etmeye çalışmaları…
Alın size Habertürk Dış Haberler Editörü Saime Toktaş'ın canlı yayın sunumu. Hanımefendi Hamas'ı terör örgütü olarak nitelendiriyor ve “terör örgütü bir ülkeye saldırdı” diyor.
Önce Hamas’ı terör örgütü olarak lanse edince, sonra yapılanı terör eylemi olarak sunmak kolaylaşıyor… Böyle olunca İsrail’in 75 yıllık işgalini, katliamını meşrulaştırmış oluyor. Türkiye’de yapıyor bunu!
Türkiye öteden beri Siyonizm’in argümanlarını savunan insanların köşe başlarını parselleyerek, kendilerinden olmayanlara hayat hakkı tanımadıkları bir ülke.
Bıktık usandık bu dilden. Midemiz bulanıyor artık bu insanlardan. Yeryüzünün her güzel köşesini sömürgeleştirenlere uşaklık yapanların tepemizde 100 yıldır çektiği nutuklardan tiksiniyoruz artık. Tahammül edemiyoruz!
Bunlar insan yerine bile konulmayı hak etmiyorlarken plazalarda çalışıyor, iri maaşlar alıyorlar. Fakat, bebek katillerini savunan da bebek katilidir. Bu, net!
Ama mesela bir başka ses… Fazıl Say… Bu olayların en başından beri, net bir şekilde tarafını insanlıktan, vicdandan yana ortaya koydu. Sert bir şekilde İsrail’in katliamlarını eleştirdi. Bu yüzden İsviçre’de vereceği konserleri iptal edildi. Kültür endüstrisinin patronlarına itiraz etmek maliyetli bir şey…
****
Fazıl Say: "Ben Avrupa'da ifade özgürlüğüne güven duyulur, karanlık ve anlayışsızlık yaşanmaz diye bilirdim.” dedi.
Diğer yandan Susan Sarandon gibi sinema dünyasının önemli isimleri İsrail’in çocuk katliamlarıyla ilgili kamuoyunun dikkatini çekecek eylemler yaptılar Birleşik Devletler ’de.
Terminatör serisinin yıldızı ve Amerika’nın en popüler simalarından biri olan Arnold Schwarzenegger, “Filistinlilerin yaşamaya ve kendi ülkelerine sahip olmaya hakları var. İsrail orada suçsuz, savunmasız insanları öldürüyor. İki devletli bir çözüme gidilmeli.” diye bir beyanat verdi. Yahudi lobilerinin en güçlü olduğu yerde bu sözleri söylemek başlı başına bir meydan okuma anlamına geliyor.
Dünyanın her yerinde insanlar İsrail terör örgütünün uyguladığı soykırıma tepki gösteriyorlar.
İkinci dünya savaşından sonra, ilmek ilmek, film film, kitap kitap, belgesel belgesel dokunan bir Yahudi algısı vardı. Steven Spielberg’in “hayatımın filmi” dediği “Schindler’in Listesi”nin vizyona girdiği dönemi hatırlayın!
Tüm dünya öldürülen, yakılan Yahudiler için tekrar yas tutacak hale gelmişti neredeyse! Ardından pedofili suçlusu Yahudi asıllı yönetmen Roman Polanski’nin “Piyanist” filmi gelmişti. Roberto Benigni’nin “Hayat Güzeldir”i…
Bunlar ve benzeri filmlerle soykırıma uğramış mağdur Yahudi tipi belleklere kazınırken, diğer yandan komplo teorisi kitaplarıyla MOSSAD’ın yenilmezliğini pazarladılar. İsrail’in acımasızlık konusundaki “haklılığına” gerekçeler ürettiler.