Hakan Albayrak / KARAR
Kolektif cinnet
İsrail, masum Filistinlilerin kanına doymuyor.
Filistin Sağlık Bakanlığı’nın geçen pazar günü yaptığı açıklamaya göre, İsrail’in Gazze’ye düzenlediği son saldırılarda 6’sı çocuk ve 4’ü kadın olmak üzere 32 kişi katledildi.
Bazı siyasi yorumculara göre bu “harekât”, İsrail’deki mevcut iktidarın bir seçim yatırımı. (1 Kasım’da erken seçim var.)
Demek ki çoluk çocuk demeden bol bol Filistinli kanı akıtmak, siyasi popülariteyi artırıyor.
Nasıl artırmasın?
2008 sonları ile 2009 başlarında İsrail ordusu Gazze’yi kan gölüne çevirirken yapılan bir ankette, İsrail’in Yahudi nüfusunun yüzde 95’inin “harekât”ı desteklediği sonucu çıkmıştı.
Temmuz 2014’teki “harekât” sırasında da bir anket yapılmış ve aynı sonuca ulaşılmıştı.
Şimdi bir anket yapılsa herhalde sonuç pek farklı olmaz.
Nazi soykırım makinesinin ezim ezim ezdiği Varşova Gettosu'ndan sağ kurtulanlar, Nazilerden öğrendiklerini Deyr Yassin gibi Filistin köylerinde tatbik ederek, Filistin halkının kanı üzerinde “İsrail” denilen SiyoNazi işgal rejimini kurmuştu.
Onların çocukları da, şimdi, Nazilerin Varşova Gettosu'nda yaptıklarını Gazze Şeridi'nde tekrar ederek, Filistinli kanıyla beslenen SiyoNazi rejimini payidar etmeye çalışıyor.
Yahudi SS'ler iş başında!
Ve -çok azı hariç- kolektif cinnet halindeki İsrailli Yahudiler, bu profesyonel katil sürüsünün Gazze'de katliam üstüne katliam yapmasını adeta ‘Sieg Heil! Sieg Heil!’ heyecanı içinde hararetle destekliyor.
***
Siyonistlerin Filistinlilere reva gördüğü mezalimi Nazilerin Yahudilere reva gördüğü mezalime benzetenleri “Antisemit / Yahudi düşmanı” tezviratıyla susturmaya çalışanların dikkatine!
Bu benzetmeyi yapan Yahudiler de var; onlar da mı antisemit?
Mesela Amerikalı aktris Roseanne Barr, 30 Aralık 2008’de kendi internet sayfasında şunları yazmıştı:
“İsrail, Gazze Şeridi'ne saldırılarıyla, kendi kendine 'Faşist Nazi Devleti' yaftasını yapıştırmıştır. İsrail bir Nazi devleti... İsrail'de Yahudi ruhuna işkence edilmiştir.”
Aşağıdaki satırlar ise, İsrail'deki “yeni tarihçiler” akımının öncülerinden Moşe Zimmermann'a ait:
"İşgal altındaki topraklarda hizmet etmek üzere gönüllü giden askerler, kahramanlar olarak görülüyor, halbuki gerçekte bu gönüllülük, SS'de görev yapmak için gönüllü yazılan Almanlarınkiyle kıyas edilebilir. (...) Yahudi halkının büyük bir kesimi var ki, ben bu kesimi tereddütsüz Alman nazilerin bir kopyası olarak tarif ediyorum. Halil kenti Yahudi yerleşim birimlerinde oturanların çocuklarına bakın, onlar tıpatıp Hitler gençliğine benziyorlar. Çocukluklarından itibaren onların kafaları her Arab'ın kötü olduğu ve Yahudi olmayan herkesin bize karşı olduğu fikriyle dolduruluyor. (İsrailli bakan) Rehevan Ze'evi, bütün Filistinliler'in işgal topraklarından sürülmesini istiyor. Nazi Partisi'nin resmi programı da işte bu idi: Alman Yahudileri'ni sürmek...” (Kaynak: İSRAİL: MİTLER VE TERÖR, Roger Garaudy)