Amasya Sultan Beyazıt Camiinde kılınan Cuma namazını müteakip, başta Gazze’de şehit edilen Müslümanlar olmak üzere tüm İslam beldelerinde şehit edilen Müslümanlar için gıyabi cenaze namazı kılındı. Namazın ardından, Gazze ve tüm İslam Beldelerinde şehit düşen Müslümanlar ve tüm İslam Beldelerinin kurtuluşu için dua edildi.
Duanın ardından Sultan Beyazıt Camii ile Amasya Belediye Binası arasındaki alanda, Siyonist İsrail’in Gazze Katliamının lanetlenmediği ve tüm Müslümanların Filistin’e sahip çıkmaya davet edilmesine dair basın açıklaması, Amasya Hızır-Der’den Fehmi Gider tarafından okundu.
Basın açıklaması esnasında Özgür-Der ve İHH Amasya Temsilcisi Serdal Benli eşliğinde ''Şehitlerin kanı zalimleri boğacak, Kahrolsun İsrail Kahrolsun ABD, Amasya’dan Gazze’ye direnişe bin selam, Müslüman zulme boyun eğmez, Filistin halkı yalnız değildir, Esed İsrail Maliki Sisi katliam çetesi'' şeklinde sloganlar atıldı.
Basın Açıklamasının Tam Metni
GAZZE KATLİMANINA DAİR BASIN AÇIKLAMASI
1918 yılına kadar Osmanlının bir parçası, tamamen bir İslam yurdu olan ve Yahudilerin ancak % 10’lar civarında küçük bir azınlık olarak bulunduğu Filistin toprakları, geçen 100 yıllık süreç içinde başta İngiltere ve ardından ABD’nin şartsız ve kayıtsız destekleriyle şu anda bir Yahudi yurdu haline getirilmiş bulunmakta.
1918’de Filistin topraklarının % 10’una sahip olan Yahudiler, şu anda bu toprakların % 90’ını ele geçirmiş durumdalar ve hedefleri tüm Filistin’i tamamen ele geçirmek ve Müslümanları tamamen Filistin’den sürmek suretiyle, sadece Yahudilerden oluşacak bir Yahudi devlet kurmak.
Bunu sağlamak amacıyla, şu anda Batı Şeria ve Gazze olarak iki küçük parçaya sığınmış bulunan Filistinli Müslümanları her bahaneyle sıkıştırmaya, taciz etmeye, katliama uğratmaya devam ediyorlar. Yaklaşık 100 yıldır sürdürdükleri işgal politikaları hız kesmeden devam ediyor ve bundan vaz geçmeye asla niyetleri yok.
Başta ABD olmak üzere tüm batının direk, batı yanlısı rejimlerin ve kesimlerin dolaylı desteğini almış durumda bulunan İsrail yöneticileri ve halkından kimse hesap sormadığı gibi, her daim haklı görülüyorlar. Suçu işleyen Yahudiler iken, suçlu olarak yurtlarını ve onurlarını savunmaya çalışan Filistinliler gösteriliyor hep.
Bu durumu Filistin de son günlerde gelişen olaylar ve akabinde İsrail’in yeni katliam ve saldırılarında yeniden ve yakından müşahede ediyoruz. Geçen hafta kaçırılan İsrailli 3 illegal yerleşimci gencin faili meçhul bir cinayete kurban gitmesi ardan İsrail işgal rejimi, boş bir alanda bulunan cesetlerin sorumluluğunu alelacele Gazze Hükümetini oluşturan Hamas’a atarak Filistin halkının üzerine bomba yağdırmaya başladı.
HAMAS yönetimi bu olayla hiçbir şekilde alakası olmadığını ifade ettiği ve hiçbir Filistin grup bu saldırıyı üstlenmediği halde, İsrail işgal rejimi olayları saptırarak bildik katliam politikasına başladı.
Yahudi yerleşimcilerin 17 yaşındaki Muhammed Ebu Hudyar’ı kaçırıp benzin içirdikten sonra diri diri yakmalarını unutturmaya çalışan Siyonistler, bölgedeki gerilimi kendileri için avantaja dönüştürmeye çabalıyor. İşgal rejiminin en bildik taktiği ise, dikkatleri başka yöne çekip olayları “terör” meselesi haline getirmek ve yaptığı katliamları terörle mücadele adına yaptığı yalanını uydurmak.
Gazze hali hazırda uzun zamandır dünyanın en büyük açık hava hapishanesi konumunda. Son zamanlarda ise Mısır’da meydana gelen askeri darbenin ardından Gazze’nin dünyaya açılan kapısı olan tünellerinin büyük bir kısmı kapatıldı. Gazze iyice bir çıkmazın içerisine girdi. Bunun üstüne bir de İsrail işgal rejiminin Gazze’ye yönelik askeri operasyona başlaması zaten büyük bir dramın yaşandığı Gazze’yi Ramazan ayı içerisinde daha da zor şartlara sevk etti.
Operasyonun ilk günlerinde askeri alanları vuran İsrail işgal güçleri son birkaç gündür sivil hedefleri, evleri ve camileri de vurmaya başladı. Yapılan bombalamalarda şu ana kadar aralarında çocuk ve kadınlarında bulunan en az 95 kişinin şehit olduğu bildirilirken, yüzlerce yaralının olduğu aktarılıyor.
Tüm bunlar yaşanırken ambargo altındaki Gazze’de, sadece zorunlu insani ihtiyaç maddeleri değil aynı zamanda ilaç sıkıntısı da tekrardan baş gösterdi. İnsanlar açlık ile mücadeleye etmeye çalışıyor. Gazze halkı iftar ve sahurda yiyecek yemek bulmanın derdine düşmüş durumda.
Kendisine hiçbir yaptırım uygulanamayan, dünyanın şımarık çocuğu İsrail dünyanın bu sessizliğinden de güç alarak, Filistin’i tamamen işgal etme ve Müslümanlardan ve İslami eserlerden temizleme amaçlı planlarının bir neticesi olarak, mübarek Ramazan ayı içerisinde bir yanda Gazze halkına bombalar yağdırıyor, öbür yanda Kudüs’teki imha operasyonlarına devam ediyor.
Bizler Amasya’lı Müslümanlar olarak İsrail denen haydutlar çetesinin varlığını kabul etmediğimiz gibi, sadece kendileri için değil, tüm Ümmetin ortak değeri olan Kudüs ve Filistini canları ve malları pahasına savunmaya çalışan onurlu ve yiğit Filistinli Müslümanların mücadelelerinin sonuna kadar yanında olduğumuzu bir kez daha haykırıyoruz.
Biz biliyoruz ki, Filistinli Müslümanlar sadece yurtlarını savunmuyorlar. Aynı zamanda Ümmetin en önemli beldelerinden olan Filistin’i ve ilk kıblemiz olan Kudüs’ü savunuyorlar tüm imkansızlıkları, zayıflıkları ve kayıplarına rağmen. Filistinli Müslümanlar bir direniş destanı yazıyor yıllardır. Osmanlı’nın 1. Dünya savaşı sonrası terk etmek zorunda kaldığı Kudüs ve Filistini bizim adımıza, ümmet adına savunuyorlar.
Bu nedenle Filistin’e ve Filistinli Müslümanlara borcumuz çok. Onları bu haklı mücadelede bir an bile yalnız bırakmamalıyız. Maddi ve manevi, her yönden ve tüm imkanlarımızı sonuna kadar kullanarak zafere değin desteklemeliyiz onları.
Terörist İsrail’in Filistinlilere karşı başlattığı bu yok etme, sindirme ve sürme amaçlı orantısız vahşi saldırıları karşısında, elbette İsrail’in hamisi olan batılı devletlerden ve İslam düşmanlarından bir beklentimiz yok.
Lakin başta Osmanlının varisi olduğundan dolayı Filistinli Müslümanlara borcu olan Türkiye olmak üzere, Filistin’i ve Kudüs’ü vazgeçilmez gördüğünü iddia eden tüm İslam dünyasını harekete geçmeye çağırıyor ve saldırıların durdurulması konusunda uluslar arası bir baskı oluşturulmasını talep ediyoruz.
AMASYA GÖKBİR PLATFORMU
GAZZE KATLİAMINDA VE TÜM İSLAM BELDELERİNDE ŞEHİT OLANLAR VE TÜM İSLAM BELDELERİNİN KURTULUŞU İÇİN YAPILAN DUA
Rabbimiz!
Her şeyin yaratanı, yaşatanı, sahibi ancak sensin. Her şeyin kendisine muhtaç olduğu, hiç kimseye muhtaç olmayan, sınırsız kudret ve yücelik sahibi hamid olan sadece sensin. Her şeyi gören, her şeye şahit olan, her şeyi hesap günü için kaydeden sensin ancak. Bizleri sana şirk koşmadan iman edenlerden, her daim sana hakkıyla hamd ve kulluk edenlerden, her daim razı olacağın şekilde salih amel edebilenlerden eyle.
Rabbimiz!
Sırf senin yolunda mücadele ettikleri, Senin Kur’an’da mübarek belde olarak vasıflandırdığın ve 1300 yıldır İslam beldesi olan Kudüs ve Filistin’i, işgalci Siyonist Yahudilere karşı savundukları için şehit edilen Gazzeli şehitler için kıldığımız gıyabi cenaze namazımızı ve yapmakta olduğumuz dualarımızı kabul eyle.
Rabbimiz!
Gazzeli şehitlerin senin yolunda mücadele etmek suretiyle gerçekleştirdikleri hakka olan şahitliklerini ve bu yolda canlarını vererek sana olan sözlerini gerçekleştirmek suretiyle gösterdikleri şehitliklerini kabul eyle ve başta Filistin olmak üzere tüm İslam beldelerinin ve tüm ümmetimizin kurtuluşu için bir bereket vesilesi kıl.
Rabbimiz!
Bizlerin Gazzeli şehitlerin şahitlik ve şehitliklerine olan şahitliğimizi ve bu mücadeleye olan desteğimizi ifade etmek için kıldığımız gıyabi cenaze namazımızı ve dualarımızı, hakkımızda ahirette kurtuluş vesilelerinden eyle.
Rabbimiz!
Siyonist İsrail denen sözde devletin ortadan kalktığı ve özgürlüğüne yeniden kavuşan Kudüs ve İslami Filistin’i görebilmeyi, başta Filistinliler olmak üzere bizlere ve bu arzuyla kıvranan tüm Ümmet kesimlerine nasip eyle.
Rabbimiz!
Kudüs ve Filistin’in kurtuluşu için cihat eden Filistinli kardeşlerimizin cihadına maddi ve manevi tüm imkanlarımızı sonuna kadar kullanarak destek olabilmeyi, bu şekilde Kudüs ve Filistin’in kurtuluşuna karınca kararınca katkı sağlayabilmeyi ve ahiret günü bu konudaki sorumluluklarımızı yerine getirenlerden olarak hesabımızı kolayca verebilmeyi bizlere nasip eyle.
Rabbimiz!
Başta Filistin ve Suriye olmak üzere, Mısırda, Kafkasya’da, Doğu Türkistan’da, Arakanda ve dünyanın dört bir yanında sırf Rabbimiz Allah'tır dedikleri, dinlerini ve İslam beldelerini korumak uğruna mücadele ettikleri için zulme uğratılan, katledilen, işkence edilen, yurtlarından sürülen tüm mü'minlere ve mücahitlere mücadelelerinin sonuna kadar dayanabilecekleri sabır ve açık zaferler nasip eyle.
Rabbimiz!
Başta Suriye ve Irak olmak üzere tüm İslam beldelerinde, Müslüman halkların hiçbir mezhebi yada ırki farklılığı öncelemeksizin, sadece İslam ve Ümmet paydasında ve İslam kardeşliği merkezinde, hayatın tüm alanlarında İslamı özgürce yaşayabilecekleri imkanlara kavuşmalarını nasip eyle.
Rabbimiz!
Başta Filistin ve Suriye olmak üzere tüm İslam beldelerinde uğrunda cihat edenlere, yurtlarından sürülenlere ve çıkmak zorunda kalanlara, işkence ve eziyete uğratılanlara, şehit edilenlere ecirlerini eksiksiz ver. Onların senin dinini yaşama ve yaşatma uğrundaki bu şahitliklerini ve şehitliklerini kabul buyur ve bereketlendir.
Rabbimiz!
Bizleri her daim Müslümanların, İslam ümmetinin, senin yolunda mücadele edenlerin, mazlumların ve mağdurların yanında ve safında, her daim razı olacağın saflarda kıl. Bizleri onların yar ve yardımcısı, destekçisi eyle.
Rabbimiz
Bizleri İslam düşmanlarının, hainlerin; ırkını, devletini, mezhebini, meşrebini önceleyenlerin, dinini dünyalık menfaatler için satanların yanında ve safında olmaktan, onlara yar ve yardımcı olmaktan uzak eyle.
Rabbimiz!
İdrak etmekte olduğumuz Hicri - Kameri 1435 Yılı Ramazan ayının, tutacağımız oruçların, anlayıp idrak ederek okuyacağımız Kur'anı Kerimlerin bereketiyle; bizleri, ailelerimizi, tüm ümmeti; bilhassa zorlu imtihandan geçmekte olan Filistin, Suriye, Mısır, Irak, Doğu Türkistan ve diğer tüm İslam beldelerindeki halklarımızın mücadelelerini bereketlendir güçlendir.
Rabbimiz!
Ümmetimizin Kur’an mesajları aracılığıyla bir kez daha dirilmesini, bir kez daha İslam’ın zafer ve üstünlüğe kavuşmasını, bir kez daha İslam’ın adalet ve rahmetini başta Müslümanlar olmak üzere tüm mazlumların tatmasını nasip eyle bizlere.
Rabbimiz!
Bu sıcak Ramazan günlerinde başta Filistin ve Suriye olmak üzere, Irak, Arakan, Keşmir ve başka İslam beldelerinde, yurtlarından çıkmak zorunda kaldıklarından yada savaş şartlarından dolayı zor şartlarda yaşayan mağdur ve mazlum kardeşlerimize genişlik ve ferahlık nasip eyle. Onların bu zor günlerden bir an önce kurtularak, kendi vatanlarında özgürce yaşayabilecekleri güzel Ramazanlara ve bayram gibi bayramlara kavuşmalarını nasip eyle.
Rabbimiz!
Ümmetimizin zorlu imtihanlardan geçirildiği bu zorluk günlerinde, başta Filistin ve Suriye direnişçileri ve halkları olmak üzere hepimize yardım eyle. Ayaklarımızı hak üzere sabit kıl.
Rabbimiz!
Bizleri dünyada sadece sana kulluk etme ve senin yolunda cihat etme, haklıların, mazlumların, Ümmetin, senin rızanı arayarak cihat edenlerin yanında durabilme izzetiyle izzetlendir.
Rabbimiz!
Bizleri en büyük nimet olan sıratı müstakim üzere yaşayıp ölebilme, ahirette alnımızın akıyla hesabımızı verebilme ve sonsuz cennete kavuşma nimetiyle nimetlendir.
Velhamdülillahi Rabbil Alemin El Fatiha.
,