Siyonistlere kayıtsız şartsız destek konusunda ABD sistemindeki çatlak...

Abdullah Muradoğlu, ABD'de Siyonist çeteye var olan desteğin sürdüğünü ancak Demokratlar arasında azımsanamayacak bir grubun eğilimindeki değişimi analiz ediyor.

Abdullah Muradoğlu / Yeni Şafak

İnsafsız takas!

Gerek sıradan Amerikalılardan, gerekse partisinin tabanından gelen ciddi tepkilere rağmen Biden Yönetimi İsrail’e koşulsuz askerî yardıma ara vermeksizin devam ediyor. Üstelik Biden Yönetimi Amerikan yasal mevzuatındaki kısıtlamalara rağmen bu yardımları gerçekleştiriyor.

Amerikan Senatosu İsrail, Ukrayna ve Tayvan için 95 milyar Dolarlık bir yardım tasarısını onaylamış, ancak Cumhuriyetçilerin muhalefeti sebebiyle tasarı Temsilciler Meclisi’nde beklemeye alınmıştı. Az bir farkla Cumhuriyetçilerin kontrol ettiği Temsilciler Meclisi’nin Başkanı Mike Johnson bu tasarıyı oylama aşamasına getirmeyeceğini önceden ilân etmişti.

Cumhuriyetçiler Biden Yönetimi’ni Meksika sınırından göçmen geçişlerinin önlenmesi için harcanması gereken parayı Ukrayna’ya aktarmaya çalışmakla suçluyorlardı. Bu yüzden İsrail’e yardımın ayrı bir tasarı olarak gelmesini istiyorlardı. Biden Yönetimi ve Kongre’deki Demokrat liderliklerse paketin parçalara ayrılmasını kabul etmediklerinden ötürü iki parti arasındaki anlaşmazlık devam ediyordu. Nihayetinde Meclis Başkanı Mike Johnson, sıkı Trumpçılar’ın muhalefetine rağmen Demokratlarla anlaşarak, tasarıyı da parçalara ayırarak Genel Kurul’a taşıdı. Meclis’ten geçen İsrail, Ukrayna ve Tayvan tasarıları Senato’da tek parça halinde oylanacak, sonra da ABD Başkanı Biden tarafından imzalanarak yürürlüğe girmesi sağlanacak.

Ukrayna’ya 61 milyarlık yardımı içeren tasarı, Cumhuriyetçiler ve Demokratlar’ın işbirliği ile onaylandı. Ancak Cumhuriyetçilerin 112’si tasarıya “hayır” derken, kabul oyu verenlerin sayısı 101’de kaldı. Yani Cumhuriyetçiler’in çoğunluğu bu tasarıya oy vermedi. Senato’da bugün oylanması beklenen tasarı paketi, Cumhuriyetçi Senatörler arasında da bölünmeye yol açtı. Trumpçı Senatörlerden J. D. Vance “New York Times” gazetesinde yayınlanan bir yazısında Ukrayna’ya yardımın devam etmemesi gerektiğini savunuyordu. Rusya karşıtı şahinlerden Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham ise bir televizyon programında Vance’i eleştirdi. Şahin bir Cumhuriyetçiyse, tasarıya “Hayır” diyen Cumhuriyetçilerden “Pislikler” diye söz ediyordu.

Temsilciler Meclisi’nin Cumhuriyetçi Başkanı Mike Johnson, Ukrayna’ya yardım tasarısını savunurken, “Yurt dışındaki çatışmalara kendi çocuklarımızı göndermektense kurşun göndermeyi tercih ederiz” ifadesini kullanmıştı. Senatör Graham da benzer bir görüşü dile getirerek “Amerikan askerlerinin Rusya ile savaşın dışında kalmasını istiyorsanız Ukrayna’ya yardım edin. Eğer bir NATO ülkesine girerlerse, savaşa gireriz” diyordu. Bu açıklamalar ABD’nin Ukrayna’da Rusya ile “vekalet savaşı” yürüttüğünün bir itirafı. ABD’nin bu politikası “Son Ukrayna askerine kadar Rusya ile savaşa devam” olarak nitelendiriliyor.

Ukrayna’ya 61 milyar Dolarlık yardımın ABD’nin savunma sanayisi için “yatırım” ve “istihdam” olarak görülmesi gerektiğine ilişkin açıklamalar da yapıldı. Bu açıklamalarda yardım parasının önemli kısmının zaten büyük silah şirketlerine geri döneceği belirtiliyordu. “İnsan kanı” üzerine yapılan yatırım-istihdam hesaplamaları insanın kanını donduruyor tabii. Ne tür bir devlet, ticari çıkarlarla insan hayatını takas edilebilir bir dereceye indirgeyebilir!

Benzer bir bölünme İsrail’e yardım konusunda Demokratlar arasında yaşandı. Meclis’teki Sol kanat Demokratlar’ın önemli bir kısmı Gazze’de katliamlar devam ederken İsrail’e askerî yardımın durdurulması gerektiğini dile getiriyorlar. Bu talep seçimlerde Demokratlar’ın en aktif, en coşkulu kesimini teşkil eden genç Demokratlar arasında da geniş bir destek buluyor.

İsrail’e yardım tasarısına 37’si Demokrat 58 Vekil “Hayır” dedi. Bu sayı, İsrail’e kayıtsız-şartsız destek konusundaki iki partili mutabakatın çatladığını göstermesi bakımından önemli bir gelişme. Şimdiye kadar ki “İsrail oylamaları”nda görülmemiş bir sayı bu. İsrail’e koşulsuz destek Amerikan toplumunda, Demokrat Parti tabanında ve Cumhuriyetçiler’in dar bir kesiminde seyrelen bir eğilime işaret ediyor. “İsrail Lobisi”yse bu eğilimi durdurmak istiyor.

“Amerikan-İsrail Halkla İlişkiler Komitesi(AIPAC) Kasım seçimleri için İsrail yanlısı adaylara adeta para akıtıyor. “AIPAC”, İsrail’e mesafeli Demokratlar’ın ön seçimlerde kaybetmeleri için kolları sıvadı. İsrail’e koşulsuz desteği eleştiren Sol kanat Demokrat vekiller ön seçimlerde “AIPAC” tarafından finanse edilen sıkı İsrail yanlısı Demokrat adaylarla rekabet ediyorlar.

Yorum Analiz Haberleri

Şakir Paşa Ailesi’nin televizyonlarda izlenemeyecek hikayesi
Senin utanman yok mu İsmail Saymaz?
Ne olacak bu Nusayrilerin durumu?
“Kim bir kavme benzerse o da onlardandır”
Fatih Erbakan devrik Esed'in yasını tutmaya devam ediyor