Ahmet Varol / Yeni Akit
İşgalci katillere göre her doğru bilgi bir füzedir
İşgalci siyonistler bir yandan vahşette sınır tanımazken diğer yandan dünya kamuoyunun kendilerini “masum, hakkını savunan”, Filistinlileri ise “terörist, haksızlık eden” olarak görmesi için yanıltma amaçlı propaganda faaliyetlerine de büyük yatırımlar yapıyorlar. Dolayısıyla gerçekleri yerinde tespit eden ve olduğu gibi kamuoyunun dikkatine sunan gazetecilerin çalışmaları onları ciddi rahatsız ediyor. Çünkü onlara göre doğru bilgiler, direnişçilerin attığı roketlerden, füzelerden daha tesirlidir. Onlar şimdiye kadar hizmetçileri vasıtasıyla dünyayı sürekli yalanlarla ve yanıltıcı bilgilerle kandırdıklarından ve kandırmaya devam ettiklerinden, kendilerinin gerçek yüzlerini ortaya çıkaran doğruların konuşulmasından ciddi şekilde rahatsız oluyorlar.
Bu yüzden şimdiye kadar basın mensuplarına yönelik pek çok saldırı düzenlediler. Çalışmalarını engellediler. Birçoklarını hunharca katletti veya yaraladılar. İşlerini yapmak için yanlarında bulundurdukları aletlerine ve kayıtlarına el koydular. Birçoklarını kendilerinin insanlığı yanıltmak amacıyla uydurdukları yalanları tamamen geçersiz kılan hakikatleri kamuoyunun dikkatine sunmalarından dolayı hapse attılar.
2021 yılında vuku bulan Kudüs Kılıcı Savaşı esnasında da medya organlarını ve mensuplarını kasten ve planlı bir şekilde hedef aldılar.
15 Mayıs 2021 tarihinde öğle saatlerinde, Gazze şehrinde bulunan ve başta El-Cezire ile ABD merkezli haber ajansı Associated Press (AP) olmak üzere çok sayıda yerel ve uluslararası medya kuruluşunun ofisinin bulunduğu 12 katlı El-Cela gökdelenini yerle bir ettiler. İşgalci bu binanın boşaltılması için apartmanda çalışma ofisleri bulunanlara bir saat süre tanıdı ve ardından üzerine havadan bomba yağdırarak bütün binayı yerle bir etti. Binada bazı doktorların muayenehaneleri de vardı.
Böyle bir saldırı yani özellikle basın organları ofislerinin ve doktorların muayenehanelerinin bulunduğu bir binanın hedef alınması tam anlamıyla savaş ve insanlık suçuydu. Ama siyonist saldırganların arkasında duran Biden, Merkel gibi iyice arsızlaşmış siyasi liderlere göre İsrail yine haklıydı.
19 Mayıs 2021 sabahı da Gazze’deki Aksa’nın Sesi Radyosu’nda spiker olarak çalışan Yusuf Ebu Hüseyin’in evine saldırdılar. Önceden uyarı yapmadıkları için Ebu Hüseyin de evinin enkazı altında kalarak hayatını kaybetti. Şirin Ebu Akile’nin öldürülmesini unutmuş değiliz.
Siyonist işgal güçlerinin, basın mensuplarını kasten hedef almasının daha pek çok örneği var. Ama bunları bir yazıya sığdırmak mümkün değil.
Siyonist katiller, Gazze’ye yönelik son vahşi saldırılarında da basın mensuplarına ve ofislerine kasıtlı saldırılar düzenledi. Sadece kendilerine ve ofislerine saldırmakla yetinmeyip, eşlerini, çocuklarını, hatta neler olup bittiğinden haberleri bile olmayan, savaşın ne demek olduğunun farkına varamamış torunlarını bile mahkum ederek toptan cezalandırmak amacıyla onların kaldığı evleri hedef alarak ailelerine yönelik katliamlar gerçekleştirdiler.
İşgalci canavarlar 25 Ekim akşamı da El-Cezire’nin Gazze muhabiri, benim de Gazze’deki hadiseleri olay yerinden aktaran biri olarak sürekli takip ettiğim gayretli gazeteci Vail Ed-Dahduh’un aile efradının kaldığı eve saldırı düzenleyerek eşini, bir kızını, bir oğlunu ve bir torununu hunharca katlettiler. Üstelik bu aile işgalci katillerin “güvenli bölge” ilan ettiklerini ileri sürdükleri güney kesimde yer alan bir evde kalıyordu. Bu saldırı siyonist katillerin “güvenli bölge” iddialarının da çirkin bir tuzak olduğunun apaçık göstergesiydi ki zaten kimse onlara inanmamıştı ve bu bölgeye yönelik saldırıları da kesintisiz bir şekilde devam etmişti.
Gazze’deki Hükümet Basın Bürosu’nun dün yaptığı açıklamaya göre işgal güçlerinin Gazze’ye yönelik son vahşi savaşlarında 34 gazeteci öldürülürken, 50 basın bürosu vuruldu. Bunların içinde Batılı basın yayın organlarına çalışanlar da var. Ama ABD ve Avrupa katilleri değil mazlumları suçlamaya devam ediyor.