Ahmet Varol / Yeni Akit
İşgal ordusunun zayiatı tahmin edilenden çok
Siyonist işgal rejiminin ve onun ordusuna mensup askerlerin insani değerlerden tamamen yoksun olmaları ve saldırılarında sürekli sivil, savunmasız insanları, özellikle toplu katliamlara neden olmak amacıyla insanların kalabalık bir şekilde bulunduğu hastaneleri, okulları, sığınma evlerini ve benzeri merkezleri hedef almaları yüzünden Gazze’deki Filistinliler arasında öldürülenlerin ve yaralananların sayısının çok fazla olduğu gerçeğini kimse görmezden gelemez.
Bunun sebebi siyonist işgal rejiminin orada askeri anlamda bir savaş yürütmekten ziyade tamamen silahsız ve savunmasız insanlara yönelik soykırım gerçekleştirmesidir. Ama bu yola başvurmalarının gerekçesi cephede direniş karşısında verdikleri kayıpların intikamını almak. Siyonist işgal rejimi cephede fiili olarak savaşan direniş güçleri karşısındaki acziyet ve zaafının acısını, savaşla herhangi bir ilgileri olmayan silahsız, savunmasız insanlardan çıkarmaya çalışıyor. Bu yüzden de işgal güçlerinin saldırılarında hayatlarını kaybedenlerin üçte ikisinden fazlasını kadınlar ve çocuklar oluşturuyor.
Ama işgal askerlerinin direniş karşısındaki kayıplarının resmi açıklamalarda verilen rakamlardakinin çok üstünde olduğunu daha önce direniş hareketleri dile getiriyordu. Çünkü direniş güçleri gündelik olarak vuku bulan çatışmaların bazılarının görüntülerini almalarına ve bunlarda işgal askerlerinin kayıplarını görüntülü olarak tescil etmelerine rağmen işgal ordusunun resmi açıklamalarına bunlarla ilgili rakam ve bilgiler yansımıyordu. Bu da işgal ordusunun askeri kayıplarıyla ilgili gerçek bilgileri gizlediğini teyit ediyordu.
İşgal ordusu bu arada, siyonist medyaya sansür uygulayarak, asker kayıplarına dair ordu tarafından resmi olarak herhangi bir açıklama yapılmadan ve öldürülenlerin isimleri resmen açıklanmadan basında herhangi bir bilgiye yer verilmemesini şart koşmuştu.
Ancak görüldüğü kadarıyla son dönemde işgal rejimi bu sansürü eskisi kadar katı bir şekilde uygulamakta zorlanıyor. Çünkü hastanelerin ve mezarlık görevlilerinin kontrolsüz bir şekilde yansıttığı bilgiler medyayı da olayın üzerine gitmeye zorladı ve bazı bilgiler açığa çıkmaya başladı.
Burada son günlerde bizzat siyonist medyaya yansıyan bazı bilgilere dikkat çekeceğim. Ancak bu bilgilerin de gerçek zayiatı tam olarak yansıtıp yansıtmadığı konusunda tereddüt etme hakkımız var. Yine de verilen bilgiler bizzat siyonist medyaya ait olması sebebiyle ciddi şekilde düşündürücüdür ve işgal ordusunun zayiatı hakkında önemli ipuçlarını yansıtmaktadır.
Haberlere göre işgal ordusunda 7 Ekim’den bu yana çatışmalara girenler arasında sakatlananların sayısının 12 bin 500’e kadar ulaşmış olabileceği tahmin ediliyor. Bu konudaki bilgiler işgal ordusunun sözde Savunma Bakanlığı’na ait kaynaklara dayandırılıyor.
Siyonistlerin sağcı kesimine ait bir gazete olarak bilinen Yedioth Ahoronoth gazetesinin yayınladığı bir habere göre, işgal rejiminin sözde Savunma Bakanlığı’nın rehabilitasyon merkezi 3400 askeri kalıcı olarak sakatlananlar kategorisine dahil etmiş durumda.
Oysa işgal ordusunun birkaç gün önce yaptığı resmi açıklamasında Gazze’ye yönelik kara operasyonunun başlatıldığı tarihten bu yana yaralanan asker sayısının 1000’e çıktığı iddia edilmişti. Medyanın sızdırdığı haberler ise sayının resmi açıklamalarda verilen rakamların çok üstünde olduğunu ortaya koyuyor.
Bu arada işgal ordusunun bazı medya organları hakkında askeri kayıplar konusunda sansüre aykırı haberler yayınlamalarından dolayı soruşturma talebinde bulunduğunu da belirtelim.
İşgal ordusunda fiziksel yaralanmalardan kaynaklanan sağlık sorunlarına ek olarak bir de olaylardan ve sürekli ölüm korkusu yaşamaktan kaynaklanan psikolojik ve psikiyatrik krizlerden kaynaklanan sağlık sorunları var ki bu tür sorunların, fiziksel yaralanmalardan kaynaklananların en az iki katına tekabül ettiği, bu tür sorunlardan dolayı rehabilitasyona ve tedaviye alınan binlerce asker olduğu tahmin ediliyor.