Siyonist Vahşet Diyarbakır’da Lanetlendi (FOTO)

İşgalci İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları Diyarbakır’da düzenlenen kitlesel basın açıklamasıyla lanetlendi.

Diyarbakır'da, aralarında Özgür-Der, Mustazaflar Cemiyeti, Memur-Sen, Ay-Der ve AGD’nin de bulunduğu 72 kurum temsilcileri, cuma namazının ardından İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını protesto etti.

Sur ilçesindeki Ulu Camii'nde kılınan cuma namazının ardından İsrail'in Filistin'e düzenlediği saldırılar, açılan pankartlar, taşınan dövizler ve atılan sloganlarla protesto edildi.

“Soykırıma, Vahşete ve Siyonist Barbarlığa Karşı Gazzeli Kardeşlerimizin Yanındayız” ve Gazze Siyonist Katillere Mezar Olacak! Yaşasın Filistin İslami Direnişimiz” pankartlarının açıldığı eylemde kitle adına açıklamayı Özgür-Der Diyarbakır Şube Sekreteri Mehmet Deniz okudu.

Eylemde “Hamas'a, Gazze'ye, Direnişe Bin Selam! Katil İsrail Ortadoğu'dan Defol! Biji Filistin Bimre İsrail! Yaşasın Filistin Direnişimiz! Hamasa Selam Direnişe Devam! Jî Bo İslam Caneme Feda! Jî Bo Kur'an Caneme Feda! Direnişe, Gazze’ye Şehidlere Bin selam!” şeklinde sloganlarla İsrail protesto edilirken, Filistinliler selamlandı.

 

Diyarbakır’da 72 kurum adına okunan açıklamanın tam metni:

GAZZE DİRENİŞİNİ SELAMLIYOR, SİYONİST BARBARLIĞI LANETLİYORUZ! KAHROLSUN SİYONİST İSRAİL VE İŞBİRLİKÇİLERİ!

11.07.2014

Siyonist İsrail Ramazan ayının ilk günlerinden itibaren Gazze’ye saldırmaya, mazlum Filistin halkını katletmeye devam ediyor. İşgalci Siyonist çetenin Gazze’ye yönelik saldırılarında şimdiye kadar 81 kardeşimizin hayatını kaybettiği yüzlerce kardeşimizin de yaralandığı ve Siyonist rejimin saldırılarını genişleterek ölüm yağdırmaya devam ettiği Filistinli yetkililerce bildirilmektedir. Özellikle son 4 gündür Gazze'ye yoğun hava saldırısı düzenleyen işgal ordusunun, 30 bin yedek askerini göreve çağırması, ordunun Gazze’ye 'karadan müdahale' tasarısını onaylaması, Siyonist barbarlığın yeni katliamlara hazırlandığını göstermektedir.

Siyonist çete üç Yahudi işgalcinin ölümünü bahane ederek Hamas başta olmak üzere Filistinli direniş gruplarını, Doğu Kudüs, Batı Şeria ve Gazze halkını topluca cezalandırmaya ve yok etmeye çalışmaktadır. Filistin halkı, Siyonist teröre ve işgale karşı direnişi seçtiği, bu kararlılığından ödün vermediği ve böylece mazlum halklar için cesaret ve umudun simgesi haline geldiği için egemen güçler tarafından cezalandırılmaktadır. Yeryüzünün en büyük cezaevi haline getirilen bu mübarek beldenin izzetli halkı, Siyonist teröre teslim olmadığı için tüm dünyanın gözü önünde yıllardır yokluğa, işkencelere ve katliamlara maruz kalmaktadır.

Siyonist barbarlar bilinçli olarak çocukları ve bebekleri öldürüyor, Firavundan öğrendikleri bu vahşeti yıllardır Müslümanlara uyguluyorlar. Çünkü biliyorlar ki bu çocuklar büyüdüğünde Allah'ın izniyle her biri Siyonistlerin karşısına yiğit bir Hamas savaşçısı olarak, bir Şeyh Yasin bir Rantisi bir Şikaki olarak çıkacaktır. Siyonist işgalcilerin tüm vahşi saldırılarına, bombardımanlarına rağmen Filistin halkı dün olduğu gibi bugün de muazzam bir direniş destanı yazıyor.  Bu izzetli duruş karşısında daha da kuduran Siyonist kafirler, bombalarla, katliamlarla vahşi bir soykırım peşindeler. Hitleri aratmayan yöntemlerle bir türlü sindiremedikleri Filistin halkını topyekûn imha etmeye çalışıyorlar. Ortada büyük bir soykırım girişimi, büyük bir insanlık suçu var. Siyonizm "uygar dünya" denilen emperyalist güçlerin de desteğini arkasına alarak, açlık, susuzluk ve ilaçsızlıkla yok edemediği yüz binlerce Filistinliyi, bombardımanlarla, katliamlarla yok etmeye çalışıyor.

BM-ABD-Siyonist rejim ortaklığı, arkasına işbirlikçi rejimleri de alarak insanlığın sessiz bakışları arasında Gazze'de tarihin en korkunç katliamlardan birini gerçekleştirmeye hazırlanıyor. Bu katliam girişimine müdahale etmesi gereken uluslar arası kuruluşlar söz konusu Filistin olunca her zamanki gibi derin bir sessizliğe gömülmekte; Siyonist teröre karşı meşru müdafa hakkını kullanan Filistinli direniş gruplarını öne çıkararak “İsrail’in kendini savunma hakkı” gibi saçma ve manipülatif tezlerle Siyonist zulmü meşrulaştırmakta ve bu zulme ortak olmaktalar. Artık dünyaya, BM’ye, küresel güçlere seslenmiyoruz. Çünkü biliyoruz ki; taşlardan ve bedenlerinden başka silahları olmayan Filistinli kardeşlerimizi terörist, işgale karşı sürdürülen özgürlük mücadelesini ise terör eylemleri olarak yaftalayan emperyalist güçler Siyonistlerin bu zulümlerini değil kınamak, bilakis desteklemektedirler.

Bugün artık devletlerarası diplomasi çökmüştür. Halkların diplomasisine ihtiyaç hâsıl olmuştur. Zalimlere karşı buğz ve beddua etmenin ötesine geçip, siyasi sınırları aşarak kendi ümmet diplomasimizi ortaya koymalı, İslam coğrafyasını kan deryasına çeviren tiranların, zalimlerin eseri olan bu kaotik zeminden yeni bir coğrafya inşa etmeliyiz. Aksi takdirde bugün yaşadıklarımızın on misli ölüm, açlık, hicret ve sefaletle karşı karşıya geleceğiz. Müslümanlar olarak tarihten bugüne taşınan bu cinayetlerin verdiği mesajı iyi anlamalıyız. Zalimler kendi görevini gayet muntazam bir şekilde yerine getiriyor. Maalesef görevini yapmayan biz Müslümanlarız. Bu sebeple zalimin zulmünü bitirmesini beklemiyor, ondan merhamet dilenmiyoruz. Biliyoruz ki, bizim bizden başka kimsemiz yoktur. Ve yine biliyoruz ki, bu vahşet ancak Müslümanların yekvücut halinde karşı duruşlarıyla bitebilir. Ya bir araya gelmeyi öğreneceğiz ya da her gün, her hafta, her ay bir araya gelip kınamalar yapmakla yetineceğiz. Müslümanlar her türlü ayrılığı aşmadıkça, mücadelelerini bir namaz kılar gibi tek bir hedefte toplamadıkça ne zulüm biter ne de gözyaşı… Bundan ötürü, yaşananların manasını iyi kavrayanlar olarak, tepki, boykot ve de karşı faaliyetlerimizi daha sık, daha organizeli ve daha bir yaptırım gücüne sahip şekillere büründürmek zorundayız.

Bu vesileyle, burada toplanmış Diyarbakırlı Müslümanlar olarak öncelikle kınama yapmaktan ziyade, Siyonist barbarlığı, onların aşağılık işbirlikçilerini ve de Müslümanları idare etmeye talip olup da Müslümanlara karşı duygusuz, bu cinayetlere sessiz ve Siyonistlere dost olan Müslüman ülkelerin yöneticilerini Allah'a şikâyet ediyoruz. Kudüs'ü haçlılardan alan Selahaddin Eyyubi'nin torunları olarak bugün de işgal altındaki Kudüs'ün tutsaklığına karşı Filistinli kardeşlerimizin haklı mücadelesini destekliyoruz. İnanıyoruz ki İslam ümmetinin yüz akı olan Hamas ve diğer Filistinli direniş gruplar, inşallah Gazze direnişini Siyonistlere boğdurmayacaktır. İsrail tarih sahnesinden silininceye kadar, İslam coğrafyasında mazlum halklara zulmeden despotlar devrilene kadar mücadelemiz devam edecektir.

Son olarak bu mübarek ayda buradan Yüce Rabbimize yakarıyoruz:

Rabbimiz! Gazze direnişini muzaffer eyle. Siyonistleri ve onların işbirlikçilerini kahret.

Rabbimiz! Mazlum Suriye halkını Esed mücrimine karşı muzaffer kıl!

Rabbimiz! Sisi cuntasını kahreyle! Mısır’da darbeye karşı direnen İhvan-ı Müslimin’in yiğit erlerine kutlu bir zafer nasip et!

Rabbimiz! Irak’ta, Afganistan’da, Çeçenistan’da işgalcilerin ve işbirlikçilerinin zulmüne maruz kalan Müslümanlara yardımını gönder, zalimleri kahret!

Rabbimiz! Arakan’da, Doğu Türkistan’da, Orta Afrika’da İslam’ı yaşamaya çalıştıkları için katliamlara uğrayan kardeşlerimizi koru; kafirler topluluğuna karşı kardeşlerimize nusretini yolla!

Ya Rabbi! Bizi adil şahitlerden kıl. Zalimlere meyledenlerden olmaktan sana sığınırız!

Rabbimiz! Bizi ahidlerine sadık kalanlardan eyle!

Kahrolsun Siyonist İsrail, kahrolsun onların küresel ve yerli işbirlikçileri!

 

Etkinlik-Eylem Haberleri

Özgür-Der ve Fetih Vakfı, Halep’te halka gıda yardımında bulundu
Özgür-Der, Gazzeli kardeşlerimize temiz su ve sıcak yemek dağıtımı yaptı
Antalya'da İsrail'in Filistin'e yönelik saldırıları protesto edildi
“Sanal kimliklerin inşası: Hakikat mı kurgu mu?”
Bursa’da Suriye devrimi ve Gazze konuşuldu