HAKSÖZ HABER
Gazze'deki Halil Sayegh ve ailesi her yıl Noel zamanı bir ağacı süslerdi. Noel arifesinde hepsi evlerinde toplanır ve büyük bir aile yemeği yerlerdi.
Sayegh, "Müzik dinlerdik, şarap içerdik, gerçekten eğlenceli olurdu" dedi. "Ve Noel günü olan 25'inde ailemizi ziyarete giderdik."
Son yıllarda Gazze'deki küçük Hıristiyan topluluğu için hayat giderek zorlaşıyor.
ABD Dışişleri Bakanlığı'nın geçen yılki uluslararası din özgürlüğü raporuna göre, Gazze'deki mevcut savaştan önce 2 milyon kişiden yaklaşık 1000 Hıristiyan bu bölgede yaşıyordu. Ancak Sayegh gibi Hıristiyanların daha iyi bir yaşam arayışıyla Gazze Şeridi'ni terk etmesiyle bu sayı yıllar geçtikçe azaldı.
Şimdi topluluğun bazı üyeleri, Siyonist saldırıların Gazze’deki Hıristiyan topluluğun tamamen sonu anlamına gelebileceğinden endişe ediyor. Sayegh, İsrail'in kuşatmasından, işgalinden ve insanlık dışı politikalarından yeterince acı çektiklerini vurguluyor.
Sayegh'in büyükanne ve büyükbabası 1948 İsrail-Arap savaşı sırasında bugünkü Aşkelon'da bulunan Filistin köyü el-Mecdel'den ayrılmak zorunda kaldı. Kuyumcu olan büyükbabası Gazze'ye yerleştikten sonra bir dükkân açmış ve bu dükkânı iki oğluna devretmiş. Zor yaşam koşulları, Sayegh'in Gazze'yi terk ederek Batı Şeria'daki Ramallah şehrine gitmesine ve ardından üç yıl önce ABD'ye göç etmesine neden oldu.
Ancak hiçbir şey Sayegh'i son iki ayda tanık olduğu vahşet kadar etkilemedi. Savaşın başlarında, aile üyeleri bombardımanda yıkılan evlerini terk etmek zorunda kaldı. Gazze'deki iki kiliseden biri olan Kutsal Aile Katolik Kilisesi'ne sığındılar. "Hıristiyanlar belki kilisenin koruma sağlayabileceğini düşündüler..." dedikten sonra duraksıyor Sayegh.
"Belki de mabedin, kilisenin kutsallığının, sahip olduğu özel statünün bizi koruyacağını düşündüler" diye devam ediyor ardından… Ancak işler hesap ettikleri gibi gitmedi!
Geçtiğimiz hafta Kudüs'ün Latin Patriği Pierbattista Pizzaballa, İsrailli keskin nişancıların Kutsal Aile Cemaati'nde bir anne ve kızı vurarak öldürdüğünü söyledi. Aynı kilisede Sayegh’in babası da vardı. Sayegh babasının saldırıdan sonra bir çeşit rahatsızlığa yakalandığını öğrendi. Tam olarak ne olduğundan emin değillerdi. Ama onu hastaneye götürmenin bir yolu da yoktu. Kilisede barınan bir doktor Sayegh’e babasının kalp krizinden öldüğünü düşündüğünü söyledi.
Sayegh babası için "O gerçekten bir barış insanıydı" diyor. "Her zaman barıştan bahsederdi, her zaman barışçıl bir çözüme ulaşılması gerektiğinden bahsederdi." Filistinli bir Hıristiyan ve Beytüllahim'deki Dar el-Kalima Üniversitesi'nin kurucusu olan Rahip Mitri Raheb, İsrail'in Gazze'yi herkes için yaşanmaz hale getirdiğini söyledi. Ancak özellikle bölgedeki küçük Hıristiyan cemaatinin hayatta kalmasından endişe ediyor.
"Korktuğum şu ki” diyor Rahip Mitri Raheb, “Gazzeli Hıristiyanların son dönemini yaşıyoruz…"
Şu ana kadar Gazze'de en az 21 Hıristiyan'ın öldürüldüğüne dair haberler var. Bu toplam nüfusun yüzde 2'si demek.
Babasını kilisede kaybeden Halil Sayegh, Gazze'deki ailesinin geri kalanının güvenliği ve refahı konusunda endişelenmeye devam ettiğini söyledi. Ancak yas tutarken onu bir nebze olsun rahatlatan bir şey var. “Neyse ki, babamı gömebildik,” dedi ve bugün Gazze'deki pek çok insanın onurlu bir mezarın lüksünü bile alamadığını da sözlerine ekledi.