İsrailli makamlar, bir taraftan Kudüslülerin inşa ve genişletme projelerine engel olup yüksek vergiler dayatma, evlerini yıkma ve onları sıkıştırma yoluyla onları tehcir etmeye devam ederken aynı zamanda olabilecek en büyük miktarda yerleşim yerleri inşa ederek “ebedi birleşik başkent” rüyalarını gerçekleştirmeye çalışmaktadır.
İşgalci Kudüs belediyesine bağlı Planlama ve İnşaat Komitesinin kabul ettiği son proje, Kudüs’ü kuzey ve batıdaki yerleşim yerlerine bağlayacak hafif raylı tren yolu boyunca yerleşimci konutlar inşa edilmesini öngörüyor. Bu konutların yanında oteller, ticari mekanlar ve 30 metre yükseklikteki kuleler inşa edilecek.
İsrail uzmanı Adil Şedid, Netanyahu’nun sağcı hükümetinin Kudüs’ü çevresinde izole ettiğini belirterek şu an demografik savaşa başladığını söyledi. Buna göre Kudüs’te Yahudilerin sayısı arttırılmaya ve Arapların sayısının azaltılmasına çalışılacak.
Adil Şedid, sözlerine şöyle devam etti: İsrail, Kudüs’te % 40 Arap olduğu sürece oranın İsrail’in edebi başkenti olduğuna ne kendisini, ne de dünyayı ikna edebilir. Kudüs’teki bu oran, İsrail’in takip ettiği bütün siyasetlere rağmendir. Bu da İsrail’in bu projesinde elini zayıflatmaktadır. Bu, Filistinliler açısından görünen kısımdır. Bir de İsrail içinden görünen bir açı var. O da şu: Kudüs’e bağlı yerleşim yerlerinde oturanların % 33’ü ultra Ortodoks Haredilerdir. Bunlar ise siyonizme ve askere gitmeye inanmıyorlar.
Adil Şedid’e göre Kudüs sakinlerinin çoğunun Siyonist projeye karşı olduğunu ve Kudüs’ün İsrail’in ebedi başkenti olması rüyasının çok zayıfladığını belirterek İsrail’in bu yüzden de demografik yapısını değiştirmeye yöneldiğini söyledi.
Adil Şedid’e göre İsrail, Kudüs’ün doğusundaki Filistin köye ve beldelerini “parça parça ve ayrı yerleşim yerleri” haline dönüştürmeye çalıştığını, bunun da oradaki sakinlerin Kalendiye, Semiramis ve Ceb’ gibi bölgelerde kalabalık mahallelere göç etmesine sebep olabilir.
Adil Şedid, Arap ve Müslümanların desteğiyle Filistinlilerin planları olmaması durumunda İsrail’in bu projelerin başarıya ulaşabileceğini ifade etti.
Şedid’e göre İsrail, bir taraftan Yahudileştirme ve yerleşimci projelerine devam ederken, diğer taraftan da Kudüs’te Filistinlilere ait evleri, dükkanları yıkıyor ve onlara inşa izni vermiyor.
Qpress’in elindeki istatistiklere göre 2016 yılının ilk çeyreğinde İsrail, Kudüs’te Filistinlilere ait yaklaşık 100 ev, dükkan ve camiyi yıktı. İzinleri olmadığı bahanesiyle evleri yıkılan onlarca aile, sokakta kaldı. Aynı zamanda dükkanları yıkılan onlarca Filistinlilerin rızıklarına engel oldu.
Kaynak: Palestine Scene