HAKSÖZ-HABER
Yeni Şafak gazetesi yazarı Taha Kılınç, “Kördüğüm” başlıklı bugünkü yazısında (5 Haziran 2021) Siyonist İsrail’deki seçimleri değerlendirdi.
“Netanyahu’yu devirmek” motivasyonundan gayrı ortak paydası olmayan bir koalisyon
Siyonist İsrail siyasetini yakından izleyen herkesin ortak kanaatinin söz konusu koalisyonun uzun ömürlü olmayacağı yönünde olduğunu belirten belirten ve “Zira, sadece ‘Netanyahu’yu devirmek’ motivasyonunu paylaşan sekiz partinin lideri, bambaşka gündemlere ve önceliklere sahip.” diyen Taha Kılınç, sözlerine şöyle açıklık getirdi:
“Naftali Bennett, ‘çok Filistinli öldürdüm, pişman değilim’ şeklindeki sözleri hâlâ hafızalarda duran tescilli bir Arap düşmanı ve faşist. Buhara Yahudisi bir anneden doğan eski İçişleri Bakanı Gideon Saar (Yeni Umut Partisi), iki devletli çözüme ve Filistinlilere bağımsız bir siyasî yönetim verilmesine karşı. Eski Savunma Bakanı Avigdor Lieberman (İsrail Evimiz Partisi), Arap düşmanlığı üzerinden zaten yakından tanınan bir isim. Nitzan Horowitz (Meretz Partisi), sosyal demokrat bir eşcinsel. Eski Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanı Benny Gantz (Mavi-Beyaz İttifakı), siyaset koridorlarına yabancı gaddar bir asker. Merav Michaeli (İşçi Partisi), evlilik karşıtı bir feminist. Ve nihayet, İsrail siyasetinin son dönemde parlayan yıldızı Mansûr Abbâs (Ra’am Partisi), Müslüman Kardeşler Teşkilâtı çizgisinden yetişen ‘İslâmcı’ bir Arap… İsrail politik ve sosyal hayatındaki ölümcül boğuşmadan hiç haberiniz olmasa bile, herhalde yukarıdaki kısacık malumat, manzaranın gülünçlüğünü ve çözümsüzlüğünü anlatmaya yetmiştir.”
“Bunca acayip insanın içinde Müslüman bir Arap siyasetçinin ne işi var?”
“Bunca acayip insanın içinde Müslüman bir Arap siyasetçinin ne işi var?” sorusunu da soran Taha Kılınç, Mansûr Abbâs’la ilgili olarak da şunları kaydetti:
“46 yaşında bir diş hekimi olan Abbâs (kendisini 27 Mart 2021 Cumartesi günkü yazımda konu etmiştim), siyasî ilkelere bağlılığından çok oportünist kimliğiyle tanınıyor. Bir dönem Benyamin Netanyahu’yu da destekleyen Abbâs’ın mantığı, ‘Zaten işgal devam ediyor, ne elde edebilirsek kârdır’ cümlesiyle özetlenebilir. Nitekim Abbâs, geçtiğimiz ay İsrail şehirlerindeki Arap nüfus hafif bir ayaklanma emaresi gösterdiğinde, kendi kamuoyuna çağrıda bulunarak, ‘Hükümet kurmak üzereyiz, sokaklardan çekilin’ çağrısı yapmış isimlerden biriydi. Abbâs’ın koalisyona dâhil olması, İsrail vatandaşı Arapların karşı karşıya bulunduğu bazı problemlerin çözümüne katkı sunma isteğinden kaynaklanıyor. Naftali Bennett, aslında ‘Abbâs’la asla’ noktasında olmasına rağmen, Netanyahu’yu devirebilmek için ona tahammül etmek durumunda kaldı. Koalisyonun Arap üyesine bakanlık koltuğu verilmesi de beklenmiyor. Verilen sözlerin tutulup tutulmayacağını ise önümüzdeki süreçte göreceğiz. Şimdiye kadarki tecrübe, Yahudilerin Arapları sürekli kandırmaya çabaladığı yönünde malum.”