Abdullah Muradoğlu/Yeni Şafak
İsrail Lobisi’nin ev ödevleri!
ABD’deki geniş yelpazeli “İsrail Lobisi”nin en güçlü kuruluşlarından “Amerikan-İsrail Halkla İlişkiler Komitesi(AIPAC)” daha çok “ABD Kongresi”ndeki iki büyük partinin İsrail’i kayıtsız şartsız desteklemesinin devam etmesini sağlamaya odaklı bir organizasyon. “AIPAC” ayrıca Temsilciler Meclisi ve Senato’nun “Silahlı Hizmetler” ve “Dış İlişkiler” başta gelmek üzere kilit komitelerinde İsrail yanlısı isimlerin yer almasını önceleyen bir politika izliyordu.
Ancak son yıllarda “AIPAC”, İsrail’i her koşulda desteklemenin ABD’nin ulusal çıkarlarıyla bağdaşmayacağını düşünen siyasetçilerin Vekil veya Senatör olarak seçilmelerini önlemek için doğrudan veya dolaylı yollarla kampanya gruplarına para aktarmaya başladı. Bununla yetinmeyen “AIPAC”, İsrail’i eleştiren adaylara karşı ön seçimlerde sıkı İsrail yanlısı rakip adaylar çıkarma yolunu gidiyor. İsrail’e koşulsuz desteği sorgulayan sekiz Demokrat Vekili hedef alan AIPAC, bu vekillerin yeniden seçilmesini önlemek için büyük para harcayacağını ilân etmişti zaten. ABD’de 2024 seçimlerinde hangi isimlerin aday olacağını belirleyen ön seçimler devam ediyor ve şu ana kadar “AIPAC” ilan ettiği hedefe ulaşmış gibi görünmüyor.
“AIPAC” doğrudan hedef aldığı Temsilciler Meclisi üyelerinden Demokrat Vekil Cemal Bowman’a karşı ön seçimlerde sıkı İsrail yanlısı rakip adayın kampanyasına para yağdırıyor. “AIPAC” bağlantılı grupların Bowman’ın kazanmasını önlemek için Cumhuriyetçi veya Bağımsız seçmenleri Demokrat olarak kayıt ettirerek ön seçimleri etkilemeye çalıştıkları bile söyleniyor. İddiaya göre bu yolla 2 binden fazla seçmen ‘Demokrat’ olarak tescil ettirildi. Bowman ve rakibi, New York’un 16. Kongre Bölgesi için 25 Haziran günü yapılacak ön seçimde yarışacak. AIPAC’ın taktiklerinin nasıl bir sonuç vereceği o gün belli olacak.
ABD Kongresi’ndeki İsrail’e koşulsuz iki partili destek çatladı. İsrail’in Gazze’de yürüttüğü Soykırım bu çatlağı daha da derinleştirdi. “AIPAC” 1960’lardan bu yana en zor dönemini yaşıyor olabilir. ABD’nin değişen nüfus yapısının da etkisiyle İsrail’in kamuoyu desteği giderek eriyor. ABD Kongresi’nde, bilhassa yeni nesil seçmenleri temsil eden Demokratlar’ın “İlerici Sol” kanadında İsrail’e sorgusuz sualsiz desteğe itiraz eden vekillerin sayısı giderek artıyor. Bu sosyolojik ve siyasi gelişmelere bakarak söylemek gerekirse İsrail artık ABD’nin iki partili kanadının tamamından değil, sadece bir kısmından medet umabilecek gibi görünüyor.
Öte yandan İsrail’e Demokratlar’dan daha fazla destek veren Cumhuriyetçiler içerisinde de İsrail’i sorgulayan bir eğilim gelişiyor. Cumhuriyetçiler’in yeni seçmen grupları Amerikan parasının dışardaki “sonsuz savaşlar”da veya ulusal güvenlikle doğrudan ilintili olmayan dış yardımlar şeklinde harcanmasını istemiyorlar. ABD Kongresi’nde az sayıda da olsa bu eğilimi seslendiren Cumhuriyetçiler var. ABD Senatosu’nda Rand Paul bu isimlerden sadece biri. Bu eğilim Cumhuriyetçiler’e yakın bazı etkili düşünce ve yayın çevrelerinde de hissediliyor.
“AIPAC”ın ön seçimlerde hedef aldığı isimler Demokratlar’dan ibaret değil. Cumhuriyetçi Vekillerden Thomas Massie “AIPAC”a rağmen ön seçimlerde delegelerin yüzde 76’sının oyunu alarak adaylığa hak kazandı. Massie İsrail’i eleştiren nadir Cumhuriyetçiler arasında yer alıyor. 7 Haziran’da Tucker Carlson’ın programına konuk olan Massie 2012’de “AIPAC”ın ev ödevini yerine getirmediği için hedef alındığını söylüyordu. “AIPAC”ın Cumhuriyetçi vekillerin her biri için adeta birer denetmen görevlendirdiğine dikkat çeken Massie basit ev ödevleri şeklindeki yönlendirmelerin daha büyük ödevler için yoklama olduğunu belirtiyordu. Massie aleyhindeki karalama kampanyasını ise İsrailli Siyonistler’in yan kuruluşu gibi çalışan “İsrail için Birleşik Hıristiyanlar(CUFI)“örgütü, yani “Hıristiyan-Siyonistler” yürütüyordu.
Massie Amerikalılar için harcanması gereken paraların ilkesel olarak dış yardım şeklinde harcanmasına karşı çıktığına işaret ediyordu. İsrail’e yardım da aynı kategorideydi. Carlson’ın “AIPAC neden seni hedef alıyor” şeklindeki sorusuna Massie, “Bilemiyorum. Sanırım bir atın bile ahırdan çıkmasını istemiyorlar. Bir kişi doğruyu söylemeye başlarsa, bunun bulaşıcı olmasından korkuyorlar belki de” diye cevap veriyordu. “AIPAC”ın en önemli görevinin İsrail’e daha fazla silah sağlamak olduğuna dikkat çeken Massie, “AIPAC”ın “Amerikan Askeri-Endüstriyel Kompleksi”nin bir bileşeni gibi çalıştığına dikkat çekiyordu.