Associated Press (AP) tarafından hazırlanan bir araştırma, dünyanın dört bir yanındaki hükümetlerin, insanları cezai amaçlarla gözetlemek için koronavirüsün (Kovid-19) yayılmasını önleme amaçlı yazılımlar kullandığını ortaya çıkardı.
‘KORONAVİRÜS DIŞINDA HER TÜRLÜ AMAÇ İÇİN KULLANIYOR’
İşgal altındaki Doğu Kudüs'te bir kafede çalışan genç bir adam, İsrail güvenlik teşkilatı Shin Bet'ten Arapça olarak "Mescid-i Aksa'da şiddet eylemlerine katıldığınız tespit edildi. Senden hesap soracağız" diye mesaj aldı. 19 yaşındaki Majd Ramlawi, "Devlet çantanızdaymış gibi. Hareket ettiğinizde, hükümet bu telefonla yanınızda" dedi.
Shin Bet aynı kısa mesajı, çoğu yalnızca bölgede yaşayan veya çalışan ve protestolarla hiçbir ilgisi olmayan yüzlerce kişiye göndermişti. Rapora göre teşkilat, gözetleme teknolojisi yerine koronavirüs uygulamalarını “İsrail sakinlerine ve vatandaşlarına karşı” koronavirüsle tamamen alakasız amaçlar için kullanıyordu.
Dünyayı harap eden, 6,67 milyon insanı öldüren ve küresel ekonomiyi kasıp kavuran salgın sırasında insanlar, çevrelerinde virüsün varlığı konusunda onları uyarmayı vaat eden resmi uygulamaları kullanıyordu. Yetkililerin bu teknolojileri ve verileri aktivistlerin bir araya gelmesini veya buluşma yerlerine seyahat etmesini engellemek, belirli azınlık gruplarının profilini çıkarmak ve sağlık bilgilerini kolluk kuvvetleri araçlarına bağlamak için kullanacağını bilmiyorlardı.
DÜNYANIN DÖRT BİR YANINDA SUİSTİMAL EDİLİYOR
AP, bu uygulamaların bir ülke veya şehirle sınırlı olmadığını belirterek, "Pekin'den işgal altındaki Doğu Kudüs'e, Hindistan'ın Haydarabad'ına ve Avustralya'nın Perth kentine kadar" kullanıldıklarına işaret ediyor. Bir yılı aşkın bir süredir yapılan araştırmada, hükümetlerin bu teknolojileri kötüye kullandığı ve izlenen bireylerin rızası olmadan gözetlendiği öne sürülüyor.
NEGATİF TESTLER BİR ANDA POZİTİF OLDU
Haziran ayında, bir grup banka müşterisi, bankadaki paralarının bloke edildiğini öğrendikten sonra, Henan eyaletinin başkenti Zhengzhou'ya gitmek istedi. Her biri, bir koronavirüs testi yaptırıp negatif çıktıktan sonra yola çıktı, ancak varış istasyonlarında kodlarını gösterirken 'Kırmızı Kod' uyarısıyla karşılaştı.
AP'nin muhalifler ve insan hakları aktivistleriyle yaptığı görüşmeler, Çin'in sosyal kontrol için halk sağlığını bir bahane olarak kullanarak hareketliliği ciddi şekilde sınırlama araçlarına sahip yerel düzeyde sağlık kodlarını kullanmaya devam edeceğini gösteriyor. Rapor ayrıca, Pekin'in yerel sağlık görevlilerinin ulusal veri tabanlarıyla bağlantı kurmasını teşvik ettiğine de değiniyor.
HİNDİSTAN ÇİN’İN İZİNDE
Yüz tanıma ve yapay zeka gibi koronavirüsün yayılmasına karşı mücadele etmesi gereken teknolojiler, Başbakan Narendra Modi'nin sağcı Hindu milliyetçisi Bharatiya Janata Partisi'nin (BJP) 2014'te iktidara gelmesinin ardından çok popüler oldu. Ülke şu anda fotoğraflar, parmak izleri, polis kayıtları ve diğer ilgili verileri içeren bir veri tabanına bağlı olarak dünyanın en büyük yüz tanıma ağlarından birini kurma yolunda ilerliyor.
Yeni Delhi merkezli İnternet Özgürlüğü Vakfı'nın Direktörü Apar Gupta, "Bugün gözetim, bizi Çin'e çok yaklaştıran Hindistan'daki büyük sosyal sorunlara teknolojik her derde deva bir ilaç olarak gösteriliyor. Kanun yok. Hiçbir koruma yok ve bu, kitlesel gözetlemenin genel amaçlı konuşlandırılmasıdır” dedi.
‘YENİ NORMAL Mİ?’
ABD’nin federal hükümeti de bu konuda sıkı çalışmaya başlayarak 2020'de veri madenciliği ve gözetleme şirketi Palantir Technologies ile 24,9 milyon dolar değerinde iki sözleşme imzaladı.
Citizen Lab'den Scott-Railton, "Koronavirüsün yaptığı, bu araçların ve bu verilerin devlet tarafından kullanımını hızlandırmak ve onu normalleştirmekti, böylece kamu yararı olduğuna dair bir söylemlere uydu. Şimdi soru şu ki, bu verilerin kullanımı etrafında bir hesaplaşma yapabilecek miyiz, yoksa bu yeni normal mi?" dedi.