Kendisini devlet olarak tanımlayan Siyonist İsrail Çetesince, bir Hahama yapılan saldırıyı bahane ederek işgal altındaki Filistin’in başkenti Kudüs’teki Mescidi Aksa’ya, işgalci askerlerin çizmeleriyle Mescidi çiğnemek ve Kur’an’ı yere atmak suretiyle 5 Kasım Çarşamba günü yapılan çirkin saldırılar, 8 Kasım Çarşamba günü saat 12’de Amasya Yavuz Selim Meydanında, 19 STK tarafından oluşturulan Amasya Gökbir Platformunca protesto edildi.
Özgür-Der Amasya Temsilciliğinden Özgür Eryiğit tarafından yönetilen kitlesel basın açıklamasında, saldırıların nefretle kınandığına ve Kudüs ile Mescidi Aksa'nın İsrail işgalinden kurtuluşu için tüm Ümmete çağrı yapılmasına dair basın açıklamasını Hızır-Der’den Adnan Karaçağa yaparken, basın açıklamasının ardından Amasya İHH Derneği Başkan Yardımcısı Fatih Emre Akgül eşliğinde, başta işgal altındaki Filistin ve Kudüs ile Suriye olmak üzere, tüm İslam beldelerinin işgalden ve batı uşağı işbirlikçi rejimlerden kurtuluşu için dua edildi.
Basın açıklaması esnasında “Kudüs Siyonizme Mezar Olacak, Amasya’dan Kudüs’e Direnişe Bin Selam, Dayan Kudüs Amasya Seninle, Şehitlerin Kanları Siyonistleri Boğacak, Dayan Kudüs Türkiye Seninle, Kudüs İslamındır İslamın Kalacak, Türkiye’den Kudüs’e Direnişe Bin Selam, İslami Direniş Kazanacak, Dayan Kudüs Ümmet Seninle” sloganları atıldı.
Basın Açıklamasının Tam Metni:
KUDÜS’E YÖNELİK SİYONİST SALDIRILARI PROTESTO EDİYORUZ
KUDÜS SİYONİSTLERCE AŞAMA AŞAMA İŞGAL EDİLİYOR
Kudüs ve Mescid-i Aksa’nın geleceği çok tehlikeli gelişmelere gebe. Siyonistlerin belirledikleri program doğrultusunda giderek daha pervasızlaştıkları ve daha önce “Bu kadarına cesaret edemezler!” diye tahmin edilen adımları birbiri ardına attıkları görülüyor.
Gelişmelerin seyrinden, Siyonist İsrail rejiminin Kudüs’ü bütünüyle Yahudileştirme ve Mescid-i Aksa’yı yıkıp Haremi Şerif bölgesinde Siyon Tapınağı inşa etme faaliyetine hız verdiği anlaşılıyor.
Taktik değişmiyor. Siyonistler bir yandan provokatif eylemlerle sinsi programlarını icraya çalışırken, buna karşı Filistin halkının verdiği tepkileri de yeni baskılar, yasaklar ve sindirme kampanyasının gerekçesi olarak kullanıyorlar.
Bu çerçevede 29 Ekim akşamı Siyonist işgal çetelerinin birinin liderliğini yapan Yahudi Haham Yehuda Glick’in, Mutaz Hicazi adlı Filistinli bir mücahit tarafından vurulması üzerine bugüne kadar hiç yaşanmamış bir adım atıldı ve Mescid-i Aksa yaklaşık 1 gün boyunca ibadete kapatıldı. 31 Ekim’de Mescid-i Aksa ibadete açıldığında ise sadece 50 yaşını geçenlere izin verildi.
ÜMMET TEPKİ VERMEZSE SİYONİSTLER KUDÜS, MESCİDİ AKSA VE HAREMİ ŞERİFİ TAMAMEN İŞGAL ETMEKTEN ÇEKİNMEYECEKLERDİR
Kudüs’te Mescidi Aksa, Kubbetüs Sahra ve bunlara bağlı binaların bulunduğu 141 dönümlük Harem-i Şerif’in Müslümanların girişine kapatılması uygulamasında dikkat çekici bir planın uygulanmakta olduğu görülmelidir.
2012’de toplam 3 kere, 2013’te ise 8 kere kapatılan Harem-i Şerif’e bu yıl şimdiye dek tam 76 kez Müslümanların girişi engellendi. Yani yaklaşık dört günde bir Harem’in kapatıldığı görülmekte.
Bu seyir böyle devam ettiğinde Harem-i Şerif’in önce daha uzun sürelerle ve ardından da bütünüyle kapatılması hiç de sürpriz olmayacaktır.
İSRAİL DAHA ÖNCE İBRAHİM CAMİİNİDE AYNI METOTLA İŞGAL ETMİŞTİ
Yehuda Glick Harem-i Şerif’in Yahudilere ait olduğu tezini savunmak üzere faaliyet yürüten bir örgütün liderliğini yapan ABD’de doğmuş bir din adamı. İslami Cihad üyesi Mutaz Hicazi’nin gerçekleştirdiği silahlı saldırıda ağır yaralanmasını bahane eden İsrail’in Harem-i Şerif’i bir gün Müslümanlara kapatması akla 1994’te el-Halil’de gerçekleşen saldırıyı getiriyor.
25 Şubat 1994’te Baruch Goldstein isimli ABD vatandaşı Siyonist bir doktor, Batı Şeria’da bulunan el-Halil’de İbrahim Camii içinde bir katliam yaparak 29 Filistinliyi şehid etmiş ve cemaat tarafından linç edilmişti.
Bu hadise üzerine İsrail sekiz ay gibi bir süreyle İbrahim Mescidini ibadete kapatmış, ardından açtığında da büyük değişiklikler gerçekleştirmiş, İbrahim Mescidinin büyük bölümünü Yahudilere tahsis etmişti.
SİYONİST İSRAİL ASKERLERİ MESCİDİ AKSAYI KİRLİ ÇİZMELERİYLE KİRLETMİŞTİR
Maalesef 5 Kasımda acı bir ilk daha yaşandı. Siyonist askerler Mescid-i Aksa’nın içine girdiler. Bir grup Yahudinin sabah saatlerinde Megarib kapısından içeri alınmasını protesto eden Filistinlilere saldıran Siyonist askerler Mescid-i Aksa’nın içine girerek işgali bir adım daha öteye taşımış oldular.
Siyonistlerin Kudüs’te evleri ve ticaret alanlarını yerle bir etmekte başlayan Kudüs’ü siyonistleştirme faaliyetleri, İlk kıblemiz olan Mescid-i Aksa kompleksine taciz, ibadete kapatma ve nihayetinde kirli çizmeleriyle Mescid-i Aksa'nın içine girerek işgal, ibadethaneyi tahrip etme, mihrabı çiğneme ve Kur'an-ı Kerimleri etrafa savurma alçaklığı ve kışkırtmasıyla devam etmiştir.
MESCİDİ AKSA’NIN İŞGALİNE GÖZ YUMMAK İHANETTİR
Sürecin nereye doğru gittiğini görmek için dünden bugüne yaşananları hatırlamakta yarar var.
Eylül 2000’de Likud Partisinin liderliğini yapan Ariel Şaron bütün tepkilere rağmen 1.000 polis eşliğinde Harem-i Şerif’in avlusuna adımını attığında bu cüretkâr eylemi 2. İntifadanın patlamasına neden olmuş ve tüm İslam coğrafyasında büyük bir öfke patlamasına yol açmıştı.
Dün Şaron’un Aksa’nın avlusuna adım atması büyük bir infiale yol açarken, bugün Siyonist işgal kuvvetlerinin Mescidin içine girip mihraba kadar kirletmelerinin sıradan bir hadise gibi algılanması gidişatın olumsuz yönünü göstermektedir.
MESCİDİ AKSAYI KORUMAK TÜM ÜMMETİN KULLUK BORCUDUR
Filistin halkı Mescidi Aksa’yı korumak için elinden geleni yapmakta, kadınlarıyla, gençleriyle direnmektedirler. Yazdan bu yana Kudüs’te bilhassa gençler sürekli sokaklardadır. Kadınlar Aksa’yı canla başla savunmakta, işgalcilere karşı direnmektedirler.
Ne var ki Filistinlilerin bu çabaları İsrail’i engellemeye yetmemektedir ve bu nedenle işgal ve kuşatma altındaki Filistin halkıyla birlikte İslam Ümmetinin de Kudüs’e yönelik Siyonist saldırganlığa karşı harekete geçmesi elzemdir. Aksa’ya sahip çıkma sorumluluğu tüm İslam Ümmetinin omuzlarındadır.
MESCİDİ AKSA’YI SATAN BATI VE İSRAİL İŞBİRLİKÇİLERİ VE ÜMMET HAİNLERİ
Bunu bir yandan Harem-i Şerif’in kapatılmasının savaş ilanı olduğunu söyleyip bir yandan da İsrail’in Kanal 10 televizyonuna verdiği demeçte Kudüs’te yeni bir İntifada başlatılmasına karşı olduğunu söyleyen El Fetih Lideri Mahmud Abbas gibi işbirlikçilerden bekleyemeyiz Mescidi Aksanın korunmasını.
Sisi gibi Hamas’ı Gazze’de boğmaya çalışan darbecilerden; Suud gibi, Ürdün gibi tescilli Amerikan uşaklarından; halkını katletmekle meşgul Esed gibi kasaplardan da bekleyemeyiz.
Aynı şekilde yanı başındaki Siyonistlere sürekli tehdit, Suriye’deki Müslümanlara ise füze yağdıran Hizbullah’tan da bekleyecek halimiz yok. Şam’daki Seyyide Zeyneb türbesini koruma adına Afganistan’dan Yemen’den militan toplayıp Suriyeli direnişçilerin üzerine salan İran’ın sahte Kudüs yakınmalarına da karnımız tok!
MESCİDİ AKSAYI SAVUNACAK ÜMMET NEREDE?
Sorumluluk tüm Ümmettedir, istisnasız hepimizin omuzlarındadır. Ne yapabiliyorsak onu yapacağız! Şimdi harekete geçme zamanı! İşgale ve gaspa karşı hiç olmazsa sesimizle soluğumuzla karşı durma, direnen kardeşlerimizin yanında olduğumuzu haykırma zamanı!
Müslümanlar olarak ilk kıblemiz aziz Kudüs’ün işgalini önleyemedik. Siyonistlerce adım adım Yahudileştirilmesini engelleyemedik. Hiç olmazsa Mescid-i Aksa’nın gasp edilmesine izin vermeyelim! Siyonist saldırganlığın Ümmete bu ölümcül darbeyi vurmasını engelleyelim!
Müslümanlar olarak Mescid-i Aksa’nın gasp edilmesi planını durdurabilirsek eğer, inşallah bu Kudüs’ün ve tüm Filistin topraklarının tekrar özgürlüğe kavuşması yolunda atılmış bir adım olsun!
HÜKÜMET İSRAİLLE TÜM İLİŞKİLERİNİ KESMELİDİR
Buradan hükümete şu çağrıda bulunuyoruz. İşgalci İsrail terör örgütüyle gerçekleştirdiğiniz istisnasız tüm ticari, askeri ve diplomatik ilişkilerinize derhal son verin ve yeni atanan İsrail konsolosunu derhal ülkesine gönderin.
AMASYA GÖKBİR PLATFORMU
***
KUDÜS’E YÖNELİK SİYONİST SALDIRILARI TEL’İN DUASI
Rabbimiz!
Her şeyin yaratanı, yaşatanı, sahibi ancak sensin.
Her şeyin kendisine muhtaç olduğu, hiç kimseye muhtaç olmayan, sınırsız kudret ve yücelik sahibi, şükre ve övgüye ihtiyacı olmayan hamid sadece sensin.
Her şeyi gören, her şeye şahit olan, her şeyi hesap günü hesaba çekmek için eksiksiz kaydeden ancak sensin.
Kulluğumuzu, hamdımızı ve ibadetlerimizi kabul buyur.
Rabbimiz!
Bizleri sana şirk koşmadan iman edenlerden, her daim sana hakkıyla şükür, hamd ve kulluk edenlerden, her daim razı olacağın şekilde hayatını tanzim edip yaşayabilenlerden, tüm hayatını salih amel kılabilenlerden eyle.
Rabbimiz!
Bizi dünya da doğru yola, ahirette kurtuluşa iletmek için göndermiş olduğun ve anlayıp idrak ederek okuduğumuz ve okuyacağımız Kur'anı Kerimlerin bereketiyle; bizleri, ailelerimizi ve tüm ümmeti; bilhassa zorlu imtihandan geçmekte olan Filistin, Suriye, Mısır, Irak, Doğu Türkistan ve diğer tüm İslam beldelerindeki halklarımızın mücadelelerini bereketlendir ve güçlendir.
Rabbimiz!
Ümmetimizin, Kur’an mesajlarını anlayıp yaşamak suretiyle bir kez daha dirilmesini, bir kez daha tıpkı sahabeler gibi gerçek bir ümmet kardeşliğine erişmesini, bir kez daha İslam’ın zafer ve üstünlüğe kavuşmasını, bir kez daha İslam’ın adalet ve rahmetini, başta Müslümanlar olmak üzere tüm mazlumların tatmasını nasip eyle bizlere.
Rabbimiz!
Kur’an’da mübarek belde olarak vasıflandırdığın ve 1300 yıldır İslam beldesi olan Kudüs ve Filistin’i, işgalci Siyonist Yahudilere karşı 100 yıldır malları ve canlarıyla savunmakta olan ve halen bu mücadeleleri nedeniyle İsrail çetesinin kurşunlarına göğüslerini siper eden Filistinli kardeşlerimize yardım eyle. Onlara sabır, esenlik ve zafer nasip eyle.
Rabbimiz!
İsrail denen sözde devletin ortadan kalktığı ve özgürlüğüne yeniden kavuşan İslami Kudüs ve İslami Filistin’i görebilmeyi, başta Filistinliler olmak üzere bizlere ve bu arzuyla kıvranan tüm Ümmet kesimlerine nasip eyle.
Rabbimiz!
Hz. Musa ve Hz. Ömer’in bizlere bir emaneti olan Filistin, Kudüs, Mescidi Aksa ve Haremi Şerifin Siyonist Yahudilerin eline geçmesine izin verme. Buraların kıyamete kadar İslama ve Müslümanlara ait olarak kalmasını nasip eyle.
Rabbimiz!
Kudüs ve Filistin’in kurtuluşu için cihat eden Filistinli kardeşlerimizin cihadına maddi ve manevi tüm imkanlarımızı sonuna kadar kullanarak destek olabilmeyi, Kudüs ve Filistin’in kurtuluşuna karınca kararınca da olsa katkı sağlayabilmeyi ve ahiret günü bu konudaki sorumluluklarımızı yerine getirenlerden olarak hesabımızı kolayca verebilmeyi nasip eyle bizlere.
Rabbimiz!
Başta Filistin ve Suriye olmak üzere, Mısırda, Kafkasya’da, Doğu Türkistan’da, Arakanda ve dünyanın dört bir yanında sırf Rabbimiz Allah'tır dedikleri, sadece Sana kulluk etmek istedikleri, rızanı kazanmak için dinlerini ve İslam beldelerini korumak uğruna mücadele ettikleri için zulme uğratılan, katledilen, işkence edilen, yurtlarından sürülen tüm mü'minlere sabır ve zafer nasip eyle.
Rabbimiz!
Bizleri her daim Müslümanların, İslam ümmetinin, senin yolunda mücadele edenlerin, mazlumların ve mağdurların yanında ve safında, her daim razı olacağın saflarda kıl. Bizleri onların yar ve yardımcısı, destekçisi eyle.
Rabbimiz!
Bizleri İslam düşmanlarının, hainlerin; ırkını, devletini, mezhebini, meşrebini önceleyenlerin, dinini dünyalık menfaatler için satanların yanında ve safında olmaktan, onlara yar ve yardımcı olmaktan uzak eyle.
Rabbimiz!
Bizlere sadece sana kulluk etmeyi, ümmet bilinciyle tüm Müslümanları sahiplenmeyi, daima mazlumların ve mağdurların yanında olmayı nasip eyle. Daima haklıların, mazlumların, Ümmetin, senin rızanı arayarak cihat edenlerin yanında durabilme izzetiyle izzetlendir bizleri.
Rabbimiz!
Bizlere dünyada onurlu ve temiz bir hayata, ahirette gerçek kurtuluşa eriştirmek için indirdiğin Kur’anı anlayarak okumak suretiyle, en büyük nimet olan sıratı müstakim üzere yaşayıp ölebilme, ahirette alnımızın akıyla hesabımızı verebilme ve sonsuz cennete kavuşma nimetiyle nimetlendir.
Velhamdülillahi Rabbil Alemin El Fatiha.