1967 savaşından, ölenlerin cesetleri kıyılarımıza vurduğunda haberdar olmuştuk. O kadar koparılmıştık ki bir zamanlar kader birliği yaptığımız coğrafyadan, resmi Türkiye fazla umursamamıştı. Hatta üstü örtük iş birliğine girmekte bir beis görmemişti Siyonist sömürgecilerle...
Filistin'de yıllardır süren İsrail işgali kıyılarımıza ulaştı.
İsrail, uluslar arası sularda, Akdeniz'in ortasında Türk bayrağı taşıyan gemilere, Türk vatandaşlarından oluşan silahsız insani yardım gönüllülerine karşı saldırmıştır, silah kullanmış, katliam uygulamıştır. İsrail sadece Türkiye'den gelen gönüllülere karşı değil, dünyanın değişik yerlerinden gelen gönüllülere, parlamenterlere karşı silah kullanmıştır. İnsanlık vicdanı kana bulanmıştır.
Bu zamana kadar Filistinlilerin çektikleri acıları, işgali "bizi ilgilendirmeyen bir sorun" olarak algılamaya yatkın olanlar, hatta halkımızın Filistin'le dayanışma ruhunu İsrail'e karşı haksız bir tutum olarak sunmaya çalışanların, İsrail'in ne kadar önemli bir müttefik olduğunu her fırsatta dillendiren 'nufuz casusları'nın tüm Türkiye'den, insanlıktan özür dilemeleri gerekiyor.
İsrail işgali kıyılarımıza kadar ulaşmıştır.
İsrail işgali Filistin'in sınırlarını da aşmış, insanlığın vicdanını gaspetmiştir.
İHH'nın Filistin'e yardım için yola çıkardığı gemilere uluslar arası sularda askeri operasyon yapıp henüz sayılarını hala tam olarak bilemediğimiz onlarca gönüllünün katletmesi Türkiye'ye yönelik bir saldırıdır.
İsrail tüm acımasızlığını, her türlü insani ölçüden uzak olduğunu bir kez daha göstermiştir.
Tümüyle insani amaçlarla denize açılan dünyanın dört bir tarafından gelen gönüllülere yönelik saldırı tüm Türkiye'ye, vicdanı olan dünyaya yönelik bir saldırıdır.
Bir kez daha vurgulamak gerekir ki, bu saldırının anlamı şudur: İsrail işgali Türkiye'nin kıyılarına ulaşmıştır.
Hele ilginç bir zamanlamayla Hatay'daki saldırıyla birlikte düşünüldüğünde...
İsrail'e gerçekten dur demenin vakti gelmiştir.
YENİ ŞAFAK