Ahmet Varol / Yeni Akit
Köpekler mi daha vahşi onları saldırtanlar mı?
Geçtiğimiz günlerde Arap dünyasının en çok izlenen ve bilinen tv kanallarından El-Cezire, Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Cibaliya Mülteci Kampı’nda geçtiğimiz Mayıs ayında yaşanan korkunç bir olayın videosunu yayınladı.
Ancak video yine bizzat işgalciler tarafından çekilmiş. İşgalci askerler bu tür videoları Filistinlilere karşı sergiledikleri vahşeti şeflerine ispat etmek amacıyla çekiyorlar. Genelde kamuoyuna yansıtmıyorlar. Ama nadiren birileri ya hedefteki diğer insanlara gözdağı vermek amacıyla ya da başka bir amaçla dışarıya sızdırıyor. Sızdırılmayanların, sızdırılanların binlerce katı olduğunu düşünürseniz, siyonist canavarların Filistin halkına yaptığı işkence ve vahşi muamelenin boyutlarını da tahmin edebilirsiniz.
Sözünü edeceğim olay, saldırıda kullanılan köpeğin sırtına bağlanan bir kamerayla çekilmiş. Bu da olayın herhangi bir delikten gizlice kayıt altına alınmadığını, bizzat saldırı düzenleyenler tarafından kayıt altına alındığını ispat ediyor. Bu da onların kendi şeflerine veya komutanlarına ispat için buna ihtiyaç duyduklarını gösterir. Bu arada siyonist saldırganların bu tür manzaraları kendi eğlence partilerinde seyrederek haz almaları, kinlerini yansıtmaları olayın başka bir boyutu.
“Neden dışarıya sızdırdılar?” sorusuna net bir cevap verme imkanımız yok. Dediğimiz gibi hedefteki tüm Filistinlilere gözdağı verme amaçlı olması ihtimali güçlü. İçlerinden birinin yapılana vicdanının razı olmaması sebebiyle sızdırması ihtimali sıfır düzeyinde olmasa da sıfıra yakındır. Vahşiliklerinin iyice dışa taşmasından dolayı, “şecaat arz etme!” amaçlı olması da ihtimal dahilindedir ki bunu daha önce yapmış, bu tür manzaraları sadece askerlerin değil aşırı siyonist diğer ırkçı canavarların da seyredip eğlenmeleri için sızdırdıkları, oradan da sosyal medyaya yansıtıldığı benzer hadiseler olmuştu.
Olayda işgalci askerler, geçtiğimiz Mayıs ayında Cibaliya Mülteci Kampı’na düzenledikleri baskın sırasında, işgalcilerin tüm tehditlerine rağmen evini terk etmeyen Devlet Tennan isimli 70 yaşlarında bir kadının üzerine bir polis köpeğini saldırtıyorlar. Saldırı kadının uykuda olduğu sırada gerçekleşiyor. Kadın kabus gördüğünü sanıyor ama gördüğünün rüya değil gerçek olduğunu saldırıyla birlikte uyanmasıyla fark ediyor ve çığlıklar atıyor.
Köpek bu iş için eğitilmiş olduğundan kadını sürükleyerek dışarı çıkarıp, adeta bir avcıya yakaladığı avı teslim eder gibi işgalci askerlere götürüyor. Bu sırada bedenini birkaç yerinden ısırdığı için kadın değişik yerlerinden yaralanıyor. Yaşadığı korku, dehşet ve vahşeti ise kelimelerle değil kendini onun yerinde tasavvur etmekle belki nispeten anlamak mümkün olabilir.
Anlayacağınız siyonist canavarlar Filistinlilere sadece füzelerle, roketlerle, tonluk bombalarla saldırmıyor. Münferit olarak hedef alınan kişilere de böyle köpekler salarak vahşetin denenmiş ve denenmemiş tüm yöntemlerini kullanıyorlar.
İşgalci siyonist canavarların Filistinlilere yönelik köpekli saldırısı ilk kez gerçekleşmiyor. Üstelik bu türden saldırıları sadece askerler gerçekleştirmiyor. Ayrıca köpekli saldırılar sadece Gazze Şeridi’ndeki soykırım savaşında gerçekleştirilmedi. İşgal polisinin ve ordusunun sırf bunun için yetiştirdiği yüzlerce köpeği var ve Gazze’de de Batı Yaka’da da sivillere yönelik saldırılarında sürekli kullanıyorlar.
Asker ve polislerin yanı sıra Batı Yaka bölgesinde, güya “sivil” olarak lanse edilen gerçekte ise işgal rejiminin gerilla çeteleri niteliği taşıyan yahudi yerleşimcilerin de birçok yerde bu şekilde köpekli saldırıları oldu. Hani biz başıboş sokak köpeklerinden muzdaribiz de, Filistin halkı eğitimli köpekler tarafından sistemli bir şekilde düzenlenen korkunç saldırılara sürekli maruz kalıyor. Bu arada şunu da soralım: Acaba bu köpekler mi daha vahşi yoksa onları masum insanlara saldırtmak için eğitim veren siyonist canavarlar mı? Örneğin köpekler hastanelere tonluk bomba atarak yüzlerce çocuğu bir anda katledebilir mi?