Siyonazi!

Abdurrahman Dilipak

Başlıktaki bu deyim Hakan Albayrak’a ait..

İsrail can sıkıcı olmaya devam ediyor.. Sanki, elinden oyuncağı alınmış çocuk gibi.. Ermenistan ve Kürdistan projeleri çöküyor ya..

İsrail’de, “Atatürkçü Türk ordusu, milliyetçi hareket çizgisinde; Kürtleri ortadan kaldıracaktı ama İslâmcı iktidar buna mani oldu” tedirginliği var.

Daha önce de yazmıştım, Kürt sorunu “bölgenin insansızlaştırılması sorunudur” diye.. Ve köklerinin cumhuriyet öncesine dayandığını da yazmıştım.. “Tavşana kaç, tazıya tut” hesabı.. Hatta bu iş sadece Kürtlerle sınırlı değil. Süryaniler, Keldaniler, Yezidiler, Araplar, bölgenin kadim, yerleşik halkı bir şekilde topraklarını terke zorlandı. Tedip, tehcir, tenkil politikaları bunun sonucu idi..

1900’lerin başından beri sürdürülen bir politika bu..

İsrail gazetelerindeki yorumlara göre, “Atatürk’ün partisi, Atatürk’ün yolunda sol gösterip sağ vurabilen, sağ gösterip sol vurabilen bir partidir.”

Atatürk’ün hayalleri ile İsrail’in çıkarlarını aynı paralelde gösteren yorumlar da cabası..

İsrail, “TSK, MHP, CHP, Atatürk” konusunda oldukça hassas.. İsrail’in yatırım yaptığı tüm alanlarda bir çözülme var.. Bu önemli..

Bölgede taşlar yerinden oynamaya devam ediyor.. Türkiye ile Ermenistan yakınlaşırken, Kürtlerle aradaki buzlar erirken, Azerbaycan’da sokaktaki insan iyimser bir hava içinde iken; ne oluyorsa Azerbaycan cephesinde garip bir tedirginlik havası var..

Birileri Hazar bölgesindeki bu derin ailenin “Ermeni” ve “Kürt” konusunda ilgisinin sebeblerini ve ilişkilerinin araştırılmasını istiyor..

İsrail’in Ermeni ve Kürt ilişkisinin bir ayağında da sakın bu çevreler olmasın..

Aslında bu “Ermeni kanı” meselesi, bir cumhuriyet sorunu olarak da, gelecekte Türkiye’nin gündeminde sıcak tartışmalara sebeb olabilecek bir konu..

Bir zamanlar, bir Diyanet İşleri Başkanı ile Ermeni Patriğinin etnik kökenleri, kardeş oldukları iddiası atılmıştı ortaya.

Sonra, bir ara Kazım Karabekir’in “Gürbüzler”i konuşuldu.. Yetim Ermeni çocuklarının, aileleri Ermeniler tarafından öldürülmüş Türk çocukları gibi yetiştirilip askeri eğitim verilerek devlet hizmetine alındığı iddiası konuşuldu..

Şimdi milliyetçi bir liderin Ermenilerle gizli görüşmesi, paralarının İngiliz bankasında çıkması, kızının bir İngiliz subayla evli olması konuşuluyor..

Milliyetçi bir genel başkanın aile kökleri içindeki etnik koalisyon tartışılıyor..

Sonuçta kimse anne babasını kendisi seçmedi.. Hepimiz Adem’in çocuklarıyız.. Ama insanlar bu konuya meraklı işte.

Mesela İnönü ailesinin köklerini araştırın bakalım ne çıkacak!.. Malatya’dan İzmir’e, oradan Manisa’ya, bir Yörük kızıyla evlilik.

Peki Malatya’ya nereden geldiler?.. Aras’ın öte yanından olmasın sakın. Aras’a kurban verdikleri kardeşlerinin ardından Aras’ı geçmeyip, Karadeniz’in üst yakasından Romanya’ya uzayan çileli bir yolculuk..

Biri Meriç’in öte yanından, diğeri Aras’ın öte yanından gelen iki insan İstanbul’da buluşuyor.. Bir garip hikayedir bu. 3 kıtaya yayılan bir imparatorluktan Anadolu’ya sığınan, imparatorluk bakiyesi bir halktan, bir ulus devleti icad etmek isteyenlerin trajik hikayeleridir aynı zamanda cumhuriyet tarihi..

Tekinalp “Moiz Kohen” değil mi idi, Şemsi Efendi’nin gerçek adı “Şimon Zwi” değil mi idi?

Sıdıka Avar’ı bilir misiniz? Ya da Sabiha Gökçen’i..

Sabiha Gökçen ilk kadın savaş pilotu idi ve Dersim’i bombalayanlar arasında idi..

Sabiha Gökçen’in bombaladığı topraklara, onun ardından “iyilik meleği” olarak Avar giriyordu.. Avar’ın Türk ya da Müslüman olup olmadığını bilmiyoruz ama bildiğimiz bir şey vardı, o bir Kemalist Türkçülük misyoneri idi. Türkleştirme operasyonunun bir parçası idi..

Mustafa Kemal, İnönü ve ABD’lilerin Marshall planı çerçevesinde destekledikleri Avar kızı bölgeye geliyor, Dersimli çocukları topluyordu..

Kerim İslâmov ne kadar Müslüman ya da Aliyevler ne kadar Türk.. Elbette herkesin din seçme özgürlüğü var. Herkesin dini kendine. Tekrar söylüyorum, doğduğumuz ana-babayı, zamanı ve toprağı biz seçmedik..

O zaman, bundan dolayı kimse kendini üstün ya da geri göremez. Ama birilerinin, kendileri o olmadığı halde, o olduğu iddiası ile, başkasını, kendisi olduğu için suçlaması kabul edilemez..

Hani bugünlerde Ermeni-Kürt meselesi ile ilgili olarak bu konu gündemde de, bir değineyim dedim.

Bu topraklarda anası etnik olarak Ermeni, babası Kürt, kendi Müslüman bir Türk vatandaşı, ya da ailesinde, damadı, gelini Süryani, Arap, Arnavut, Gürcü, Çerkez insan az mı sanıyorsunuz..

Sonuçta biz, Adem’in çocuklarıyız ve Hz. Adem ise topraktandır.. Hepimiz Allah (cc)’dan geldik, O’na döndürüleceğiz.

Hem şunu da aklımızdan çıkarmayalım. Bir topluluğa karşı düşmanlığımızın bizi onlar hakkında adaletsizliğe sevk etmemesi gerek. Ve de, babaların suçu çocuklara miras kalmaz.. Her din ekümeniktir / evrenseldir, herkes dinini ve anadilini öğrenme ve konuşma hakkına sahiptir.

Sonuçta herkes inandığı gibi yaşayacak ve düşündüğünü özgürce ifade edecektir. Biz ise haksızlık kimden gelirse gelsin, kime yönelik olursa olsun, mazlumdan yana, zalimlere karşı durmayı öğrenmemiz gerek.

Gelin bu coğrafyada farklılıklarımıza rağmen barış içinde bir arada yaşayalım ve bu topraklarda gözü olanların karanlık ve kanlı emellerine alet olmayalım..

Unutmayalım ki, birileri bizim kanlarımız, gözyaşlarımız üzerine kendilerine iktidar ve servet arayışı içindedir.. Bu birilerin hepsi de İsrail’de değil. İçimizden birileri İsrail’i, Amerika’yı ve AB’yi yanına çekme çabasındadır.. Bu ülkeler de bunları kullanmaktadırlar belki de.. Bu piyasada kimin eli, kimin cebinde belli değil.

Gelin, kardeşleri Yusuf’u kuyuya atanlardan olmayalım..

Selâm ve dua ile..

VAKİT