HAKSÖZ HABER
Yargının organize suç örgütü liderlerinin söylemlerine karşı sessiz kalması ve haklarında soruşturma açılması beklenen kişilere karşı eyleme geçilmemesi; organize suç örgütleri ile bağı olduğu düşünülen kişilerin siyasi parti liderleri ile girdikleri münakaşaların artmasına ve gündemi meşgul etmesine neden olmaya devam ediyor.
Ali Çakıcı hedef aldığı DEVA Partisi lideri Ali Babacan için, “Beyinlerinizi, kalbinizi ve kulaklarınızı teslim ettiğiniz şeytani düşüncelerden ve üst akla olan teslimiyetinizden bir an önce vazgeçiniz. İsterseniz babama dil uzatınız ya da babama belden aşağıya konuşunuz, o zaman sizin adamlığınız da görmüş oluruz.” ifadelerini kullandı.
…
DEVA Partisi lideri Ali Babacan bugün yaptığı bir basın açıklamasında, “Tüm bunlar yetmezmiş gibi iktidar ve küçük ortağı şaibeli ilişkiler içinde bulundukları illegal yapılardan bile medet bulmakta ülkemiz hızla doksanlı yılların karanlığına döndürülüyor. Biz çözümü konuştukça da dengesi bozulan iktidar mensupları iftiralara, hakaretlere başvuruyorlar. Bunlar yetmezmiş gibi bir de himaye ettikleri çetelerle bizi tehdit etmeye kalkıyorlar. Bu yolda karşılaştığımız her türlü engele karşı güçlü bir şekilde mücadele edeceğiz. Ben şimdi buradan trollerle, propaganda aygıtı ile illegal yapılarla üzerimize gelmeye çalışan iktidar mensuplarına sesleniyorum; Hiçbir tehdit bizi durduramaz. Korkmuyoruz korkmayacağız, elinizden geleni ardınıza koymayın.” ifadelerini kullanmıştı.
…
Organize suç örgütü liderliğinden hüküm giymiş Alaattin Çakıcı’nın oğlu Ali Çakıcı da babasının danışmanı gazeteci Ferhat Aydoğan aracılığı ile Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ı ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedef alan tehdit ve hakaret yüklü mesajlarına devam etti.
Ali Çakıcı, “Sayın Ali Babacan, Cumhuriyet gazetesindeki açıklamanızı okudum. “Bizi kimse korkutamaz diyorsunuz”. Siz ve sizin gibi muhalefette olan parti mensupları, hep bir ağızdan zikrettiğiniz “hükümet ve küçük ortağı”, siz ne Devlet başkanımızın nede Sayın Genel başkanımızın hassas yerlerinde ki kılı bile olamazsınız.” ifadelerini kullanarak adeta iktidar adına cevap verdi.
“Siz kendinizi ne zannediyorsunuz? Arkanıza aldığınız devlet düşmanı basın mensupları, Türk düşmanları ve özelikle bir elli beşlik Kemal ile iktidara zarar vermek adına sürekli babama mafya demekte siniz. Siz de Halk Tv’de aynı şeyleri zırvaladınız. Siz tehdit edilecek adam bile değilsiniz, mevcut yasal hiçbir siyasi kimliğiniz yok, Anayasa da herhangi bir güvence altına alınmış bir dokunulmazlığınız mı var?”
“Bu sözlerimi sol basın hemen tehdit olarak algılıyor. Batı ve şer ittifakının liderleri!.. ‘neden dürüstçe PKK sempatizanıyız, bu ülkenin bölünmesine tarafız ve Amerika’nın uşağıyız diyemiyorsunuz?’ Eğer biraz sizde ahlak kırıntısı kaldi ise bunları dürüstçe dile getiriniz. Ama maalesef hainin fikri ne ise zikri de odur!”
…
Ali Çakıcı “Hadi oradan terbiye kurallarımızı zorlamayınız!” diye yazılı açıklamasında bahsettiği terbiye kurallarından bihaber olsa gerek düşman olarak belirlediği siyasi parti liderlerine sokak jargonu üzerinden tehditler ve hakaretlerde bulunmaya devam ediyor.
Türkiye’nin etrafının çevrili olduğunu, bir beka mücadelesi verildiğini belirten Çakıcı’nın söylemlerinin, siyasetin mafya ile girdiği diyaloglara kötü bir örneklik teşkil ettiği açıkça görülürken mafyavari söylemler ile siyasi parti liderlerine edilen hakaretler karşısında iktidar medyası ve siyasilerinin sessiz kalması ise “hayra alamet” olarak görülmüyor.
Ali Çakıcı babasından devralmaya hazırlandığı koltuğun heybetini gösterme arzusu ile yüklü açıklamasında, “Türkiye’nin Girit’ten başlayıp Dedeağaç’a kadar çevrildiğini bilmiyor musunuz? Türkiye’nin bölünmesi için Anadolu’nun kuzey doğu Ermenistan sınırdan başlayıp, kuzey Irak, kuzey Suriye ve Doğu Akdeniz’de bu devletin bölünmesi için çaba gösteren yerli işbirlikçiler ve sizin gibi vatana ihanet edenler, hep bir ağız olmuş konuşuyorsunuz, buna ne hakkınız var ki devletin bekası için mücadeleden cumhur ittifakına sürekli iftira atmaktasınız.”
Ali Çakıcı alenen tehdit diline başvurduğu açıklamasında, “Dünya, bir pandemi krizi ile karşı karşıya kalmışken ve ülkemiz de bunun külfeti ile mücadele ederken, bu insanlık krizini bile politikaya alet ediyorsunuz. Beyinlerinizi, kalbinizi ve kulaklarınızı teslim ettiğiniz şeytani düşüncelerden ve üst akla olan teslimiyetinizden bir an önce vazgeçiniz. İsterseniz babama dil uzatınız ya da babama belden aşağıya konuşunuz, o zaman sizin adamlığınız da görmüş oluruz. Aziz Türk milletimize, Sayın Devlet Başkanımıza ve Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli’ye saygılarımla arz ederim.” ifadelerini kullanırken içişleri bakanlığı ve yargının bu konuda sessiz kalması kabul edilebilir bir durum olarak görülmüyor.