Siyasetin giderek lümpenleşen üslubu

AK Partili Zeynep Gül Yılmaz’ın bir takım ifadeleri Meclis’te tartışmalara sebep oldu.

HAKSÖZ HABER

Siyaset her zaman gerginliklerin yaşandığı bir süreç. Haliyle insanların normal şartlarda kullanmadıkları argüman ve tabirlere başvurmaları bu sebeple bir ölçüye kadar kabul edilebilir.

Türkiye’de siyasetin jargonu da bu bağlam içinde şekillendi. Siyasilerin argüman üretme tarzları dünya görüşlerinden ve kabiliyetlerinden neşet ediyor. Erbakan, Özal veya Demirel’e ait çok sık anlatılan bazı siyasi enstantaneler vardır ki orada zekâ ve perspektifi görmek mümkündür. Ancak bugün gelinen noktada kaba söz ve tabirlerin kullanılması bir yana gittikçe incelikten yoksun bir görüntü siyasetin diline hâkim oluyor.

Meclis’te yaşanan son hadise bahsettiğimiz yoksunlaşmayı bir kere daha gösterdi. AK Parti Mersin Milletvekili Zeynep Gül Yılmaz 'Güvenlik soruşturması' tasarısı görüşmelerinde HDP’li milletvekilleriyle tartışırken letafetten ve nezaketten yoksun sözler sarf ediyor.  “Bağırta bağırta Akdeniz Belediyesi'ni aldık, kanırta kanırta da köşe başlarını tuttuğunuz Büyükşehri de alacağız. Çırpınışlarınız boşuna, vatandaş gerçek yüzünüzü gördü artık” 

HDP, CHP veya MHP’li Milletvekillerinin benzer sözler sarf ettiklerini biz hatırlatma ihtiyacı duymuyoruz. Sorun bir parti veya kişi meselesi değil. Siyaset üretmenin adabında değişen bazı şeyler var. Belki bu durum toplumsal değişimle de alakalı olarak görülebilir. Siyasette yaşanan değişim sadece bunun bir yansıması olabilir.

Tüm bunların gösterdiği husus ise en sevmediğimiz kişi ile dahi olsa tartışırken ahlak merkezli düşünerek espriyi de ironiyi de oradan hareketle inşa etmemiz gerekiyor. Öteki türlü “bağırtmalı kanırtmalı” ifadelerin ne siyasete ne de topluma hiçbir fayda saylamayacağı açık!

Yorum Analiz Haberleri

Devrim ile derinleşen kardeşlik: Suriye & Türkiye
Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...