Uzak Ülke kitabındaki ümmet hassasiyetinin lise yıllarına dayandığını belirten Ceran “O yıllarda İslam Coğrafyasıyla ilgili haberleri ciddiyetle takip eder,haber küpürlerini ajandaya yapıştırırdım.Fazlasıyla politik öğrencilerdi. Okula Filistin poşusuyla gider,eylemleri-yürüyüşleri kaçırmazdık”dedi.
Lise yıllarında birçok okuma yapıp siyaset,edebiyat,sinema dergilerini takip ettiğini söyleyen Ceran,kendisini en çok etkileyen kitabın Muhammed Esed’in Mekkeye Giden Yol olduğunu belirtti.
17 yaşındayken dört arkadaşıyla beraber çıkartmaya başladıkları Edebi Pankart’a da değinen Ceran “Siyasi,sosyal meselelere değiniyor,Filistinle ilgili çeviriler yayınlıyor,mücadeleci bir edebiyat ortaya koyuyorduk.Bu nedenle dergimiz çok ilgi gördü,henüz 3.sayısından itibaren 40’a yakın ilde satılıp okunmaya başladı”ifadelerini kullandı.
Edebi Pankart’ın ardından Haksöz Dergisinde İslam Coğrafyasıyla ilgili yazılarını yayınlama başlayan Ceran “Uzak Ülke’nin temelleri o yıllara dayanıyor.Önce uzaktan gözlemleyip yazdığım bölgelere daha sonra giderek,doğrudan sahanın içinden yazma fırsatım oldu.Afrika’ya,Balkanlar’a, Ortadoğu’ya yaptığım seyehatlerle ilgili yazdıklarımı yayınlıyordum” dedi.Daha sonra kitapta ele aldığı Bosna’dan, Afganistan’a, Suriye’den,Haiti’ye, Hindistan, Açe’ye,Bangladeş’ten, Burkina Faso’ya ve daha birçok coğrafyaya ve ilişkin tespit ve gözlemlerini aktaran Ceran “Dünya’da korkunç bir şekilde merhamet ve vicdan hareketine ihtiyaç var.Hali hazırda yalnızca Suriye ve Filistin’de değil,Müslümanların yaşadığı birçok coğrafyada büyük sıkıntılar var.Bunları hem takip edip hem okumamız hem de gördüklerimizi birbirimizle paylaşmamız gerekiyor.Nasıl ki adımız söylenince hemen dönüp bakıyoruz, islam coğrafyasıyla ilgili bir haber duyunca da hemen kulak kesilmeliyiz.Nuri Pakdil İstanbul’la, Ankara’yla beraber Kudüs’ün,Mekke’nin de hava durumunu takip edermiş.Bizlerin de bu bilinçte olması lazım.”ifadelerini kullandı.
Söyleşi Çay faslında Ceran’ın gençlere tavsiyeleri ve soruları yanıtlamasıyla son buldu.