Hz. Muhammed (s.a.v)'in örnekliğini hayata geçirmek için, O'nun tevhid mücadelesinin en iyi şekilde anlaşılması gerektiği düşüncesiyle yapılan derslerde Hz. Peygamber’in yaşayışı, şahsiyeti, ahlakı, mücadelesi ve örnekliği ele alınıyor.
Bu haftanın konusu; vahiy gelmeden önce Mekke toplumundaki dini inançların, Mekke'nin sosyal, siyasi ve ekonomik yapısının incelenmesiydi. Allah Resulü’nün doğumundan itibaren Peygamberlik gelene kadar ki sürede başından geçen hadiseler, Abdulmuttalib'in torunu üzerindeki önemli etkileri, Hanif olarak dönemin putperest anlayışını reddeden bazı kişilerin sorgulamaya imkân tanıyacak fikirler ortaya atması, Hılfu'l Füdul topluluğuna üyelik, El-Emin sıfatının kazanılması, ticaret hayatı ve evlilik dönemi işlendi.
Sözün doğruluğundan önce sözü söyleyenin doğru olmasının gerektiğini en güzel Hz. Peygamber(s.a.v.)’in hayatında görüyoruz. Vahiy gelmeden önce bile bulunduğu toplumda en ahlaklı ve en güvenilir kişi olma şerefine erişmişti Allah Resulü. Dürüstlüğü, temizliği, haksızlık etmeyişi ve adil olması tüm Mekke eşrafı tarafından bilinen özellikleriydi. Vahyin ağırlığını taşıyabilecek şahsiyetin özelliklerini tüm hayatı boyunca taşıyan bir örnekti. İlk vahiy geldikten sonra Peygamberimiz korku ve tereddütler yaşarken en büyük destekçisi sevgili eşi Hz. Hatice’nin şu sözleri durumu özetlemeye yetecektir: “Hakkında kötü şeyler düşünme, sevin! Yemin ederim ki, Allah seni hiçbir zaman utandırmaz. Çünkü sen akrabana bakarsın, sözün doğrusunu söylersin, işini görmekten aciz olanların yardımına koşarsın, yoksullara destek olur, onlara kimsenin yapmadığı iyilikleri yaparsın. Hak yolunda gerçekleşenler karşısında insanlara yardım edersin.”
Daha sonra soru-cevap faslı ve gündem değerlendirmeleriyle program sona erdi.