Tufan Caymaz’ın sunumu özetle şöyle:
2.143 - Böylece, sizler insanlara birer şahit (ve örnek) olasınız ve Peygamber de size bir şahit (ve örnek) olsun diye sizi orta bir ümmet yaptık. Her ne kadar Allah'ın doğru yolu gösterdiği kimselerden başkasına ağır gelse de biz, yönelmekte olduğun ciheti ancak; Resûl'e tabi olanlarla, gerisingeriye dönecekleri ayırd edelim diye kıble yaptık. Allah, imanınızı boşa çıkaracak değildir. Şüphesiz Allah, insanlara çok şefkatli ve çok merhametlidir.
Değerli dostlar, Bakara-143.ayet bize "Ümmet" olabilmeyi öğretiyor. Daha doğrusu bizi ilgilendiren çok önemli bir kavramımızdır.
Ümmet; asıl,kaynak,anne,cemaat ve din gibi anlamlarda kullanılmıştır. Müslümanları ilgilendiren sözlük anlamı ise bir lider,halife etrafında toplanan islam alemi, camiası veya müslümanlardır.
Vasat,bir şeyin ortası anlamında kullanılır. Dengeli,ölçülü bir ümmet " Vasat Ümmet" olarak kasdedilmiştir.Aynı zamanda hayırlı ümmet olarak da bilinir.
Denge;ifrat ve tefritten uzak bir ümmet olmada en önemli unsurdur.Evvela tevhid konusunda bir denge bunun başlangıcıdır.
Vasat Ümmet,hayırlı ümmettir.Kur'an'ın bildirdiği her şeye tabi olmaktır. Hz.Peygamberin nasıl bir örneklik ortaya koyduğunda Kur'an bize onun en güzel örnek olduğunu bildiriyor.
Vasat Ümmet, doğruluk ve adil olmakla mükelleftir. Adaleti gözeten ve doğruluktan şaşmayan bir liderimiz varken ona uyup yolunda gitmek düşer bize.
Ümmete baktığımızda zaafa düşmüşüz malesef.İfrat ve tefritin uç örneklerini görüyoruz. Sufi gelenekten gelenler tevhidi eski inanç unsurlarıyla bozdular.Diğer tarafta ise kendilerine radikal/selefi diye nitelendiren ama selefilikten bi-haber olan kuralcı müslümanlar.Halbuki vahiy bize her zaman orta yolu/vasat ümmet olmayı telkin ediyor.İşte birileri dini kendi tekellerine aldıklarını zannederek İslam'a ve müslümanlara zarar vermekteler.
Son süreçte İslami Haraketin fertleri olaylara nasıl bakmalı? Özellikle önümüzde Referandum var. Birilerini kafir,müşrik mi ilan edeceğiz? Yoksa herhangi bir partiye eklemlenip kimliğimizden sıyrılacak mıyız? Elbette her ikisi de değil. Kur'an'da Rum suresine baktığımızda peygamber ve arkadaşları bir tavır ortaya koyuyorlar. Elleri/güçleri Rum/Bizans ve İran/Sasani Savaşı'na uzanmasa da taraf seçiyorlar. Yani bir söylem/tutum gösteriyorlar. İslam,hayata/topluma yönelik bir din olduğundan bizler de olaylara uzak kalamayız/kalmamalıyız.
Birileri çıkıp sisteme entegre oldunuz,şirke düştünüz diyorlar.Hatta tekfir(!) edip dinden çıkartıyorlar.Bu kadar insafsız ve adaletten uzaklaşan müslümanlar acaba Allah'a nasıl hesap verecekler?
Bizler tabiki şirke bulaşmış tağuti sistemleri reddederiz etmekle zaten mükellefiz.Ama sistem içi araçları kullanmada Recep Tayyip Erdoğan ve ekibinin yaptıkları olumlu şeyleri görmezden de gelemeyiz.Müslümanların yolunu açtıklarını söylemek adil olmanın gereğidir.İlk çıktıkları günden bugüne değin bunlara islamcı demedik zaten kendilerini öyle nitelendirmiyorlar. Öyleyse ne oluyor bizim asip kesen müslümanlara?
Ümmet coğrafyasında yapılanlara hiç bakılmaz mı? Türkiye'den her yere el uzatılıyor. Ey radikal kardeşim sen ne yaptın/yapıyorsun? 5 milyon muhacir kardeşimize kucak açan senin müşrik dediklerin değil mi? El insaf diyorum.Azıcık adil olalım ve olaylara öyle bakalım.
Bedel ödeyen,samimi ve adil olmaya çalışan müslüman kardeşler,gruplar veya camialar elbette var.Allah onlardan razı olsun. Lakin sözüm bir şey yapmayıp onu bunu dinden çıkaranlara.Oturduğu yerden ahkam kesenlere.
Sevgili kardeşlerim,vasat ümmet olmada vahyin dilini iyi anlamalıyız.Bilgiye sahip olmalıyız.Adil olmakla sorumlu olduğumuzu unutmamalı ve her daim dikkatli davranmalıyız.Ümmete hayırlı işler yapan kim olursa olsun olumlu bakmak adil hir duruşun gereğidir.
Son olarak davette rabbinin yolunu güzel öğütle davet et düsturuyla hareket etmek vasat ümmet olmaktır.
Rabbim, vahyi kuşanan 'Vasat Ümmet' olabilmeyi nasip etsin inşallah!