Suça karıştıklarına dair hiçbir delil olmamasına rağmen Sivas davası mağdurları demir parmaklıklar arkasında yokluğa ve kimsesizliğe mahkum edilmiş durumda.
Haksız nefretin kurbanı oldu
1993’te Aziz Nesin’in tahrikleri sonucu Sivas’ta gerçekleşen provokasyonun ardından delil aranmaksızın tutuklanan Faruk Belkavli, tam 26 yıldır cezaevinde. Tek suçu alnının secdeye gitmesi olan Belkavli, ağır sara hastası. Anksiyete bozukluğu da bulunan Belkavli, adeta yalnızlığa terk edildiği cezaevinde mum gibi eriyor. Kırşehir E Tipi Cezaevi’nde tutsak edilen Sivas mazlumu Faruk Belkavli’nin ailesine yakın cezaevine nakil talebi reddediliyor, anne ve babası ilerleyen yaşlarından dolayı ziyaretine gelemiyor ve hesabına para dahi yollayamıyor. Yıllardır isteği dışında farklı birçok şehrin cezaevine nakledilen Belkavli’nin, yaşlı anne-babasının hayatını sürdürdüğü Sivas’a veya çevre illerdeki hapishanelere sevk talebi hep reddediliyor. Hem annesi hem de babası Alzheimer hastalığına yakalanan Faruk Belkavli’nin babası birçok şeyi unutuyor, bazı günler ise “Faruk neden hâlâ eve gelmedi” diyor. Kimi günler Belkavli’ye para gönderdiğini zannediyor ama onu da unuttuğu için Faruk Belkavli’nin mağduriyeti cezaevinde katlandıkça katlanıyor.
“Ailem ziyaretime gelemiyor”
Dünyaya kapalı Allah’a açık olan cezaevinde ‘Kimsesizlerin Kimsesi’nden başka kimsesi kalmayan Faruk Belkavli, yaşadığı zorlukları Akit’e anlattı. Kaleme aldığı mektubunda mağduriyetlerini haykıran Belkavli, “10 yaşından beri Sara Epilepsi, anksiyete şizofreni hastalıklarım var. Epix, Depakin ve anksiyete ilaçları alıyorum. Annem ve babam 79 yaşındalar, hastalar. Artık onlar da eskisi gibi ziyaretime gelemiyorlar. Babam daha hesabıma para yatıramıyor. Hastalığımdan dolayı herkes beni terk etti. Şu anda Kırşehir Cezaevi’nde çok mağdurum. Aileme yakın olan Kayseri T Tipi, Tokat T Tipi, Kırıkkale F Tipi cezaevlerine de gidemiyorum” dedi. Cezaevi sevk talebinin uzun süre bekletildiğini ve sonunda ‘red’ cevabı aldığını aktaran Belkavli, “2,5 senedir devamlı sevk yazısı yazdım. Adalet Bakanlığı’ndan ret geldi. Dışarıda çevrem de yok ki sevkimle ilgilensinler. Ne olur benim ile sizler alakadar olunuz. Bütün dualarım Akit Gazetesi çalışanlarının üzerine olsun” ifadelerine yer verdi.
Ne tahliye ediliyor ne de tedavi
Aziz Nesin’in Sivas’ta gerçekleştirdiği provokasyon sonrası tutuklanıp ömür boyu hapis cezasına çarptırılan Belkavli, 26 yıl boyunca cezaevi-cezaevi dolaştırıldı, büyük haksızlıklara tabi tutuldu. Kocaeli’nden Van’a, Yozgat’tan İstanbul’a, Bolu’dan Ankara’ya, Kocaeli’nden Kırşehir’e neredeyse Türkiye’nin tamamındaki cezaevlerine nakledilen Belkavli adeta ailesinden kaçırıldı. Sara hastalığı nedeniyle hemen her gün sara nöbetleri geçiren Belkavli’ye, 2015 yılında Kocaeli F Tipi Cezaevi’nde hastalığından dolayı geçirdiği bir kriz sırasında koğuşundaki eşyalara hasar verdiği gerekçesiyle hücre cezası dahi verildi.
“Terör örgütü PKK adına suç işlediği” gerekçesiyle 6 ay cezaevinde tutulan ancak sağlık sorunları nedeniyle alelacele tahliye edilen Metin Duran gibi örneklerin bulunmasına rağmen ölüme terk edilen Sivas mazlumu Faruk Belkavli ne tahliye ediliyor, ne tedavisi doğru düzgün yapılıyor, ne de temel insani haklarından faydalanabiliyor...