Cunta lideri Abdülfettah el Sisi’nin geçen hafta Libya’ya düzenlediği hava saldırısı Körfez’de çatlağa yol açtı. Özellikle de Katar ve Mısır cuntası arasındaki ilişkiler yeniden gerildi. Katar’ın Libya saldırısına destek veren Arap Birliği ülkelerini kınamasına sert tepki gösteren Mısır’ın Arap Birliği Temsilcisi Tarık Adil’in Katar’ı teröre destek vermekle suçlaması üzerine Katar, Kahire’deki elçisini geri çağırdı. Körfez İşbirliği Teşkilatı da (KİT) Mısır’ı uyararak, “Bu açıklamayı reddediyoruz” dedi.
İSTİŞARE EDİLMELİYDİ
Mısır’ın Libya topraklarında IŞİD mevzilerini vurma iddiasıyla düzenlediği ve çocuklar dahil 50 sivil kaybın yaşandığı saldırıyı Arap Birliği memnuniyetle karşılamış, Katar da bu açıklamalara tepki göstermişti. Katar, Arap Birliği üyesi bir ülkenin diğer bir üye ülke topraklarında yürüteceği askeri müdahalenin önceden ‘istişare edilmesi’ gerektiğini savunarak saldırıyı eleştirince, bu açıklamaya sinirlenen Mısır’daki cunta ise, Katar’ın IŞİD’e sahip çıktığını vurgulayarak Doha’yı ‘terörizme destek vermekle’ suçladı.
KRAL BARIŞTIRMIŞTI
Mısır’ın AB’deki daimi temsilcisi Tarık Adil’in Katar’a yönelik sert açıklamasını kabul edilemez bulan Katar yönetimi, “terörizmle mücadele ile sivillerin vahşice öldürülmesini birbirine karıştırıldığını” belirterek üç ay önce Kahire’ye gönderdiği büyükelçisini istişarelerde bulunmak üzere geri çağırdı.
Mısır’da 3 Temmuz 2013 darbesinden sonra iktidardan uzaklaştırılan Müslüman Kardeşler’e (İhvan) destek vermekle suçlanan Katar yönetimi ile cunta lideri Sisi arasındaki anlaşmazlık, Ocak’ta vefat eden Suudi Arabistan Kralı Abdullah tarafından giderilmişti. Kral’ın arzusuyla başlayan yumuşama süreci üzerine geçtiğimiz Aralık ayında iki ülke diplomatik ilişkileri yeniden kurmuştu.
Batılı medyanın Libya senaryosu
İtalya, IŞİD’le mücadele bahanesiyle Libya’da savaşa zorlanırken İngiltere merkezli yayın kuruluşları da “Libya, militanların Avrupa kapısı olacak” iddiasında bulundu. IŞİD militanların elindeki Libya’nın doğusunda 3 liman kentinin, örgütün Avrupa’ya çıkış kapısı olacağı öne süren İngiliz medyasındaki dezenformasyona göre örgüt içi yazışmalardan militanların, Libya’dan ‘göçmen’ kılığında yola çıkarak başta İtalya olmak üzere Avrupa’nın güneyine ulaşmayı amaçladıkları ve Akdeniz’de seyreden sivil gemileri hedef alabilecekleri ileri sürüldü.
Derne’yi niçin vurdun?
Libya’nın Derne kentindeki “Derne Mücahitleri Şura Meclisi”, IŞİD’le bir bağlarının olmadığını duyurdu. Adını açıklamayan Şura Meclisi Sözcüsü, “Kaçırma eylemi, Derne’den yüzlerce kilometre uzaklıkta ülkenin batısında gerçekleşmesine rağmen kentin (Mısır tarafından) bombalanmasına anlam veremedik” diye konuştu.
Saldırıya komik gerekçe
Libya’daki seçilmiş ve meşru iktidarı temsil eden Trablus Hükümeti, Mısır cuntasının saldırısını kınarken, darbeci ABD’li emekli general Halife Hafter’in desteklediği Tobruk yönetimi ise, Mısır’ın düzenlediği hava saldırısını destekledi. BM Güvenlik Konseyi’ndeki Libya toplantısında konuşan Tobruk Dışişleri Bakanı Muhammed ed-Dairi, IŞİD ile mücadele edebilmek için BM'den Libya’ya uygulanan silah ambargosunu kaldırmalarını istedi.
Vahşice düşmanlık
Libya’da Trablus Hükümeti Dışişleri Bakanı Muhammed el-Gayrani, Mısır ordusunun Libya'ya düzenlediği hava saldırılarının sınırlandırılması için BM Güvenlik Konseyi’ne çağrıda bulundu. Gayrani “Mısır uçaklarının Libya’ya bombardımanları, vahşice bir düşmanlık, insanlığa karşı işlenmiş suç olmasının yanısıra Libya’nın egemenliğini ihlal eden ve uluslararası kanunlara aykırı olan bir durumdur. Bunlar, Mısır rejiminin, iç siyasi krizler, ekonomik ve sosyal başarısızlıkların arkasındaki umutsuz girişimdir” ifadesini kullandı.