Sisi’nin yeni destek ekibi: Müteahhitler, eski askerler ve iş adamları

İş adamlarının eşzamanlı olarak yargılandığı davalar, iş dünyası ile Mısır'daki yetkililer arasında neler olduğuna dair soruları gündeme getiriyor. Mısır'da darbe ile yönetimi ele geçiren batı destekli Sisi'nin yeni ortakları kimler?

İbrahim Alpay/HAKSÖZ HABER

Geçtiğimiz günlerde, ünlü Mısırlı iş adamı Muhammed El-Emin'in tutuklanması sosyal medyada gündem oldu. 2011 yılında CBC (Capital Broadcasting Center) medya ağını kuran baskın medya figürü, insan ticareti ve cinsel istismarla suçlanıyor. CBC hızla Mısır’daki en dikkat çeken medya gruplarından biri olmuştu.

Mısır savcılığından yapılan bir basın açıklamasına göre El-Emin, Beni Süveyf'te sahibi olduğu bir yetimhanede kızlara cinsel tacizde bulunmak ve hatta onlara saldırmakla suçlanıyor. Trendi başlatan şey bir yandan da 2011'den bu yana Al-Mehwar TV'nin de kurucusu olan bir başka parlak iş adamı olan Hasan Ratıp ve Parlamento Üyesi Ala Hasanen'in antika kaçakçılığından yargılanıyor olmalarıydı.

İş adamlarının eşzamanlı olarak yargılandığı davalar, iş dünyası ile Mısır'daki yetkililer arasında neler olduğuna dair soruları gündeme getirdi.

Geçmiş birkaç yıl boyunca, Mısırlı yetkililer İhvan ile yakınlığından şüphe edilen sayısız iş adamını hedef almışlardı. Bunlardan en önde geleni Hasan Malik, İhvan’ın adı çıkmış iş adamı, 2015’te oğlu Hamza ve Saudi hipermarketlerinin sahibi ortağı Abdurrahman Saudi tutuklanıp müebbete mahkum edilmişti. Malik ve Saudi’nin ardından Ömer El-Shenity gibi İhvan ile pek sağlam ilişkileri olmayan iş adamları da tutuklandı. 2019’da umut hücresi hadisesinden dolayı tutuklanan finansal yatırımcı, o zaman yaklaşmakta olan parlamentoya adaylığını koymak için ilk hazırlıklarını yapıyordu.

Diğer bir vaka, ülkenin en yaygın ve en köklü mağazaları olan El-Tevhid ve El-Nur mağazalarının sahibi olan Said El-Swerki idi. Swerki 2020'de tutuklandı ve hükümet devasa mağaza zincirine el koydu.

Yukarıda bahsedilenler, Müslüman Kardeşler ile ilişkileri olduğu iddiaları üzerinden hedef alınan iş adamlarının sadece örnekleridir, ancak tüm liste burada sayılamaz. Buna rağmen, böyle bir şüpheleri olmamasına rağmen çok sayıda başka iş adamı hedef alındı. En çarpıcı örnek Mısırlı iş adamı ve Mısır'daki Amerikan Ticaret Odası üyesi Salah Diab'dır.

Diab, kendisi ile eski cumhurbaşkanı adayı Ahmed Şefik arasındaki bir telefon görüşmesinin sızdırılmasının ardından hedef alındı. Şefik, cumhurbaşkanlığına aday olma niyetini açıkladıktan sonra 2018'de tutuklandı ve Mısır'a sınır dışı edildi. O andan itibaren, Salah Diab'ın sahibi olduğu Mısır'ın popüler özel gazetesi Al-Mısri Al-Yevm, Mısır'ın rejimlerin güvenlik organları tarafından henüz kamulaştırılmamış nadir bağımsız medya kuruluşlarından biri olarak görüldü. Salah Diab, Al-Mısri Al-Yevm'i (Mısır Günlüğü/Gazetesi) teslim etmesi için baskı gördü ve ardından 2020'de birkaç haftalığına tutuklandı.

En son vaka, Mısır'da süt ürünlerini tekelleştiren Juhayna Food Industries'in (Cüheyne Gıda Endüstrileri) kurucusu ve sahibi Safvan Sabit'in davasıydı. Sabit'in Müslüman Kardeşler'den tarihi şahsiyetlerle ailevi ilişkileri var. Yine de siyasete karşı ilgisizliğiyle tanınıyor, bu nedenle ekonomik imparatorluğunu Müslüman Kardeşler ile şiddetli gerilimleri sürdüren eski Cumhurbaşkanı Muhammed Hüsnü Mübarek'in altında kurmayı başardı. 2015 yılında, Müslüman Kardeşlerin hisselerine ve varlıklarına el konulması için görevlendirilen komitenin kararı nedeniyle Mısır Menkul Kıymetler Borsası, Sabit'in Cüheyne’deki hisse senetlerinin satışına son verdi. Bununla birlikte Sabit, Aralık 2020'ye kadar tutuklanmadı. Ondan birkaç ay sonra Cüheyne’de yönetimini üstlenecek olan oğlu Seyf de tutuklandı. Bunun ardından Mısırlı yetkililer, Sabit'i terörizmi finanse etmekle suçladı. Geçen Ekim ayında Mısır polisi, dairesinde 8,4 milyon dolar nakit parası olduğu söylenen ve Müslüman Kardeşlerin terörist faaliyetlerini finanse etmeye hazırlanan Yehia Mahran'ı, Sabit’in asistanını tutukladıklarını açıkladı.

Egypt Watch ve Mısır'daki diğer bağımsız medya kuruluşlarının raporları, Sabit ve ailesinin terör nedeniyle değil, Cüheyne'deki stoklarının büyük bölümünü orduya vermesi için Sabit'e baskı yapmak için hedef alındığını ortaya koydu.

El-Emin ve Ratıp ise, Sisi'ye karşı hiçbir muhalefet göstermediler ve özellikle El-Emin, Müslüman Kardeşlere karşı hasmıyla tanınıyor. El-Emin, görevdeyken merhum Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'ye şiddetle saldıran ve ona karşı medya kampanyasının bir figürü olan Mısırlı komedyen medya eleştirmeni Bassem Yusuf’a sponsor olan bir medya gücünün ta kendisiydi. El-Emin ayrıca 2012'de Al-Watan Daily'yi (Vatan Günlüğü/Gazetesi) kurdu ve Sisi'nin ilkelerinin yeni rejimine uygun hale gelen bir başlık çizgisi benimsedi. Bununla birlikte El-Emin'in başına gelenlerin sebebi, Mısır’la ilişkileri gergin olan BAE ile olan irtibatı olarak açıklanabilir.

Sisi rejimi ile iş dünyası seçkinleri arasındaki gerilimler de tutuklamalar ve müsadere dışında çeşitli biçimler aldı. Örneğin, Mısırlı Ceramica Kleopatra kodamanı, Sisi yanlısı Sada El-Balad TV’nin sahibi Muhammed Ebul Enin, yeni hükümet rejiminde siyasi bir rol oynamaya çalıştığında bu yöntemlerden bazıları ortaya çıkmış oldu. Sonuç olarak, Ebul Enin, parlamentoya hakim olan devlet destekli parti olan Ulusal Gelecek Partisi'nin başkan yardımcılığına atandı. Buna rağmen, Ebul Enin, seçim listesindeki yerini başka bir adaya teslim ettikten sonra parti unvanından meclise girmek zorunda kaldı.

En son olarak, Naguib Sawiris'in askeri iş ilişkisini serbest piyasa karşıtı bir koşul olarak eleştiren bir açıklaması; Mısır medyası, en tanınmış iş adamları ve Mısır rejimi arasındaki ilişkiye dair kuşkular ortaya çıkmasına neden oldu. Sawiris, kendi kurduğu Hür Mısır Partisi'nin birçok eski askeri üyesinin iktidarı ele geçirmesi ve onu devirmesinin ardından 2015 yılının başlarında siyasetten uzaklaştırılmıştı.

Ancak genel manzara, Sisi'nin Mübarek'ten devraldığı mevcut iş adamlarıyla rahata varmadığına işaret ediyor. Aksine, onların yerine kendi rejimiyle doğrudan bağlantılı yeni, daha sadık bir topluluk koymayı hedefliyor.

Son birkaç yılda hükümet, ihalesiz müteahhitlere devasa kamu projeleri verdi. Bu müteahhitler genellikle emniyet kurumlarıyla bağları ve eski askerlerle ortaklıklarıyla tanıyorlar. Bu müteahhitler arasında, General Intelligence'ın yönettiği The Nile Roads and Bridges Company'de eski bir mağaza sahibi olan Said Mahmud da var. Said, askeri ve devlet kurumları içinde işini aşan bir aile ağına sahip, Mısırlı bir danışman olan eski General Faruk Al-Kadi ile çalışıyor.

Bu, Sisi'nin Mısır'da kurduğu "müşteri odaklı/kayırma" sistemin bir örneğidir. Rejimi ile özel siyasi destek ve organik ilişki için ekonomik avantajları yeni bir iş dünyası ile takas etmeyi hedefliyor. Böyle bir "müştericilik" onun gücünü pekiştirir, ancak mali ortamı bozar ve eski seçkinlerle olan ilişkileri zorlar.

Sisi’nin yeni elit ekibi yapı bakımında Mübarek’in ekibinden ayrışıyor. 70’li ve 80’li yıllarda gelişen ekip, temelde Sedat'ın ekonomik dışa açılma döneminde yurtdışında çalışarak veya yabancı marka ve ürünlerin ajanslarını satın alarak mesleki bilgi, uzmanlık ve çekirdek sermaye kurmuş kıdemli profesyonellerden oluşuyordu. Öbür yandan yeni gelecek elit ekip; küçük perakendecilerden, müteahhitlerden ve eski askerlerden oluşuyor. Servetlerini, ordu ve devlet kurumları içindeki çıkar ağları aracılığıyla hükümet projelerinden yararlanarak büyütüyorlar.

*Bu yazı Middle East Monitor'de Osama Gaweesh'e ait makalenin alıntısı olarak sitemiz okurları için çevrilmiştir.  

Çeviri Haberleri

Amsterdam'daki saldırının Yahudilikle ve antisemitizmle alakası yok!
Trump'ın gelişi Filistin meselesinde neyi değiştirecek?
Trump neyi başararak seçimleri kazandı?
Demokrat Parti neden kaybetti?
10 yaşındaki Raşa'nın vasiyeti: Lütfen benim için ağlamayın...