Sisi cuntasının yargıtayı, 25 Ocak 2011 tarihinde zulme başkaldıran insanları katletmekten yargılanan Mısır’ın eski diktatörü Muhammed Hüsni Mübarek’in beraatine karar verdi. Artık bu karardan sonra, tabii cunta yargısı devam ettiği sürece Hüsni Mübarek aleyhine bu konuda herhangi bir dava açılamayacak. Çünkü verilen karar nihaî karar niteliği taşıyor.
Yıllarca Mısır halkını demir yumrukla yöneten; Arap baharı adı verilen kitlesel hareketlerden etkilenerek meydanlara çıkan ve zulmün son bulmasını isteyen kalabalıkların üzerine de vahşice silahlı güçlerini süren, hunharca katliamlar gerçekleştiren Hüsni Mübarek aleyhine gerçekleştirdiği katliamlardan dolayı dava açılmıştı. Bugün 88 yaşında olan Hüsni Mübarek, halkın direnişi karşısında yenilgiyi kabul etmek ve kenara çekilmek zorunda kalmasından sonra mahkemede yargılandı ve 25 Ocak 2011’de patlak veren olaylarda gerçekleştirilen katliamlardan dolayı ömür boyu hapis cezasına mahkûm edildi.
Hüsni Mübarek, 25 Ocak’ta patlak veren olaylarla birlikte gerçekleştirilen katliamlarda saldırı emrini kendisinin vermediğini iddia ederek hakkındaki ithamları reddetti. Ancak bütün deliller onun yalan söylediğini, katliamların baş sorumlusu olduğunu gösteriyordu. Bununla birlikte Sisi cuntası döneminde itirazları kabul edilerek davasının yeniden ele alınmasına karar verildi. Bir yıl süren yargılamadan sonra yargıç hakkındaki ithamları geri çekti. Fakat yargıtay davanın yeniden gözden geçirilmesine hükmetti. Sonunda yargıtay da beraatine hükmetti ve nihayet yılların canavarı, gaddarı, katliamların baş sorumlusu sütten çıkmış ak kaşık gibi tertemiz çıkarılarak beraat ettirildi.
Yargıtay söz konusu olaylarda göstericilerin haksız yere tutuklanması sebebiyle avukatların, Hüsni Mübarek aleyhine yeni dava açılması taleplerini de reddetti.
25 Ocak 2011’de patlak veren olayların ardından gelen katliamlarda güvenlik güçlerinin gerçekleştirdiği cinayetlerde en az 850 kişi hayatını kaybetti. Güvenlik güçlerinin bütün saldırılarına, cinayetlerine ve katliamlarına rağmen halk direnmeye devam etti. O olaylar aynı yılın 11 Şubat tarihinde Hüsni Mübarek’in başkanlık görevinden ayrılması üzerine durdu. Bu olaylarda 850 insanın katledilmesine ek olarak yüzlerce insan yaralanırken binlercesi de polis şiddetine maruz kalarak gözaltına alındı. Bütün bu zulümlerin, cinayetlerin ve yaralamaların baş sorumlusu o zaman cumhurbaşkanlığı görevini yürüten gaddar Hüsni Mübarek’ti.
Zulme baş kaldıran halkın seçtiği insanlara her gün yeni idam cezaları veya müebbet hapis cezaları veren Sisi cuntasının yargı mekanizması Hüsni Mübarek gibi bir canavarı beraat ettirerek, hiç bir suç işlememiş gibi temize çıkardı.
Sisi cuntası 25 Ocak - 11 Şubat 2011 tarihleri arasında devam eden olaylarda halka karşı iyice canavarlaşan güvenlik görevlileri aleyhine açılan davalarda da saldırganları çoğunlukla suçsuz çıkardı. Cinayet işlediklerine veya insanlara karşı korkunç muamelelerde bulunduklarına şahit olunan güvenlik görevlilerinin bazılarını tamamen beraat ettirirken bazıları hakkında da sembolik cezalar verdi. Herhangi bir cezaya mahkûm edilenlerin çoğunun da cezalarının infazını erteledi.
Bütün bu uygulamalar bugünkü Sisi cuntasının Hüsni Mübarek zulmünün bir devamı olduğunu, aynı boyayı taşıdıklarını ve aynı yolda ilerlediklerini göstermektedir.
Hüsni Mübarek, davasının devam ettiği dönemde de hapishanede değil sağlık durumunun kötü olduğu gerekçesiyle askerî hastanede tutuluyordu. Şimdi hastaneden çıkarıldığı ve tedavisinin artık evinde sürdürüleceği bildirildi.
Yeni Akit