Sisi Demokrat Erdoğan Diktatör Öyle mi?

Darbeci Sisi demokrat muamelesi görüyor ama darbelere karşı direne direne seçilen Erdoğan diktatör oluyor! Rakiplerinin seçime bile katılmasını engelleyen Sisi demokrat oluyor ama rakipleriyle seçimlerde yarışan Erdoğan diktatör oluyor!

Resul Tosun, Star gazetesindeki yazısında Sisi ve Erdoğan üzerinden Batının İslam Dünyasına çifte standart bakışını yorumluyor:

Batı, demokrasi edebiyatı yapıyor ama sıra İslam dünyasına gelince demokratlar diktatör, diktatörler demokrat oluyor.

İşte Mısır.

2013 yılında askeri bir darbe ile yönetime el koyan binlerce insanı katleden Sisi batının himayesinde zalim iktidarını sürdürüyor.

Aynı batı nezih seçimlerle iş başına gelen Erdoğan’dan ise nefret ediyor!

***

Mısır’da seçilmiş cumhurbaşkanını darbe ile indiren Sisi demokrat muamelesi görüyor ama darbelere karşı direne direne seçilen Erdoğan diktatör oluyor!

Rakiplerinin seçime bile katılmasını engelleyen Sisi demokrat oluyor ama rakipleriyle seçimlerde yarışan Erdoğan diktatör oluyor!

Seçmenin yüzde 30’unun katıldığı seçimleri yüzde 99 ile kazanan Sisi demokrat oluyor ama seçmenin yüzde doksanının katıldığı seçimlerde yüzde 52 ile seçilen Erdoğan diktatör oluyor! 

Seçilmiş meşru cumhurbaşkanını 5 senedir zindanda tutan ve ailesiyle bile görüşmesine izin vermeyen Sisi demokrat oluyor ama terör örgütü uzantısı siyasi partinin hapisteki başkanını, isteyen herkesin ziyaret etmesine izin vermek bir yana cumhurbaşkanı adaylığına bile engel olamayan Erdoğan diktatör oluyor! 

İşte batının gerçek yüzü bu... 

***

Peki neden böyle? 

Çünkü Erdoğan insanının ve ülkesinin çıkarını önceliyor, batının bölgemizdeki kirli senaryolarını ve oyunlarını bozuyor, üstelik de Türkiye’yi her geçen gün kalkındırıyor güçlendiriyor.

Batı kendisine muhtaç bir Türkiye istiyor, Erdoğan ise kimseye muhtaç olmayacak bir Türkiye için çalışıyor. 

Batı, MİT müsteşarının tutuklanmasından, 17/25 Aralık yargı darbesine, Gezi olaylarından 15 Temmuz darbe girişimine kadar Erdoğan aleyhine girişilen her hareket ve kalkışmanın destekçisi oldu/oluyor! 

Şükür ki başaramıyor. 

***

Bakınız Mısır’daki darbenin üzerinden 5 yıl geçti. Batı, canlı yayında üç bin sivili kurşuna dizen darbeci Sisi için gıkını çıkarmadı/çıkarmıyor. 60 bin masum sırf muhalif olduğu için zindanlarda çürütülüyor, batının insan hakları bir türlü aklına gelmiyor. 

Seçilmiş cumhurbaşkanı 5 yıldır sudan bahanelerle tecrit altında tutuluyor, batının demokrasi sevdası bir türlü depreşmiyor. 

Oysa aynı batı Türkiye hapishanelerindeki terör suçluları için neredeyse her gün bir açıklama yapıyor. 

***

Neden? 

Çünkü Erdoğan Türkiyesi haksızlıklara boyun eğmiyor. Sisi ise bölgenin en önemli devletlerinden biri olan Mısır sayesinde batının emellerine hizmet ediyor, bölgedeki yangına benzin döküyor, Filistin’e ve Filistinlilere İsrail’in yapamadığı kötülüğü yapıyor. 

Garip olan ise ülkesini batırmış, açık hava zindanına dönüştürmüş Sisi batı nazarında makbul adam muamelesi görürken ülkesini büyüten kalkındıran zenginleştiren Erdoğan’ın kötü adam olmasıdır! 

***

Doğrudur batı, Türkiye için önemli çıkarları olan bir realitedir. 

İlişkilerin normal seyrinde gitmesi aynı zamanda bir batı ülkesi olan Türkiye’nin de isteğidir. 

Hatta AB’ye bu sebeple girmeyi hedeflemektedir. Ama batı artık açıkça Türkiye aleyhine politika geliştirmekten çekinmemektedir. 

Belli ki AB üyeliği bir hayaldir.

Öyleyse AB kriterleri bahanesiyle toplumun bünyesine uymayan yasal değişiklikler dahil bütün ilişkiler yeniden gözden geçirilmelidir diye düşünüyorum. 

İlişkiler kopsun demiyorum. İnsanımızın, ülkemizin ve bölgemizin çıkarlarını koruyarak devam etmelidir diyorum. 

Mısır darbesinin 5. yıl dönümünde yaşanan ihlallere hâlâ sessiz kalan, mazlumları görmeyen, zalimlere destek veren ve bölgemizi kana bulayan batıya baktıkça bunları düşündüm. 

Ne diyelim?

“Ya Mukallibelkulub, ya Kahhar!” diyelim. 

 


İlgi Haberler:

 

Yorum Analiz Haberleri

Siyonistlerden dost olmaz, ne Kürtlere ne de bir başkasına
“AB İsrail’i daha ne kadar koruyacak?”
“BM Siyonizm'i ırkçılık saysın”
Gazze katliamında ABD'nin rolü
Endonezya’da “Değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen” madde: Filistin davası