HAKSÖZ HABER
Mısır’da korkulan oldu ve insan hakları savunucuları ve siyasilerin tüm itirazlarına karşın temyiz mahkemesi 24 Nisan’da açıkladığı kararıyla yerel mahkemenin 2013’te Rabia eylemleri sırasında bir taksi şoförünü öldürmekle suçlanan Şeyh Fadl el-Mevla hakkında verdiği idam kararını onayladı. Bu şekilde Sisi cuntasının yüzlerce İhvan mensubuna karşı idam hükümlerini bir silah ve tasfiye yöntemi olarak kullanma tehdidinin kapısı da aralanmış oldu.
İhvan mensuplarının davalarını yakından takip eden eş-Şebab İnsan Hakları Merkezi avukatlarından Halef Beyumi kararın tam bir hukuksuzluk örneği ve Mısır’ın geldiği noktanın korkunçluğunun göstergesi olduğunu söylüyor. El-Mevla aleyhine verilen kararın tek bir görgü şahidinin beyanına dayandırıldığını ve sanığın olay mahallinde yakalanmadığına dair avukatının itirazının hiçbir şekilde dikkate alınmadığını söyleyen Beyumi idam cezasının ancak kasten adam öldürme durumlarında verilebilecek bir ceza olduğuna oysa bu olayda hiçbir şekilde bu tür bir fiilin bulunmadığına vurgu yapıyor.
İhvan yöneticileri 2018’de yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimleri sürecinde İhvan’ı sindirmek ve seçimlerde Sisi’nin karşısına çıkabilecek adayları desteklemesinin önüne geçmek için rejimin daha fazla sayıda idam kararının uygulayabileceğinden endişe ediyorlar.
İhvan’ı yakından izleyen bir siyasi analist olan Yasir Fethi de İhvan’ın Sisi yönetimi için özellikle önüne geçilemeyen terör olayları konusunda bir günah keçisi olarak seçilebileceğine dikkat çekiyor.
Al-Monitor’un ulaştığı el-Mevla’nın hanımı kocasının sadece sakalından, kıyafetinden ve darbeye karşı çıktığı için kurban seçildiğini, devlet medyasının yayınlarının akıl almaz olduğunu ve beş çocuğunun ve kendisinin şok içinde olduklarını söyledi.
Kahire Amerikan Üniversitesinden Eşref Şerif ise Mısır yönetiminde İhvan’a karşı iki eğilim bulunduğunu aynen geçmişte Nasır’ın yaptığı gibi Sisi’nin İhvan’ı tümüyle ezmek, bitirmek tutumunu benimsediğini söylüyor. Diğer eğilimin ise Mübarek döneminde olduğu üzere İhvan’ı baskı altında tutma temelli olduğunu belirtiyor. ABD’nin yeni Başkanı Trump’ın Sisi’ye verdiği desteğin birinci eğilimi besleyebileceğini ve Mısır’da Sisi yönetiminin daha katı bir tutum izlemesini kolaylaştırdığını ekliyor.
Al-Monitor’dan kısaltarak çev. Hasan Soylu