İsmail Yaşa, Diriliş Postasında yayınlanan yazısında Sisi cuntasının Mısır’daki Koronavirüs salgını karşısındaki çaresizliğini yazıyor:
Mısır cuntası lideri Abdülfettah es-Sisi, darbe sonrası yaptığı konuşmaların birinde 30 Haziran 2020 tarihine kadar Mısır’ın bambaşka bir ülke haline geleceği vaadinde bulunmuştu.
O konuşmada verilen tarihe üç gün kaldı fakat Mısır’da henüz değişen bir şey yok.
Bilakis yaşam koşulları daha da kötüye gidiyor.
Çin’in Wuhan kentinden çıkıp tüm dünyaya yayılan koronavirüsten en çok etkilenen ülkelerden biri de Mısır.
Sağlık sisteminin zayıf ve hastanelerin halinin perişan olduğu ülkede durumdan hem halk hem de doktorlar şikâyetçi.
Geçenlerde darbe yanlısı bir genç sosyal medyada yayınladığı videoda koronavirüse yakalanan ve vefat eden annesinin hastanede maruz kaldığı ilgisizliğe isyan ediyordu.
Mısırlı doktorlar da salgınla mücadele için hastanelerde yeterli imkânların bulunmadığını söylüyor.
Hastanelerde boş yatak olmamasına rağmen halkın salgına karşı kendi çabalarıyla verdiği mücadeleye çomak sokan darbeciler el-Buheyra vilayetinde kurulan sahra hastanesini kapattı.
Askeri darbeyi finanse eden ülkelerden de yardım yok.
Yediot Aharonot gazetesinin haberine göre Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) İsrail’e 100 bin adet Kovid-19 test kiti gönderdi.
O kitler Mısır’a gönderilseydi daha çok kişiye test yapılabilirdi.
Daha da kötüsü, Çin’den tıbbi malzeme yardımı alan Abdülfettah es-Sisi, ülkesindeki acil ihtiyaca ve doktorların çığlığına rağmen sadece kendi imajını parlatma uğruna Amerika’ya, İtalya’ya ve diğer bazı ülkelere tıbbi malzeme yardımı gönderdi.
Resmi rakamlar Mısır’da 60 bin civarında onaylanmış vaka olduğunu öne sürerken gerçekte bu sayının çok daha fazla olduğu ifade ediliyor.
Askerler arasında yaygın olduğu belirtilen koronavirüs sebebiyle hayatını kaybeden generaller olmuştu.
Mısır medyası Abdülfettah es-Sisi’nin danışmanlarından Koramiral Mohab Memiş’in de virüse yakalandığını yazdı.
Darbe yanlıları -kendilerinden beklendiği gibi- başarısızlığın üzerini örtme çabasında.
Bu kez buldukları günah keçisi doktorlar.
Sağlık görevlileri tüm dünyada salgına karşı verilen mücadelenin en ön safında yer aldıkları için takdir edilirken Mısır’da darbecilerin hedefinde.
Yaklaşık 100 doktor koronavirüs sebebiyle hayatını kaybederken Mısır Başbakanı Mustafa Madbuli, geçenlerde yaptığı açıklamada bazı vilayetlerde doktorların hastanelere gitmediklerini ve bunun da salgının yayılmasına yol açtığını öne sürdü.
Mısırlı doktorlar ise Madbuli’nin açıklamasına tepki göstererek, Mısır Başbakanı’nın salgının yayılmasının gerçek sebeplerini görmezden geldiğini söyledi.
Yatak ve yoğun bakım ünitesi sayısının yetersiz olduğuna işaret eden doktorlar hastanelerde tıbbi malzeme sıkıntısı yaşandığını açıkladı.
Mısırlı doktorlar Madbuli’nin açıklamasının “büyük bir sorumsuzluk” olduğu görüşünde.
Çünkü salgının yayılmasında doktorların ihmali olduğunu söylemek, hayatlarını tehlikeye atarak oldukça kötü koşullarda mücadele veren doktorları ve tüm sağlık çalışanlarını “öfkeli halka hedef göstermek” anlamına geliyor.
Koronavirüs salgınıyla ilgili gerçeklerin ortaya çıkmaması için medyaya baskı uygulayan ve doktorları günah keçisi ilan eden cunta yönetimi, bugünden sonra hasta yakınlarının sağlık çalışanlarına yönelik her türlü şiddetinin de baş sorumlusudur.