İki ateş arasında kalan sivillerin gıda, su ve ilaç sıkıntısı çektiği belirtiliyor. Halkın hayatta kalmak için petrole karışan suyu içmek zorunda kaldığı söyleniyor. Şehirden kaçanlar, Kaddafi güçlerinin hâlâ kentin önemli bir bölümünü kontrol ettiğini kaydediyor.
Libya'nın firari lideri Muammer Kaddafi'nin kalesi Sirte'de çatışmalar iki günlük ateşkesten sonra yeniden şiddetlenirken, en az 60 bin sivil kentte mahsur kaldı. 70 bin nüfuslu kent, yaklaşık iki haftadır geçici hükümete bağlı birliklerle Kaddafi güçleri arasında sert çatışmalara sahne oluyor. 10 bin sivil, hafta sonu ilan edilen ateşkesten yararlanarak kenti terk etmişti. Çatışmaların ortasında kalan sivillerin temel gıda ve su ihtiyacını dahi karşılayamadığı, ilaçlarının ise tamamen tükendiği ifade ediliyor. Kenti terk edenler arasında bulunan Sirac Assuri adlı bir doktor, halkın hayatta kalmak için petrole karışan suyu dahi içmek zorunda kaldığını, bebek mamasının tamamen tükendiğini, hastanelerin de ilaç verilemeyen hastalarla dolduğunu ifade ediyor. Şehirden kaçanlar, Kaddafi güçlerinin hâlâ kentin önemli bir bölümünü kontrol altında tuttuğunu, keskin nişancıların stratejik noktalarda konuşlandığını belirtiyor. Geçici hükümet, gerçek özgürlüğün Sirte'nin düşmesiyle sağlanacağını duyurmuştu. Ülkenin doğusu ve batısı arasında stratejik bir konumda bulunan Sirte'nin yanı sıra Beni Velid kasabası da hükümet güçlerine karşı direniyor. İki kentte süren çatışmalardan dolayı Mustafa Abdülcelil başkanlığındaki geçici yönetim, yeni kabineyi belirlemekte zorlanıyor. Kaddafi'nin, savaşı uzatarak geçici hükümet içinde bir çatışma ortamı oluşturmaya çalıştığı ifade ediliyor. Libyalılar geçici hükümetin bir an önce kurulmaması ve ülkedeki güvenlik zafiyetinin sürmesi durumunda bu planın tutacağını belirtiyor. Neredeyse eli silah tutacak yaştaki herkesin silahlı olduğu Libya'da en küçük bir fikir ayrılığında kabileler ya da gruplar arası çatışmaların yaşanmasından endişe ediliyor.
Bu arada NATO'nun '10 bin füze kayıp' açıklaması da halk arasında tedirginlik meydana getiriyor. Batılı ülkeler, bu füzelerin El Kaide gibi örgütlerin eline geçmesinden endişe ettiğini belirtirken, halk ise bu füzelerin muhtemel bir iç savaşta kullanılmasından korkuyor. (Cumali Önal / Zaman)