HAKSÖZ HABER
Milorad Dodik, "İçinde bulunduğumuz zor durumları aşamazsak Bosna Hersek'in parçalanması ve Sırp Cumhuriyeti'nin ülkeden ayrılması kaçınılmaz." sözleriyle ayrılıkçı tutumunun altını bir kere daha çizdi.
AA’nın aktardığına göre Milorad Dodik'in önemli kararlar alınması çağrısında bulunduğu, Bosna Hersek sınırları içerisinde bulunan Sırp Cumhuriyeti Ulusal Meclisi, olağanüstü oturum düzenledi.
Bosna Hersek Devleti'ne ait stratejik öneme sahip yetkilerin Sırp entitesi üzerine alınması için yerel hükümete yetki verilmesinin oylaması tamamlandı ve teklifler kabul edildi. Oturumda yeni bir Anayasa metni hazırlanmasına karar verildi. Yeni anayasaya göre Sırp Cumhuriyeti'nin başkenti Banya Luka şehri olacak.
Sırp Cumhuriyeti hükümetinin 6 ay içerisinde güvenlik, savunma, vergi idaresi ve adli sistem alanlarını düzenleyen yasa ve yönetmelikleri çıkarmakla yükümlü olduğu da alınan kararlar arasında.
Kendisini "hükümet" olarak tanımlayan Dodik’in ayrılıkçı ekibi birkaç yıldır dile getirdiği “Bosna Hersek Sırp Cumhuriyeti” için ilk defa resmi bir girişimde bulunmuş oldu. Uluslararası arenada Dodik, Rusya’ya güveniyor.
Rusya ile Sırp ayrılıkçıların ilişkileri Slav milliyetçiliğinden güç alıyor. Rusya, Bosna’da geçmişte de Sırpları desteklemişti. NATO cephesi ise şuan için Bosna’da yaşananlara tepki göstermedi. Ukrayna’daki benzer bir tavır alış alması halinde Rusya’nın ayrılıkçı Sırplara verdiği desteği çekip çekmeyeceği ise bir muamma.
Türkiye ise yakın ilişkileri olduğu Bosna Hersek’de yaşananlar hakkında resmi bir tavır alış belirlemedi. Bosnalı Müslümanların kendilerine yardım edecek ülkeler sıralamasında Türkiye’nin öncelikli bir yeri var şüphesiz...
Geçtiğimiz gün ise Bosna Hersek'te toplu mezardan Bosna Savaşı'nda öldürülen 10 kişinin kalıntıları çıkarıldı. Dodik tarafından gerçekleştirilen oylama esnasında yapılan kazılar Bosna’da hiçbir şeyin bitmediğinin göstergesi. Dodik oylama sonrası yaptığı açıklamada savaş istemediklerini söylemesine rağmen çetniklerin nasıl insanlar olduklarını tüm dünya biliyor!
Bosna’da Aliya İzzetbegoviç sonrasında tutarlı ve kuşatıcı bir siyasi, ahlaki tavır ortaya koyamayan Demokratik Eylem Partisi’nin nasıl bir karşı tavır geliştireceğini ilerleyen günlerde göreceğiz. SDP (DEP) kendi içinde bir bütünlük arz etmiyor. Geçtiğimiz günlerde Bosna’nın tanınmış simalarından Cemalattin Latiç, Aliya hakkında ağır ifadeler kullanan bir konuşma yapmıştı. Latiç, Türkiye’de ise “Aliya’nın yol arkadaşı” olarak takdim ediliyor!
Bosna’daki gerginlik Müslümanlar tarafından şuan yeterli ilgiye mazhar olmazken ilerleyen zaman diliminde ciddi bir gerginliğin oluşması hafife alınmaması gereken bir ihtimal!