Sınırların Yeniden Çizilmesi Bahsi

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son dönemde yoğunlaştırdığı Lozan ve akabinde ortaya çıkan sorunları Suriye ve Irak bağlamında tartışmasının basit bir tarih-magazin meselesi olmadığı aşikârdır.

Kenan Alpay’ın yorumu:

Gerek Türkiye’ye dair gerekse Irak ve Suriye’ye dair sürekli yeni çizilecek sınırlardan bahsedilir, sık sık kimi yeni haritalar dolaştırılır ortalıkta. Kimi zaman kurulacak Kürdistan veya genişletilecek Ermenistan sınırlarıyla parçalanmış Türkiye haritaları kimi zaman da etnik ve mezhebi temelde üçe-dörde bölünecek Irak ve Suriye haritaları üzerinden geleceğe dair projeksiyonlar tutulur. Amerika ve Avrupa’nın ne kadar güçlü kudretli ve sinsi düşman oldukları, bu tuzağa muhatap olanların da bir o kadar saf, kullanıma açık ve edilgen oldukları vurgulanır bu bahislerde.

Son haritalarda ‘Rojava Devrimi’ zaferiyle kurulacak PKK birleşik kantonlarının Türkiye’yi demokratik standartları gayet yüksek bir ulus devlet olarak kuşatması için de tüm imkânlar seferber edilmişti. Hem içeride hem de dışarıda PKK’nın Kandil’den sonra Rojava ve Sincar’da tam bir hâkimiyet sağladığı, İran’ın işgal ve katliam timleri olarak örgütlediği fanatik Şii milisler eliyle Musul’da da Halep’te uygulanan projeyi uygulayacağına dair tam bir mutabakat vardı. Bunların hepsi birer ikişer hayata geçecek, Türkiye ve bölgedeki Sünni-İslami unsurlarsa boş gözlerle seyredecekti yeniden yapılandırılan sınır ve işleyişi. Alaycı ve kibirli analizlerin merkezinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çöken diplomatik maceraları vardı. PKK ve İran’ın Amerika ve Rusya’yla eşgüdüm halinde yürüttüğü diplomatik manevralarla Türkiye’yi nasıl kuşattığı güle oynaya aktarılıyordu.

Yazının Devamı >>>

Yorum Analiz Haberleri

Ekran karşısında beyni çürüyen bir nesil...
Mimaride insani saiklerin yerini; kârlılık ve verimlilik aldı...
Siyonist çeteye karşı direnişle geçen bir yıl...
“Devrimci zihniyet ahlâkını kaybederse her şeyini kaybeder”
Esed sonrası Suriye: Katar-Türkiye Doğal Gaz Hattı artık hayal değil